Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

İklim Değişikliğiyle Mücadelede 'Küçük Ülkeler'den Küresel Adım

Kopenhag'da gerçekleştirilecek olan BM İklim Değişikliği Konferansı yaklaşırken Verde Burnu, Kosta Rika, İzlanda, Singapur, Slovenya ve Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanları bu konudaki taahhütlerini güçlendirmeye ve iklim değişikliğiyle mücadelede yeni bir küresel adım atma çağrısında bulunmaya karar verdiler...

Radikal Gazetesi



Kopenhag’daki BM İklim Değişikliği Konferansı’ndan yalnızca birkaç gün önce, insanlık geçmişte yaptıklarının olumsuz sonuçlarıyla karşılaşmaya devam ediyor. Bilimsel kanıtların da ortaya koyduğu gibi antropojenik (insan kaynaklı) sera gazı salımları küresel ısınmayı büyük ölçüde artırıyor. Durum oldukça ciddi görünüyor: artan sıcaklıklar tüm bölgelerde mahsullerin büyük miktarda azalmasına ve su kaynaklarında da büyük değişikliklere neden olacak.

Aynı zamanda, bazı bölgeler büyük su kıtlığı yaşarken, yükselen deniz seviyeleri dünyanın bazı büyük şehirleri için ciddi bir tehlike oluşturacak ve hatta bu durum toprak kaybına ve sınır ihtilaflarına da neden olabilecek.
Buzullardan, yağmur ormanlarına kadar bütün ekosistemler çökebilir ve birçok tür yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir. Fırtınalar, kuraklıklar, orman yangınları ve seller geri dönüşü olmayan çevresel bozulmalara ve çölleşmeye sebep olacak, bu durum milyonlarca insanın gıda güvenliğini olumsuz etkileyecek ve kitlesel göçler yaşanacaktır.

İklim değişikliğinin en kötü etkileri kıt doğal kaynaklara sahip ve iklim değişikliğinin getirdiği bu zorluklara adapte olma olanakları sınırlı olan ülkelerde görülecektir. Küçük ve gelişmekte olan ada devletleri özellikle en hassas durumda olanlardır. Bu devletler yükselen deniz seviyeleri nedeniyle deniz altında kalma tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadırlar. Önleyici adaptasyon önlemleri maliyetli olduğu için, gelişmekte olan ada devletlerinin hiçbiri bu önlemleri kendi başlarına uygulayabilecek durumda değildirler. Bu açıdan, onlara finansal ve teknolojik destek sağlanması gerekmektedir.

Ayrıca, iklim değişikliği dünyanın bazı en istikrarsız bölgelerindeki siyasi sorunları daha da kötüleştirip, kıt kaynaklar üzerinde jeopolitik açıdan yeni rekabet ortamları yaratabilir. İklim değişikliğinin kötü etkileri eğer hafifletilemezse, muhtemel riskler çok büyük olacaktır. Bu nedenle, Kopenhag’da ortak ama farklılaşmış sorumluluklar, ayrı kaynaklar ve ulusal şartlar ilkesini göz önünde bulundurarak, küresel ısınmayı 2?C ile sınırlandıracak küresel salımlar hedeflenerek başarılı bir anlaşmaya varılması büyük bir önem taşımaktadır.

Bu bağlamda Kopenhag’ın ötesine de bakmamız gerekir. İklim değişikliğiyle mücadele küresel yönetişim açısından da bir zorluk teşkil etmektedir. Konuyla ilgili uluslararası kuruluşlardan oluşan mevcut ağ, zaten bu konunun karmaşıklığı, siyasi ve sosyal istikrar, ekonomik büyüme, kalkınma ve çevresel sürdürülebilirlik üzerindeki etkileri nedeniyle stres altındadır. İklim değişikliğinin çatışmaları kötüleştirme etkisi olabilir ama aynı zamanda değişen çevre ve bununla ilgili güvenlik tehditleri ile uğraşma konusunda ülkelerin küresel açıdan gittikçe daha çok birbirlerine bağımlı hale geldikleri düşünülürse, iklim değişikliği ülkeler arasındaki işbirliğini artırmaya katkıda da bulunabilir. İklim değişikliği ile mücadele daha işbirlikçi bir dünya yaratmak için bir temel teşkil edebilir. Bu açıdan, özellikle kadınlar olmak üzere, tüm ilgili paydaşların aktif katılımı gereklidir. Ülkelerin gittikçe birbirlerine daha çok bağımlı bir hale gelmeleri dışında, iklim değişikliği ayrıca dış ve iç politika arasındaki ayrımın keskinliğini de azaltmaktadır. Farklı bölgeleri temsil eden küçük ülkelerin altı dışişleri bakanı toplu olarak, çevre ve sürdürülebilir kalkınma hedefiyle hareket edecekleri yönünde taahhütte bulunmuşlardır. Bizim ulusal politikalarımız iklim değişikliğiyle mücadeleyi içeren önlemleri içermekte ve bu açıdan ortak bir uluslararası çaba ihtiyacını yansıtmaktadır. Her devlet kendi bölgesinde küçük bir yeşil referans noktası olarak değerlendirilirse, tüm noktalar birleştirildiğinde etkili bir küresel ağ kurulabilir. Biz, özellikle enerji ve su konusunda bir siyasi denge sağlamak için çaba gösteriyoruz.



