BR> İnan’ın
ardından söz alan Kadıköy Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürü
Özyurt, Anadoluray ve Marmaray’ın düğüm noktası olan Haydarpaşa’da çok
büyük bir dolaşım olacağına işaret ederek, yat limanı işlevinin de en az
kruvaziyer liman kadar karışıklığa neden olacağını dile getirdi. Kadıköy
Belediyesi olarak, İnan’ın bahsettiği danışma kurulu toplantılarının hiç birine
davet edilmediklerini söyledi; ilk defa hiçbir kurum görüşüne yer verilmeyen bir
komisyon ve kurul kararına şahit olduğunu sözlerine ekledi.
İlgili
kurulda yer almadığı için konuyu akademik çerçeveden değerlendireceğini belirten
Gülersoy, dünyadaki örnekler incelendiğinde, dönüşümün
en çok anlam ifade ettiği alanların liman, tersane ve depo alanları
olduğunu dile getirdi. Bu alandaki uluslararası örneklerin de çok
başarılı olmadığını, ancak en azından kentin ihtiyaçlarına göre düzenlenmeleri
bakımından, bunlardan hareketle Haydarpaşa için dersler çıkarılabileceğini
savundu. Ardından yurt dışındaki dönüşüm projelerinin ortak noktalarını
sıraladı: kamusal işlevleri içeren toplanma alanları olması, yerin tarihine
uygun imajın yeniden canlandırılması, çok aktörlü ve esnek planlama süreci.
Gülersoy, Haydarpaşa’nın demiryolu ve denizyolunu birleştiren
bir aktarma noktası olarak diğer örneklere kıyasla
farklılığını vurguladı.
Haydarpaşa’nın bir
planlama serüveni olmadığını dile getiren Turgut ise,
“kötü niyetli siyasetçi ve işadamlarının” İstanbul’un 4 yılını
çaldıklarına dikkat çekti. İstihdama ihtiyaç duyan Türkiye’ye 240 bin kişilik
istihdam sağlanacağı; Türkiye’nin denizcilikte Yunanistan’ın arkasında kalmaması
gerektiği gibi kruvaziyer liman yapımı için garip gerekçeler sunan - 5 Nolu
Kurulca da reddedilen- planı eleştirdi. Kadıköy belediyesi’nin baştan beri
diskalifiye edildiği sürecin Ulaştırma Bakanlığı, Bayındırlık Bakanlığı
ve İBB arasında döndüğünü ifade etti. 100 hektar gibi
büyük bir yüzölçümüne sahip bu alanın zonlara ayrılarak planlanmasını önerdi.
Etkinliğin son
konuşmacısı Demirdizen, gazete manşetlerinde emlak geliştirme
projesi olarak yer alan Haydarpaşa Limanı’nın işlevini İstanbul ve Türkiye
genelinde ele aldı. Şu an için plandaki yeniden işlevlendirmeye ilişkin bilgiye
sahip olmadıklarını yineleyen Demirdizen, bazı işlevleri planla kaldırmak mümkün
olsa da liman işlevi üzerine daha çok düşünmek gerektiğini
vurguladı. Haydarpaşa koruma planının erken bir dönemde hazırlandığı
yönündeki endişesini dile getirerek planda, Haydarpaşa Limanı
ve Garı’nın kente ne kadar tır trafiği yükü getirdiği, sonrasında durumun ne
olacağı gibi analitik incelemelerin eksik kaldığı görüşünü
paylaştı. Alanın İstanbul bütününden izole edilmeden, lojistik, tarihi, estetik
vb boyutlarıyla, kentin önemli bir vizyon alanı olarak yeniden ele
almayı önerdi.
Etkinlik soru-cevap bölümüyle son
buldu.
|