b>Doğa Turizm, Doğa Derneği ve Atlas Dergisi Hasankeyf'e sadakat trenini 2 yıl aradan sonra tekrar kaldırıyor. Ilısu barajı ile yok olma tehlikesi altında olan 12 bin yıllık şehir Hasankeyf’e gönül verenler bu trende buluşacak. Tren, 29 Ağustos akşamı İstanbul Haydarpaşa Garı'ndan, 30 Ağustos sabahı ise Ankara Garı'ndan destekçilerini alarak yola çıkacak.
Kültür ve doğa festivali havasında geçecek olan Hasankeyf’e sadakat yolculuğu için TCDD'den özel tren kiralanıyor. Kuşetli ve pulman seçenekleri olan trenin özel toplantı vagonunda sunuş ve söyleşiler yapılacak, "tren partisi" düzenlenecek ve müzik dinletileri olacak. Yolculuk, yüzyıllardır Dicle Vadisi'nde yükselen Hasankeyf'in sular altında kalmaması için Atlas Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Özcan Yüksek, Doğa Derneği Genel Müdürü Güven Eken ve çok sayıda uzmanın rehberliğinde yapılacak. Yol boyunca bir ucundan diğer ucuna geçilecek olan Anadolu coğrafyası, bozkırlar, Toros Dağları, iklim değişikliği ve Hasankeyf hakkında bilgiler verilecek.
Yaklaşık otuz beş saat sürecek tren yolculuğu, belirlenen özel rota üzerinden yapılacak ve Varda Köprüsü gibi olağan tren yolculuklarında durulmayan noktalarda molalar verecek. Hasankeyf'te Dicle Nehri kenarında geçirilecek gecenin ardından Hasankeyf'e ve Hasankeyflilere veda edilerek geri dönüş yolculuğuna geçilecek. 2 Eylül Pazar akşamı İstanbul’a varılacak.
Hasankeyf için son şans
On iki bin yıllık tarihin simgesi olan Hasankeyf, Ilısu Barajı nedeni ile yok olacak. Yılda en fazla 300 milyon dolarlık enerji üretecek olan baraj projesi için Avusturya, Almanya, İsviçre ve Türk şirketlerine en az 1,2 milyar Euro ödenecek. Ancak bunun için bu üç ülkedeki ve Türkiye’deki bankaların kredi vermeleri şart. Bu nedenle projenin karşısında durabilmek için kamuoyunun bankalara karşı tepki oluşturması büyük önem taşıyor. Örneğin İsviçre bankası ZKB baskılar nedeni ile projeden çekildi.
Türkiye’de de barajın yapılmasına karşı çıkan 45 bin kişinin katıldığı Hasankeyf'e Sadakat Kampanyası büyüyerek devam ediyor. Öte yandan, Hasankeyf'in sadece bir kaya yığını olmadığını, bir insanlık abidesi olduğunu savunan dava Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nce değerlendiriliyor.
Gezi hakkında daha detaylı bilgi almak için tıklayınız
|