Kültür ve Turizm Bakanlığı inceleme kurulu, geçen yıl
turizme kapatılan Batman’ın Hasankeyf ilçesinde geçen hafta
yaptığı incelemeyi tamamladı. Kurul hazırladığı raporda, bölgenin nisan ayı
içerisinde turizme açılabileceğine karar verdi. Hasankeyf geçen yıl 13 Temmuz
2010 tarihinde büyük bir kaya parçasının kopması ve 1 kişinin hayatını
yitirmesinin ardından turizme kapatılmıştı. Bölgenin turizme kapatılması,
geçimini turizmle kazanan bölge sakinlerini zon duruma sokarken Kültür ve Turizm
Bakanlığı bir heyet oluşturarak çalışmalara başlamıştı.
Aralarında, Röleve Anıtlar Müzeler ve Kazılar Daire Başkanlığı, Kurullar
Daire Başkanlığı ile Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğü’nden iki genel
müdür yardımcısı, Diyarbakır Kültür Varlıkları Dairesi Genel Müdürü, DSİ Ilısu
Bölge Müdürü, Batman Üniversitesi Jeoloji Bölümü öğretim görevlileri Rektör
Prof. Dr. Abdüsselam Ulucam’ın bulunduğu Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın
oluşturduğu 38 kişilik bilimsel kurulu, çalışmalarını tamamladı. Geçen hafta
antik kent Hasankeyf’te incemelerde bulunan kurul, acil önlem ve müdaheleye
yönelik 3 günlük çalışma sonunda, bir rapor hazırladı.
Çatlaklara 2.1 milyon lira
Kazı Başkanı Uluçam, nisan ayında antik kentin turizme
açılabileceğini söyledi. Bakanlığın göndereceği 2 milyon 100 bin TL’lik ödenekle
çatlaklıkların görüldüğü kayalıkların elden geçirileceği ve yıkım tehlikesi olan
orta kapının güçlendireceğini belirten Prof. Dr. Uluçam, “Kurul Hasankeyf’te
yapılacak acil önlemleri bir bir ele aldı. Orta kapı güçlendirilecek. DSİ,
jeofizik harita hazırlayacak. İlk defa kayalıkların analizi yapılacak.
Kayalıkların korunmasına yönelik de ciddi çalışmalar yapılacak. Yine antik
kentteki evler de Kültür Varlıkları Müdürlüğü’nce belgelenecek. Büyük saray,
küçük saray ve evlerde restorasyon çalışmalarına hız verilecek. Geçen yıl GAP
İdaresi’nin ayırdığı 1 milyon 730 bin TL’lik ödeneğin bir bölümünü bu yılki
çalışmalarda kullanacağız” dedi.
‘Dokunursan tuzla buz olur’
Hasankeyf ile ilgili tartışmaların en önemlilerinden biri de baraj suları
altında kalacak eserlerin taşınıp taşınamayacağı. Kazı Başkanı Prof. Dr. Uluçam,
‘eserlerin yerinde korunması’ gerektiğini söyledi:
“Hasankeyf’teki eserlere dokunulduğunda tuz-buz olacağını defalarca söyledik.
Yine de söylüyoruz. Zeynel Bey Türbesi şayet taşınırsa etrafındaki iki Artuklu,
biri Osmanlı’ya ait üç medrese de taşınmalıdır. İki minare, iki taç kapı ve dört
mihrap dışında Hasankeyf’te hiçbir şey taşınamaz. Yine bir zaviye, bir
kervansaray, aş evi, mescit ve hamam da var. Peki bu eserler nasıl taşınacak? Bu
yıl yapılacak kazı çalışmalarında Dicle Nehri kenarında Hıristiyanlık dönemine
ait yerleşim alanında önemli kalıntıları gün ışığına çıkarmaya çalışacağız.
Tarihi ilçede kazı yapılacak bir-iki yer kaldı. Şu anda konutların bulunduğu
alanın altında Roma, Artuklu, Büyük Selçuklu ve diğer kültürlerin de izi
çıkabilir. Fakat istimlak alanı olmadığından konutların olduğu bölgede kazı
yapamıyoruz.”
|