Fotoğraf: Ahmet Dumanlı
Hünkar Kasrı olarak inşa edilen Otağı Hümayun Kültür
Merkezi'nin açılış töreninde konuşan İstanbul 2010 Avrupa
Kültür Başkenti Ajansı Yürütme Kurulu Başkanı Avdagiç, 2010 yılının son
bir kaç gününün yaşanmasına rağmen, şehrin tarihi dokusunu tamir etme
çalışmalarının 2011 yılının bir kaç ayında da devam edeceğini dile
getirdi.
Avdagiç, bugün açılışı gerçekleştirilen, Osmanlı'nın
kıymetli eserlerinden olan Otağı Hümayun'un 2010 Avrupa Kültür Başkenti
Ajansı'nın önemli restorasyon çalışmalarından bir tanesi olduğunu ifade ederek,
mimari özellikleri ile müze niteliği taşıyan bu yapının uzun yıllar boyunca
metruk bir halde olduğunu kaydetti.
Avdagiç, Osmanlı Ordusu'nun Batı'ya
yapacağı seferlerden önce ordunun toplandığı alanda Hünkar Kasrı olarak inşa
edilen Otağı Hümayun'un, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve Yıldız
Teknik Üniversitesi (YTÜ) işbirliği ile onarıldığını belirterek, üniversitenin
kültür-sanat faaliyetlerinde kullanılmaya uygun bir mekana dönüştürüldüğünü
bildirdi. Binanın, 2. Bayezit döneminde Vezir Davut Paşa tarafından
yaptırıldığından Davut Paşa Kışlası olarak da bilindiğini söyleyen Avdagiç,
yapının, Osmanlı padişahları sefere çıkmadan önce padişahların konakladığı mekan
olarak kullanıldığını belirtti.
Avdagiç, ''Kültürel mirasımızı korumak
ve geleceğe aktarmayı vazife olarak gören bizler, bu görevi başarıyla
tamamlamanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. Şehrimize çok güzel ve nadide
bir kültür sanat mekanı kazandırmış olmaktan fevkalade mutluyuz'' dedi.
Avdagiç restorasyon çalışmalarındaki desteklerinden dolayı Yıldız Teknik
Üniversitesi Rektörü İsmail Yüksek, üniversite mensuplarına ve yapının
restorasyon işinin başında bulunan Yüksek Mimar Kemal Selçuk Bilge'ye
teşekkürlerini iletti.
Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
İsmail Yüksek de, İstanbul'un, şehre dinamizm kazandıran kişisel etkinliklerin
yeşerdiği 2010 Avrupa Kültür Başkenti seçilen bir dünya konumunda olduğunu dile
getirdi.
Yüksek, doğu ve batıyı sadece tarihi ve coğrafi olarak değil
ruhuyla da birleştiren İstanbul'un, sunduğu eşsiz zenginliği ve stratejik konumu
ile herkesin zihninde ve fikrinde ayrı bir yer taşıdığını ifade ederek,
üniversite olarak tarihi yapılara verdikleri önemi, tarihi yapılarda çağdaş
eğitim olarak üniversite sloganı haline getirmelerinin de kendilerinin bu
konudaki hassasiyetlerini göz önüne serdiğini kaydetti.
Mimari
özellikleri ile başlı başına müze özelliği taşıyan Otağı Hümayun'un prestij
mekan olarak üniversitelerin ve ziyaretçilerin hizmetine açılmasının
amaçlandığını bildiren Yüksek, eserin yapısal restorasyon uygulamalarından sonra
İstanbul'un sosyal ve kültürel merkezlerinden uzakta bulunan Davutpaşa
Kampüsü'nde ihtiyaç duyulan sanat etkinlikleri, anma toplantıları ve müzik
hizmetlerinin yapılacağı bir mekan olarak kullanılması ve kültür sanat
faaliyetlerinin dönüştürücü etkisiyle 'cazibe merkezi' haline getirilmesinin
hedeflendiğini söyledi.
Avdagiç ve Rektör Yüksek, restorasyon
danışmanlığındaki başarılı çalışmalarından ötürü, Doç. Dr. Berin Alper, Doç. Dr.
Nüket Tuncer ve Yard. Doç. Dr. Faruk Tuncer'e plaket
verdi.
|