SPAN lang=EN>
GYODER’in 2000 yılından bu yana düzenlediği zirvelerin sekizincisi 4-5
Haziran 2008 tarihlerinde, T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ), Sermaye
Piyasası Kurulu (SPK), Urban Land Institute (ULI), National Assocation of Real
Estate Investment Trusts (NAREIT) ve European Public Real Estate Association
(EPRA)’ nın katkılarıyla Swissotel İstanbul’da gerçekleştirildi.
Türkiye’nin 100 yıllık gayrimenkul potansiyelinin ortaya konulmasına yönelik
olarak, Ekonomik Bakış: Global Piyasalar ve Türkiye, Yatırım Ortamı: Gayrimenkul
Sektörünün Cazibesi, Alışveriş Merkezi Yatırımları, Konut Yatırımları,
Gayrimenkulde Fırsatlar, Kentsel Dönüşüm ve Yenilemede Örnek Uygulamalar,
Gelişen Şehirlerimizde Yatırım Fırsatları başlıkları,
ele alınarak tartışıldı. Zirvede, Türkiye Perakende Pazarı ve AVM’ler için Öngörüler 2015,
Affordable Housing: Dar Gelirlilerin Konut İhtiyacı ve Çözüm Önerileri ile
Gayrimenkul Sektörü ve İller İçin Öngörüler 2015 olmak üzere üç raporun sunumu
yapıldı.
Gayrimenkul sektöründe yaşanan son gelişmeler, sorunlar ve fırsatlar yukarıda
bahsedilen başlıklarda ele alınarak irdelendiği
zirvede ortaya çıkan tespitler ve bu tespitlere yönelik
çözüm önerileri, ülkemizin gerek
ekonomik, gerekse sosyal ve kültürel açıdan gelişmesine katkı sağlaması amacıyla
bir sonuç bildirgesinde açıklandı.
Bildirgenin maddeleri şunlar:
· T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ); Türkiye genelinde
sürdürülebilir ve uygulanabilir ülkesel ve yerel gayrimenkul politikalarının,
teşvik sistem ve stratejilerinin oluşturulmasında daha etkin liderlik
yapmalıdır.
· Ülkemizde geniş bir kitle olan ve nitelikli yasal konut ihtiyacı olan dar
ve orta gelirli kesimin konut edinimine yönelik olarak TOKİ; sektörü
yönlendirecek, arzdan ziyade talep tarafını destekleyecek, bunu yaparken
yapımdan ziyade finansmana konsantre olacak şekilde kendi kaynağını oluşturmalı
(hasılat paylaşımı veya arsa satışı ile) , projelerde ağırlıklı olarak yatırımcı
ve tüketiciye borç veren konumunda olmalıdır.
· Kentsel gelişim desteklenmelidir. Kentlerin dönüşümü ve arsa üretimi
konularında belediyeler ve kamu kurumlarının daha aktif olması sağlanmalıdır.
· Alışveriş Merkezi (AVM) yatırımlarının, fizibilite çalışmalarının sağlam
temelli finansal göstergeler ışığında, ve kent planları paralelinde yapılması
sektörün sağlıklı gelişimi açısından önem taşımaktadır. AVM yatırımları uzun
vadeli düşünülerek planlanmalı, yer seçimi, proje geliştirme ve kiralama
aşamalarında tüketicilerin talepleri ve harcama gücü göstergeleri göz önünde
bulundurularak projeler geliştirilmeli ve kent planları çerçevesinde
onaylanmalıdır.
· Tüm gayrimenkul projeleri geliştirilirken kentlerin kimliği göz önünde
bulundurulmalı ve uygulamalarda bu kavramdan uzaklaşılmamalıdır.
· Türkiye’de imar planı yapım ve onaylanma sürecinin karmaşıklığı sektörün
önünü kesmektedir. Bu süreçte yer alan kurumların, yetkilerin ve sınırların
yeniden ele alınarak, açık şeffaf ve hızlı çözümlenebilir, uzun vadeli planlama
süreci oluşturulmalıdır. Bu konuda çalışma yapan kurumlar arasında koordinasyon
sağlayacak bir organ oluşturulmalıdır.
· Turizm yatırımları yapılırken, Türkiye’nin yüksek turizm potansiyeli göz
önünde bulundurularak, büyük yatırımcılar kadar bireysel ve yerel yatırımcıların
da kurumsallaşmasına önem verilmeli, talebe yönelik yatırımların planlanması ve
yapılması teşvik edilmelidir.
· Türkiye’nin
Avrupa ve Asya arasındaki köprü konumu, lojistik yatırımlar açısından çok önemli
imkanlar yaratmaktadır. Sektörün temel ulaşım ağları ve kritik bağlantıları göz
önünde tutularak kent planlarında gerekli yatırımlar için alanlar
belirlenmelidir.
|