Ülkelerimiz temiz enerji yaklaşımlarını, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğini teşvik etmektedir. Verde Burnu hava durumuna bağlı olan rüzgar ve güneş enerjisi taahhüdünde bulunmaktadır. Kosta Rika’nın ‘Doğayla Barış’ inisiyatifi, tüm doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı yoluyla karbon nötrlüğünü hedef almıştır. İzlanda yenilenebilir enerjilerin başarılı bir şekilde kullanımıyla bir enerji dönüşümü gerçekleştirmiştir. Alternatif enerji kaynaklarını kullanma konusundaki karşılaştığı birtakım engellere rağmen, Singapur, enerji verimliliğinin iyileştirilmesi ve diğer politika tedbirleri yoluyla salımlarını azaltmak için çeşitli önlemler almıştır. Slovenya da sürdürülebilir orman yönetimini ve biyokütlenin niteliksel kullanımını daha da geliştirmeyi hedeflemektedir. Masdar Girişimi’nin çok yönlü yaklaşımıyla, Birleşik Arap Emirlikleri de temiz enerji çözümleri, enerji verimliliği, karbon salımlarının azaltılması, yenilenebilir enerji ve temiz teknolojiler alanında insan kapasitesinin oluşturulması konusunda taahhütte bulunmaktadır. Bu şekilde birçok farklı yaklaşım ve vizyonun sinerjik etkisi çok büyük olacaktır.

İklim değişikliği, suyu gelecek için stratejik bir varlık haline getireceği için mevcut su kaynakları üzerinde ciddi bir etkiye neden olacaktır. Su, temel insan ihtiyaçlarının karşılanması, sosyal ve ekonomik kalkınmanın sağlanması ve ekosistemlerin muhafaza edilmesi için gereklidir. Günümüzde, dünyada üç kişiden biri, günlük ihtiyaçları karşılamak için su bulamamaktadır. Teknolojik gelişmeler, insan davranışında sağlanacak değişiklikler ve daha iyi su yönetimi ile su kullanımının verimliliği artırılabilir. Geçmişteki davranışlarımızı devam ettirme lüksüne artık sahip değiliz.

Ülkelerimiz su güvenliğini sağlamada farklı zorluklarla karşılaşmaktadırlar. Verde Burnu bu konuda tamamen yağmur sularına ve desalinasyona yani tuzlu deniz suyunun tuzsuzlaştırılmasına bağımlı durumdadır. Kosta Rika’nın su kaynakları boldur ve elektrik üretiminin %70’ten fazlası için hidroelektrik güçten faydalanmaktadır. İzlanda enerji ihtiyaçlarının %80’ini karşılayabilmekte, elektriğinin hemen hemen %100’nü temiz enerjilerle temin etmektedir. Ayrıca jeotermal kaynakların ısı ve elektrik üretimi için kullanılmasında dünya liderleri arasındadır. Singapur, su temini envanterine, yüksek kalitede ıslah edilmiş su ve tuzsuzlaştırılmış suyu katmak amacıyla membran teknolojisine yönelmiştir. Birleşik Arap Emirlikleri, çabalarını su tüketimini azaltmaya ve mevcut suyun verimliliğini artırmaya yoğunlaştırmıştır. Çeşitli su kaynaklarına sahip olan Slovenya, etkili bir su yönetimi sistemi geliştirmiştir. Yine, ülkelerimiz, temel küresel zorluklardan biri olan su sorunlarına çözüm bulabilmek için bilgi, uzmanlık ve en iyi uygulamaları diğer ülkelere transfer etme konusunda çaba göstereceklerdir.

Gezegenimiz büyük bir dayanıklılığa sahiptir ve şüphesiz ki bizsiz de hayatta kalmaya devam edebilir. Yine de, çevre, hayal gücümüzü, yaratıcılığımızı, marifetlerimizi ve girişimciliğimizi sürdürülebilir bir dünya yaratmaya kanalize etmek için bizim yeniden düşünmemizi ve kendimizi yeniden keşfetmemizi talep etmektedir. Çevresel sorunların ne kadar büyük olduğu konusundaki farkındalık sürdürülebilir çözümler arama sürecinde büyük önem taşımaktadır.

İklim değişikliği, birçok şekilde dünyamızı değiştirmektedir. Bireyler ve çeşitli gruplar tarafından yerel ve küresel seviyede alınan kararlar, bilimsel bulguları tamamiyle dikkate almalı, iddialı hedefler içermeli ve sinerjiye ve herkesin birbirine bağlı olduğu ilkesine dayalı olmalıdır.
Bu bağlamda, hükümet seviyesinde de güçlü bir taahhüte ihtiyaç vardır. Her sorumlu politika yapıcı, iklim değişikliğinin getirdiği zorluklar ve büyük riskler, eğer ortadan kaldırılmazsa, herkesin çok verimli ve sinerjik bir şekilde birlikte çalışmasının zorunlu hale geleceğini bilmektedir.

Jose Brito: Dışişleri Bakanı, İşbirliği ve Topluluklar, Verde Burnu
Bruno Stagno Ugarte: Dışişleri ve Din Bakanı, Kostarika
Össur Skarphéoğinsson: Dışişleri ve Ticaret Bakanı, İzlanda
George Yeo: Dışişleri Bakanı, Singapur
Samuel Zbogar: Dışişleri Bakanı, Slovenya
H. H. Sheikh Abdallah Bin Zayid Al Nahyan: Dışişleri Bakanı, Birleşik Arap Emirlikleri

ETİKETLER: yeşil
http://www.yapi.com.tr/haberler/iklim-degisikligiyle-mucadelede-kucuk-ulkelerden-kuresel-adim_74769.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!