Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Hapishaneler, Birer Birer Kültür Merkezine Dönüşüyor

Değişimden nasiplenen sadece Bayrampaşa değil. Ankara'daki Ulucanlar'da restorasyon çalışmaları devam ediyor. Sinop Cezaevi 2000 yılından bu yana kültür ve sanat etkinliklerine, dizi ve film setlerine ev sahipliği yapıyor. Hükümetin Kürt açılımı politikasıyla birlikte şimdi de Diyarbakır Cezaevi'nin boşaltılması gündeme geldi. Bölge halkı

Zaman PAZAR
1 Hapishaneler, Birer Birer Kültür Merkezine Dönüşüyor

br >
'Bayrampaşa'ya gizlice fotoğraf makinesi sokmuştum'

Nazlı Ilıcak (Sabah Gazetesi yazarı): "Hapishanelerin kültür merkezleri haline dönüştürülmesi beni çok heyecanlandırdı. Bayrampaşa'yı hapishane vasfını kaybettikten sonra ziyaret ettim. Hâlâ koğuşların o ağır kokusu yerli yerinde duruyordu. O tarihte, yemekler koğuşta yenilir, artıklar da sabaha kadar yatakların altında muhafaza edilirdi. Kokuyu duyunca eski günleri hatırladım. Hapishanede kaldığım dönemde kontroller çok sıkıydı. Buna rağmen, içeriye bir fotoğraf makinesi sokmuştum. Herkes uyurken koğuşların ve içeride kalan çocukların fotoğraflarını çekiyordum. Sanırım gazetecilik refleksleriyle hareket etmişim o yıllarda."

'Esnaf cuma kılmak için hapishaneye akın etti'

Mustafa İslamoğlu (Yazar): "Ulucanlar'da kalırken çevredeki esnaflar beni ziyarete geliyordu. Esnafların da kullanabildiği bir mescit vardı. Cuma namazı kılmak için mescide akın ediyorlardı. Ben de hatta şöyle bir dua etmiştim, "Allah'ım hapishaneyi şimdi fiilen mescide çevirdin. İleride de inşallah gerçek bir mescide dönüşür." demiştim. Şimdi dualarım kısmen gerçek oldu. Mescit olmasa da hapishane müze olacak. Çekilen acılar hapishanenin her yanına işlemişti. Bu ortamı gelecek nesillerin hizmetine sunmak çok önemli."

'Müze yerine okul yapılırsa çok üzülürüm'

Yılmaz Yalçıner (Diyarbakır Cezaevi'nde kalan bir mahkûm): "1980 ihtilali döneminde üç yıla yakın Diyarbakır Cezaevi'nde kaldım. Burada işkence günlük hayatın bir parçasıydı. Mahkûmlara çektirilen cefa, eziyet insanların hayal gücünü zorluyordu. Falaka, elektrik, aç bırakma, lağımda tutma ve burada söyleyemeyeceğim birçok şey... Kürt açılımıyla birlikte şimdi cezaevinin okul yapılması gündeme geldi. Bana sorarsanız, burası okul yerine kesinlikle müzeye dönüştürülmeli. Okul olursa Diyarbakır Cezaevi kimliğini kaybeder ve ben çok üzülürüm. Burayı müze yapmak demek devletin geçmişiyle yüzleşmesi anlamına geliyor."

'Cezaevinin kapatılması 'özür dilemek' anlamına gelir'

Hamit Kankılıç (Diyarbakır Cezaevi'nde kalan bir mahkûm): "Diyarbakır Cezaevi'ne girdiğimde daha çocuk yaştaydım. 80 ihtilalinin o karanlık günlerinde 18 yaşında içeri aldılar beni. Çıktığımda neredeyse 40'ıma dayanmıştım. Bunlar anlatılmaz, ama ben farelerin içtiği sudan içmek zorunda kaldığımı hatırlıyorum. Bu cezaevinin kapatılması Kürt vatandaşlardan özür dileme anlamına geliyor. Cezaevine hiç dokunulmadan içerisindeki işkence aletleriyle birlikte müzeye dönüştürülmeli. Bu proje Türk ve Kürtlerin kaynaşmasına ve birlikte yaşamasına vesile olur. "

Hangi cezaevinde kimler yattı?

Sinop Cezaevi: Şair ve yazar Sabahattin Ali, şair Cevat Şakir Kabaağaç, Refik Halit Karay, gazeteci ve yazar Burhan Felek, Orhan Kemal. Necip Fazıl ve Nazım Hikmet'in de bu cezaevinde kaldığı biliniyor.

Ulucanlar Cezaevi: Bülent Ecevit, gazeteci Cüneyt Arcayürek, Yılmaz Güney, gazeteci-yazar Metin Toker, Mustafa İslamoğlu, Deniz Gezmiş, Yaşar Kemal, siyasetçi Osman Bölükbaşı.

Bayrampaşa Cezaevi: Yeraltı dünyasının önemli isimleri; Dündar Kılıç, İdris Özbir, Hüseyin Heybetli, Kemal ve Cengiz Sönmez kardeşler, uyuşturucu kaçakçısı Sedat Şahin, Mehmet Göymen, İbrahim Cici, Hüseyin Karatay ve Sedat Peker. Gazeteci Nazlı Ilıcak, sanatçı Doğuş, ünlü işadamı Mehmet Emin Karamehmet ve Ergenekon tutuklusu Doğu Perinçek.

Zengin bir cezaevi edebiyatımız var!

Namık Kemal'den bu yana, hapishaneler nice eserin kayda geçtiği mekânlar olmuş. Nazım Hikmet en güzel şiirlerini hapishanelerde yazmış. Onun ilk defa güneşe çıkarıldığı gün kaleme aldığı şiiri, hücrelerin edebiyatçılar üzerindeki etkisini özetlemeye yetiyor asılında. Şair, şiirinde şöyle diyor: "Bugün Pazar/Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar/Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün bu kadar benden uzak/Bu kadar mavi/Bu kadar geniş olduğuna şaşırarak/Kımıldanmadan durdum/Sonra saygıyla toprağa oturdum..." Yine Sabahattin Ali, herkes tarafından bilinen 'Aldırma Gönül' şiirini Sinop Cezaevi'nde yazmış. Necip Fazıl'ın Zindandan Mehmet'e Mektup adlı şiirini bu cezaevinde yazdığına dair rivayetler var. Sinop Cezaevi Orhan Kemal'in Tatar Ramazan eserine de ilham olmuş.

TÜMÜNÜ GÖSTER HABERİN DEVAMI:   1  |   2
http://www.yapi.com.tr/haberler/hapishaneler-birer-birer-kultur-merkezine-donusuyor_72092.html

Read Comment Section
1 Yorum Yorum Yaz
  • Ulucanlar cezaevin restorasyon çalışmalarına başlanmasına sevindiğimi belirtmek isterim. Burası; için yıkılıp alış veriş merkezi yapılacak,TOKİ ye verilecek gibi çeşitli söylentiler dolaşıyordu. Fakat en sonunda güzel bir karar alınmış.Tarihte kimler bu cezaevinde yatmış,kimlerin ne hatıraları var, yeni nesil burayı gezerken o havayı koklayarak anlamaya çalışacak. YANITLA
1 yorumdan 1 tanesi gösteriliyor. 
Yorumunuzu ekleyin
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!