Ofis sektörünün mevcut durumu ile ofis yatırımındaki tercihlerin ve gelecek trendlerinin incelendiği 'Değişen Ofis Alanı Kullanım Talepleri ve Yeni Pazar Dinamikleri Araştırma Projesi' raporunda; ofis mekânlarının tarihsel gelişiminin yanısıra sektörün mevcut durumu da analiz edildi.
Teknoloji gelişiyor, ofis kurgusunu da değiştiriyor
İTÜ Çevre ve Şehircilik UYG-AR Merkezi’nden Dr. Kerem Yavuz Arslanlı tarafından hazırlanan ve sunulan 'Değişen Ofis Alanı Kullanımı Talepleri ve Yeni Pazar Dinamikleri Araştırma Projesi'nde öncelikle gelişen teknoloji ile birlikte değişen ofis kurguları incelendi. Raporda, yeni ofis mekanlarından beklentilerin mimari tasarımın ötesine geçerek, teknik ve sosyal hizmet boyutuna taşındığı belirtiliyor. Çalışanlar açısından bakıldığında ise bilgisayar başında geçirilen zamanın artması nedeniyle, ergonomi ve konfor beklentisinin arttığı, bu ihtiyaçlara göre ve verimli şekilde düzenlenmiş modern ofislerde çalışanların iş yerinde kalma süresinin yüzde 35 oranında fazlalaştığı kaydedililiyor.
Ortaya çıkan sonuçlar, teknolojik gelişmeler ile birlikte hem çalışanların, hem şirketlerin globalleştiği gerçeğinin altını bir kez daha çiziyor. Bu gelişmeler, şirketlerin çalışma modellerinde değişiklikleri beraberinde getiriyor; iletişimin çok daha kolay sağlanabiliyor olması ve dışardan çalışmanın olanaklı olması, ofis mekan kullanımlarında küçülmeyi de beraberinde getiriyor. 21. yüzyıl ile birlikte çalışan başına düşen metrekarenin yüzde 12 oranında azalması da bu küçülmenin ana göstergelerinden.
Değişime rağmen ofislere duyulan ihtiyaç değişmiyor
Raporun en ilginç sonuçlarından biri ise, tüm bu değişime rağmen gelecekte ofislere duyulan ihtiyacın değişmeyeceği yönünde. Çalışma, çalışanların istedikleri her yerden veriye ulaşabilmesine rağmen, bu veriyi bilgiye dönüştürmek için bir araya gelmeye, fikirleri tartışmaya ve ortak akıl ile ilerlemeye ihtiyaç duyduklarını ortaya koyuyor.
Bir diğer önemli veri de, şirketlerin sadece bir ofis binasında çalışanlarını toparlamaktan da öte, çalışanlarının aynı ofis alanı içinde etkileşimlerini arttırmaya yönelik mimari çözümlere de yönelmesi. Şirketler, ofiste sundukları olanaklar ve mekan kalitesi ile yetenekli çalışanları kendine çekmeye çalışıyor.
İstanbul pazarındaki ofislerin mekansal analizleri
Ofis yaşamındaki değişiklilerin ele alındığı raporda, üzerinde durulan bir diğer konu da gelişen ofis sektörü ile birlikte İstanbul pazarındaki ofislerin mekansal analizleri oldu. Raporda, İstanbul’da son yıllarda ofis yatırımlarında gerçekleşen artışın, önümüzdeki dönemde de yükselen bir ivme ile devam edeceği vurgulanıyor; 2014 yılı 4. çeyrek rakamlarına göre 4 milyon metrekareye ulaşan ofis stoğunun, 2015 yılında 5 milyon metrekareye ulaşacağı belirtiliyor. Ofislerdeki toplam boşluk oranı ise yüzde 16 seviyelerinde.
Ofis arzındaki büyümede dikkat çeken önemli nokta ise, İstanbul’un çok merkezli bir şekilde büyümesi ve bu doğrultuda yeni yatırımların farklı alt merkezlere doğru kaymaya başlaması. Örneğin İstanbul Finans Merkezi nedeniyle gelecek ofis yatırımlarının büyük bölümü, Ataşehir, Kozyatağı, İçerenköy ve Ümraniye bölgelerinde yoğunlaşıyor.
Rapora göre, hızlı bir değişim ve gelişim gösteren gayrimenkul sektöründe, pazarın ihtiyaçlarına hızlı cevap verebilen, kurumsal yapısını geleceğe göre kurgulayan, kurumsal gayrimenkul yönetimini profesyonelce idame ettiren gayrimenkul geliştirme ve yatırım şirketleri ayakta kalabilecek.
|