BR>
Sunumların
ardından, Doç. Dr. Zeynep Enlil’in moderatörlüğünde “Haydarpaşa’yı
Anlamak” adlı ilk oturum gerçekleştirildi. Oturumda
sırayla Prof. Dr. Zekai Görgülü (YTÜ), Doç. Dr. Can Binan (İTÜ), Yrd.
Doç. Dr. Yonca Kösebay Erkan, Doç. Dr. Gülsün Tanyeli (İTÜ) ve Prof. Dr. Cengiz
Eruzun (MSGSÜ) söz aldı.
Görgülü,
Haydarpaşa’nın nasıl ele alınacağının on yıl önce düzenlenen yarışmayla verilmiş
olmasına rağmen, hâlâ zaman ve bütçe harcandığının altını çizerek, sonuçlardan
yararlanmak için geç olmadığının altını çizdi.
Haydarpaşa’yı, demiryolu
ağı kültürü üzerinden değerlendiren Binan, korumanın bir
konsensüs olduğunu vurguladı ve konunun toplum tarafından anlaşılması için
paylaşılması ve yinelenmesi gerektiğini ifade etti. Hicaz ve Bağdat
demiryollarının başlangıç noktası olan Haydarpaşa için en uygun işlevin,
demiryolu mirasını da içeren bir müze yaratmak olduğunu savundu.
“Demiryolu mirası” kavramının tarihçesini aktarırken
Binan’ın görüşünü destekleyen Erkan da, 1. Dünya Savaşı’nın
çıkmasına sebep olan demiryolu ağı olan Haydarpaşa’nın sit alanı ilan edilmesi
gerektiğini belirtti.
İstanbul’un endüstri mirası
çerçevesinde Haydarpaşa’yı değerlendiren Tanyeli, kentin bu
konudaki karnesinin pek iç açıcı olmadığını dile getirerek, hikâyenin bütünleşik
olarak ele alınmadan, sürecin kamu ile şeffaf biçimde paylaşılmadan ilerlediğini
söyledi.
İlk oturumun son konuşmacısı Eruzun, Anadolu
demiryolu ağının başlangıcı olan Haydarpaşa’nın, sit alanı ilan edilmesi için
koruma kurulunda verilen mücadele sürecini dinleyicilerle paylaştı. Alınan
kararların uygulanması için kurulları koruyan ayrı bir mekanizmaya daha ihtiyaç
olduğunu savundu.
|