Uzun bir süredir Merkez Bankası’nı kur politikası nedeniyle
eleştiren ihracatçılar şimdi de Eximbank’ın yeniden
yapılanmasını istiyor. İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği
(İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıvedi Eximbank kredi faizlerinin
diğer bankalardan farksız olduğunu söyleyerek, “Eximbank ihracat camiasının çok
fazla kullandığı bir mecra olmaktan çıktı” dedi.
İstanbul Tekstil ve Hammadde İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı
İsmail Gülle şu anda bankanın verdiği kredilerin hiçbir
cazibesi olmadığını belirterek, “Kriz dönemi geçti. Ve faiz oranları cazibesini
kaybetti. Eximbank’ın bu resmi iyi görmesi lazım. Faizlerde piyasanın altına
inmesi lazım” diye konuştu. İstanbul Demir ve Demir dışı Metaller
İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Başkanı Tahsin
Öztiryaki ise ihracatçıların yeni pazar aryışlarına girdikleri bu
dönemde önemli risk aldıklarını söyleyerek Eximbank’ın artık bu riskleri telafi
edecek enstrümanlar geliştirmesi gerektiğini belirtti.
Mehmet Büyükekşi: ‘Arakla getir’den Ar-Ge’ye geçtik
İyi tasarımın üretici, ihracatçı ve kullanıcı tarafından daha fazla talep
edilmesine katkı sağlayarak tasarımın değerini yükseltmek ve ihracat ve
endüstrinin gelişimine, toplumun yaşam kalitesinin yükseltilmesine katkı
sağlamak vizyonuyla yola çıkan Desıgn Turkey 2010 yarışma süreci başladı. İlki
2008’de düzenlenen ve bu yıl ikincisi gerçekleştirilecek ’Design Turkey
Endüstriyel Tasarım Ödülleri” başvuru süreci 15 Ekim 2010’da sona erecek.
Konuyla ilgili toplantıda konuşan Devlet Bakanı Zafer
Çağlayan, bu çalışmalara sonuna kadar destek olacağını ifade ederek
şunları söyledi:
“Bakanlık olarak sonuna kadar hatta amiyane tabirle dibine kadar bu projenin
arkasındayız. Özellikle gençlerimize sesleniyorum, hayallerinizi beyinlerinize
hapsetmeyin. Ürün ve tasarımlarınızı kanuni olarak da garanti altına almak için
çalışıyoruz. Tasarımların hepsinde sanatsal bir duyarlılık var, bunun
farkındayız.”
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi
de yarışmaya yapılan başvuruların kendilerini umutlandırdığını belirtti.
Yarışmanın üç temel hedefini, iyi tasarımı ödüllendirmek, Türkiye’de tasarım
değerini yükseltmek ve tasarım farkındalığını ileriye götürmek şeklinde
sıralayan Büyükekşi şöyle devam etti:
“Uzun vadeli rekabet gücüne ihtiyacımız var, fiyat odaklı rekabetten
uzaklaşmalı ve değer farkı yaratmalıyız. Hepinize, tasarım ekiplerinizle bu
yarışmaya katılma çağrısında bulunuyorum. ‘Arakla getir’den Ar-Ge’ye geçtik.
Kaliteli üretimimizi tasarımla geliştirmeliyiz. Yarışma, Türkiye’nin
markalaşması ve ihracat gücünün artmasına da büyük katkı sağlayacak.”
Başvurular, www.designturkey.org.tr adresinden
üretici, marka sahibi, firma yetkilisi veya tasarımcı tarafından yapılabiliyor.
Aday ürünlerin en fazla 3 yıl önce (en erken Ocak 2007’de) piyasaya sürülmüş
olması gerekirken, el yapımı ürünler veya prototipler ödüle aday olamıyor.
Çağlayan: TOBB’a karşı eleştiriler maksadını aştı
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği’ne (TOBB) yönelik eleştiriler konusunda, “Eleştiriler,
övgüler ne varsa, kendi içinde konuşulması gereken şeylerdir. Bir kurumu yok
saymak, bir kurumun hizmetlerini yok saymak, bir kurumun yapısını yok saymak
doğru değil. Kendi içinde, kendi bünyesinde konuşmak bu işin en doğrusudur”
dedi. Çağlayan, Makine Tanıtım Grubu (MTG) Başkanı Adnan
Dalgakıran’ın TOBB’un yapısına ilişkin eleştirileri konusundaki
soruları yanıtlarken, kendisinin de uzun süre emek verdiği yerle ilgili
olarak bu sözleri kabul etmesinin mümkün olmadığını ifade etti. Çağlayan,
“Maksadını aşan bir ifade. Herkes fikrini söyleyebilir, herkes özgürdür ama bir
başkasının alanına girmeye başlayınca özgürlük biter. Özgürlük her tarafı
dağıtma, germe hakkını kimseye vermiyor” diye konuştu.
Çağlayan, TOBB’un Türkiye ekonomisinde önemli yeri bulunduğunu belirterek,
şöyle devam etti: “İnsanın, kendi mensubu olduğu yere bu tür şeyleri söylememesi
gerekiyor. Adnan Dalgakıran, hem İstanbul Sanayi Odasının Meclis Üyesi hem
TOBB’un Makina Sektör Kurul Üyesi. Bu tür çatışmalar hiç kimseye fayda vermez.
Duvara ne kadar sert yumruk vurursanız o kadar sert duvardan bunun tepkisini
alırsınız. Ben, bu ifadelere son derece talihsiz bir yorum olarak
bakıyorum.”
|