‘Herşey Satılık Tek Değer Rant’

Mülkiyeti Emek İnşaat AŞ’de bulunan, Akün ve Şinasi Sahnelerinin gizli şekilde satıldığı öğrenildi. Her iki sahnenin satışının 23 milyon TL’ye  gerçekleştiği belirtildi.

Ankara’da bulunan sahnelerin satışının talimatını veren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik  başta olmak üzere hükümete yönelik olan eleştiriler arasında sıklıkla, hükümetin bu uygulamalarla, sanatın özgür ve özerk olmasını savunan sanatçılara savaş açtığı görüşü yer alıyor.

İhale bilgileri kaldırıldı

İddiaya göre Akün ve Şinasi Sahnelerinin satışları daha önce sivil toplum kuruluşları ve sanatçıların tepkileri nedeniyle, Kamu İhale Yasası kapsamı dışında tutularak, gizli ihale ile gerçekleştirildi. Evrensel'den Sevda Aydın'ın haberine göre, Emek İnşaat yetkilileri ise önce böyle bir satışın olmadığını söyledi, ardından ise “yetkililer toplantıda” diyerek soruları yanıtsız bıraktı. Ayrıca “Cumhuriyetin Türkiye’sini yeniden inşaa ettik” sloganıyla açılan Emek İnşaat AŞ’nin resmi web sitesinde yer alan “İnşaat işlerimize ait ihalelerimizi bu bölümden takip edebilirsiniz” linkinin içinde bulunan bilgiler de kaldırılmış durumda.

DT’nin bilgisi yok

Devlet Tiyatrolarının (DT) bünyesinde faaliyet gösteren her iki tiyatro sahnesi için daha önce 5 kez ihaleye çıkılmış ancak satış “muammen bedelin altında kaldığı” gerekçesiyle gerçekleşmemişti. DT’nin basın bölümünden Önder Narlı ise konuyla ilgili bilgilerinin olmadığını ama araştırdıklarını söyledi.

Haklarımızım gizli saklı gasbediyorlar

Tiyatro Eleştirmenleri Birliği Başkanı Üstün Akmen: Akün ve Şinasi’nin satılmasını ben fevkalade heyecansız karşıladım.  Bu iki sahneyi satanlar Dikmen’de, Sulukule’de, Fikirtepe’de yoksul halkın evlerine belediyenin gücü yetmediğinde Bakanlar Kurulu marifeti ile el koyanlardır. İstanbul’da Taksim’i, Ankara’da Atatürk Orman Çiftliği’ni yağmalayanlardır. AKP, bir yandan rant kapısı olarak gördüğü kamusal değerlerimizi pazarlamakta, Ankara’da cumhuriyet dönemi mimarlığının bir açık hava sergisi olan kent merkezlerini AVM’lerle, otellerle donatarak yandaş sermayedarların ceplerini doldurmakta, diğer yandan da kendi ideolojik ve siyasi hedefleriyle uyumlu kentler yaratmanın peşinde koşmaktadır. AKP, “Devletin Tiyatrosu, Sanatçısı olmaz” diyerek Devlet Tiyatrolarını özelleştirme hesapları yaparken, sanatı emekçi halktan kopartma hedefiyle de hareket etmektedir. Görünen gerçek şudur ki, AKP’nin ”dindar yeni nesli” için kurmak istediği kentlerde ne sanata, ne de sanatın gerçek sahibi emekçi halka yer yoktur. Bir gerçek daha var ki, halkımızda eylem harici laf çoktur.

‘Her koşulda üreteceğiz’

Ragıp Yavuz (İstanbul Şehir Tiyatrolarında Yönetmen): Önce İstanbul Şehir Tiyatrosundaki yönetmelik değişikliği, ardından TÜSAK yasa tasarısı, örümcek kafalı zihniyetlerin, günah sayarak yıllarca yasakladıkları tiyatro sanatını yok etmeye yönelik uygulamaları olarak yaşandı, yaşanıyor… Aydın sanatçıları hedef göstererek ve sanatı mekansızlaştırarak sonuç almaya çabalayan karanlık bir iktidarın paraya ve ranta nasıl taptığının örnekleri olarak da algılanabilir bu durum… Karanlığa ve korkuya karşı özgür ve özerk sanatın savunucuları insana, emeğe, doğaya ve sanata düşman bu zihniyete hiçbir zaman teslim olmamıştır, olmayacaktır… Her koşulda üretmeye devam edeceğiz...

‘Sonuna kadar savaş böylesi görülmedi’

Genco Erkal: Akün ve Şinasi Sahneleri gizlice satılmış. Bu adamların kültür ve sanatla sinsi mücadelesi bitmeyecek. Sonuna kadar savaş. Böylesi görülmedi.

Şebnem Sönmez: Gizlice satmak, kamuoyundan korkmak demektir. İlan etmeye ne dersiniz?

Menekse Toprak: Ankara’da Akün ve Şinasi Sahneleri gizlice satılmış.  Sanki gizlice anılarımız ve gençliğimiz de satılmış zannettim.

Samlioglu Aysenil: Tek değerin rant olduğu ülkemizde Şinasi ve Akün Sahneleri gizlice satılmış....Çok ah alıyor çok kul hakkı yiyorsunuz be!

Gönül Kenter: Akün ve Şinasi’de satılmış! Batan gemiden mal mı kaçırıyorlar?

Yangından mal kaçırmak

Akün ve Şinasi Sahnelerinin gizlice satılmasına kamuoyundan sert tepkiler geldi. Sanatçıların ve sanat meslek örgütlerinin bir araya gelerek kurdukları Özerk Sanat Konseyi bir açıklama yaptı. ÖSK, yaptığı açıklamada, satışların Kamu İhale Yasası kapsamı dışında tutularak, gizlice yapılmasını “Yangından mal kaçırmak” olarak tanımladı. Yapılanların ‘şeffaflık politikasıyla’ ‘sosyal devlet”  ilkeleriyle bağdaşmadığını belirten ÖSK, “gizliliğin nedeninin sanatçıların tepkilerinden ne denli korktuklarının da itirafı” olduğunu vurguladı. “Fazıl Say’a ambargo gündemden düşmeden, Devlet Tiyatrosunda, Shakespeare’in Macbeth oyununun  programdan çıkarılması  baskının  hangi boyutlara taşıdığını açıkça gösteriyor.” diyen ÖSK, yaptığı açıklamada   “Kurumlar, bu komutları uygulayacak TÜSAK bekçilerine emanet edilerek sanata ve sanatçıya karşı bir  savaşa girişiliyor.” İfadelerine yer verdi.