İstanbul; bir yandan ormansızlaşma, dere yataklarının ve su havzalarının
yapılaşmaya açılması, deniz kirliliği, tehlikeli atıkların depolanması gibi bir
dizi sorunla uğraşırken diğer yandan başta Trakya olmak üzere yakın çevresindeki
kirliliğin de ana kaynağı.
İstanbul’un en önemli sorunlarının başında
ormanların yok edilmesi geliyor. Kentin akciğerleri sık sık değiştirilen
yasalar, özel tahsisler, boğaz köprüleri, satılması beklenen 2B yasası ile talan
edildi. Kentteki en yoğun orman kıyımı, 1975-1979 ile 1984-1990 ve 1992 yılından
sonraki 3 ayrı dönemde gerçekleşti. 2. Köprü’nün hazırlık çalışmalarının
başladığı 1987’den 1996’ya kadar olan 10 yıllık süreçte Boğaz’ın yalnızca doğu
yakasında, TEM Otoyolu’nun kuzey ve güneyinde 3005 adet yeni orman içi açma ve
yerleşme suçu işlendi bu eylemler sonucu 4 milyon 610 bin 937 metrekarelik orman
alanı yok edildi. Yine aynı bölgede yapılan talan sonucu “orman niteliğini
kaybettiği” gerekçesi ile 118 milyon 560 bin metrekarelik alan orman rejimi
dışına çıkarıldı. Yalnızca 2. köprü nedeni ile Anadolu yakasında İstanbul’un 171
milyon 559 bin 352 metrekarelik orman alanı yok edildi. 3. köprü ile de 5 bin
hektarlık ağaç varlığının yok edileceği tahmin ediliyor.
Atık
sorunu
İstanbul’da kayıtlı 12 bin, kayıtsızlarla birlikte 30 bin
sanayi tesisi olduğu ve bunların 1-2 milyon ton tehlikeli atık ürettiği resmi
makamlarca biliniyor. Ancak bu atıkların nerede ve nasıl depolandığı veya
bertaraf edildiği ise bilinmiyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2006
yılı verilerine göre İstanbul’da toplam 4.7 milyon ton belediye atığı
üretiliyor. Geri dönüştürülen atık miktarı gelişmiş ülkelerin çok altında
kalarak yüzde 3 civarında kaldı.
Marmara
kirlendi
Marmara Denizi, evsel atıklar, endüstriyel deşarjlar ve
ulaşımdan kaynaklanan kirlenme nedeniyle can çekişiyor. İstanbul’un çevresindeki
4500-5000 kadar endüstri kuruluşu her yıl 0.3 milyon metreküp civarında atıksuyu
Marmara’ya deşarj ediyor.
|