Cumartesi günü Büyükada’ya geçeceğim. Vapur tarifesine
bakıyorum, direk Büyükada seferi 12.15, sonrası ise 17.00. Arada 3 vapur seferi
daha var, üçü de büyük tur, yani Kınalı’dan başlayıp Büyükada’ya varıyor. Süre
1.05 saat. Doğrudan Büyükada’ya ise 25-30 dk.
En çok yolcu Büyükada’ya. Ama, şehirhatları vapurlarını da devralan
Büyükşehir Belediyesi’nin İDO (İstanbul Deniz Otobüsleri AŞ) yönetimi,
Büyükada’yı pas geçiyor. Hadi eşit davransın, sırayla bir Büyükada’ya doğrudan
koysun arkasından Kınalı’dan başlatsın.. Hayır! Nedeni: İDO yönetimi yolcuları
özel motor işletmesine peşkeş çekiyor! Bostancı’dan motor seferleri de var
adalara. IDO Büyükada yolcularını öncelikle motorlara bırakıyor! Motor
tarifeleri de öyle düzenlenmiş ki İDO’nun büyük ada turu başlayacağı sırada,
onlar direk Büyükada’ya vapur koyuyor. Dolayısıyla insanlar motora yöneliyor.
İDO da bunu tarifeleriyle teşvik ediyor...
IDO’yu yöneten Ahmet Paksoy, vapurların yolcularını motorlara devretmek için
çok bilinçli politikalar izliyor. Paksoy, yolcuların mutluluğunu, güvenliğini,
keyifli deniz yolculuğunu düşünmüyor.
Ya ne yapıyor? “Gidin motorlara binin” diyor. Hemen ayaklarınızın altındaki
motorun kulakları sağır eden gürültüleri içinde bir yolculuk. Üstelik kötü
havalarda, can güvenliği tehlikesi var, lodosta adalara gitmesi mümkün
değil...
Şehirhatları vapurlar kimin? İstanbulluların... Paksoy kim? İDO’nun genel
müdürü. Yani halkın mallarını halk adına yöneten biri. Ama Paksoy
İstanbulluların sanki gizli düşmanı!
***
İDO yönetimi bununla kalmadı. Büyük bir kötülük daha yaptı İstanbullulara:
Vapur seferlerinden pek çoğunu iptal etti. Motorlar, Şehirhatları vapurlarından
bazılarının görevlerini devraldı! Vapur diye gidiyorsunuz, artık şansınıza!
Karşınıza mopur çıkabilir!
Akşam bir vakit Bostancı’dan adaya geçeceğiz, baktık bizim vapur. Gemicilerle
sohbet ettik biraz. Efendim, mopurda bir sorun çıkmış, bunun üzerine vapurumuz
devreye sokulmuş. Bir gemici diyor ki adalara vapurların yerine motor seferleri
koymak yanlıştır. Küçük bir lodosta gidemezler.
İDO yönetimini eleştiriyorlar. Boğaz’da karşı yakaya vapur seferi önermişler.
“Motorlar orada çok iş yapıyor” demişler. Aldıkları yanıt: Esnaf arkadaşlar da
para kazansın! İDO’nun bu anlayışını tarife de çok iyi yansıtıyor.
***
İDO’nun bu yönetimini bu ülke 50 yıldır tanıyor. İktidarlar, İktisadi Devlet
İşletmelerini hep kötü yöneterek, yandaşlara peşkeş çekerek batırdılar. Paksoy
gibileri bu anlayışın izleyicileri! Şehirhatlarını ve vapurlarını battal hale
getirecekler, milleti kötü kötü motorlara mecbur bırakacaklar.
Dün Büyükada’da bir araya gelen adalılar İDO’nun bu politikalarını protesto
ettiler ve vapurlarımızı istiyoruz diye bağırdılar!
Oluşturulan Adalar-Bostancı Vapurumu Vermiyorum Platformu’nun açıklaması:
“Sefere konulan motorlar ile vapurların standartları eşdeğer değildir.
Motorların hızları az, açık ve kapalı alanlarda yolcu taşıma kapasitesi düşük,
motor sesi desibeli ve titreşim düzeyi ise vapurlardan çok daha yüksektir. Bu
motorlarla yolculuk yorucu ve yıpratıcı. Isıtma, koltuk genişliği ve rahatlığı,
kadın-erkek tuvalet sayısı gibi birçok yönden de motorlar, vapurların konfor ve
kalitesine sahip değil. İskelelere burundan yanaşabilen motorlara çocuk, yaşlı
ve sakatların; hasta, bebek arabası ve yük taşıyıcısı kullananların
iniş-binişleri de çok zor.”
IDO, “bize pahalıya geliyor” biçiminde bir saçmalık abidesini gerekçe
gösteriyor! Tarife numaralarıyla yolcularını motorlara devreden İDO, doğru
söylemiyor! Bilinçli olarak kendi yarattığı sorunu, bir gerekçe olarak öne
sürüyor. Ayrıca diyelim ki bazı saatlerde bazı hatlardan “zarar” ediyor bazan!
Bu işletmeciliğin normal bir yönüdür. Bazı hatlardan zarar, bazı hatlardan
kâr!
Önemli olan İstanbullulara hizmet, ulaşımda rahatlık güvenlik kolaylık! İDO
yönetiminin bu politikasını 10 binden fazla Adalar oturanı imzasıyla protesto
etti! Paksoy’un, İDO yönetiminin, motorcularla alışverişi
nedir?
|