0milyon dolara bitecek diye başlanan ve 230 milyon dolara tamamlanan Formula 1 yarış pisti , bu işe para bağlayan İTO ile devletin başına dert oldu. Satsak satamıyoruz. Kapatsan kapatamıyoruz. Çünkü göbekten bağlanmışız. Ödenen paraları zarar yazacağız, her yıl da birilerine dolarları ödemeye devam edeceğiz.
Bu büyük sorun nereden kaynaklandı? Dünyanın değişik ülkelerinde, yılın belli günleri yapılan ve Formula 1 diye adlandırılan bu yarışların İstanbul'da da yapılması için (iyi niyetli olduklarından şüphe edilemeyecek) anlı şanlı isimler ortaya çıktı.
Önce kamuoyu oluşturuldu. Sonra hükümete bu için ne kadar "cazip olduğu" anlatıldı. Bu işi "pişirip kotarmaya çalışan" anlı şanlı kişilere göre bu iş çok çok hem de pek çok kârlı idi. Yarış için pist yapacak olan, kısa sürede kâra geçecek, İstanbul'da otellerde yer kalmayacaktı.
230 milyon dolar yetmedi
Bu iş kârlı olsa yerli ve yabancı özel sektör grupları yapardı. Daha için başında bu işin gelir gider dengesi olmadığını gördükleri için onlar hiç mi hiç ilgi göstermedi. Bu defa bu işin bayraktarlığını yapan (iyi niyetli olduklarından şüphe edilemeyecek) anlı şanlı isimler, bu işi halkın parasıyla yaptırmanın peşine düştü. İş, Ticaret Odası'na ihale edildi.
Önce 20 milyon dolar harcamayla bu iş biter diyerek yola çıkıldı. Maliyet tırmanınca, "Bu ülkenin şerefi" denilerek hükümet kandırıldı. Hükümetin para katkısı sağlandı. Açık olalım: Harcanan 230 milyon doları Ticaret Odası ve hükümet verdi ama,bu para dolaylı olarak halkın cebinden çıktı.
Pistin yapımı tamamlandı. Ama görüldü ki ödeme pistin tamamlanmasıyla bitmemiş. Pistte yılda bir kez otomobil yarıştıracak hükümet 7 yıl süreyle her yıl 13.5 milyon dolar yıllık ödeme garantisi vermiş. Bilet gelirinin yüzde 60'ı yarışı düzenleyene gidiyor.Yayın hakkı için 5 milyon dolar ödeme var. Yabancı reklam gelirinin yüzde 90'ı, yerli reklam gelirinin yüzde 75'i yarışı düzenleyenin.
Öde öde bitmiyor
Buna karşılık ilk yarışın hasılatı 20 milyon dolar ikinci yarışın hasılatı 13 milyon dolar... Bizimkiler 2 yılda 15 milyon dolar zarar etmiş durumda..." Bu iş çok, çok hem de pek çok kârlıdır" diyerek Formula 1 işini bu ülkenin başına dert eden (iyi niyetlerinden şüphe edilemeyecek) anlı şanlı isimlerin şimdilerde hiçbiri ortada yok.
Ticaret Odası, imkân olsa, pisti kapayarak kendi zararını sineye çekecek. Devletin yatırdığı paraların güme gitmesine aldırmayacak. Ama Türkiye olarak yarış düzenleyicisine "paçayı kaptırmış" durumdayız... Sonuç olarak Ticaret Odası yalvar yakar pisti 3 milyon dolara yarışları düzenleyene kiralamış görünüyor. Sanılmasın ki yılda 3 milyon dolar kira geliri gelecek... Hayır. Bizim yükümlülüklerimiz var. Yılda 13.5 milyon dolar gelir garantimiz devam ediyor. 5 milyon dolarlık yayın hakkı yükümlülüğümüz ve yabancı ve yerli reklamlardan yüzde 75-90 pay garantimiz devam ediyor.
Yılda bir gün kırmızı renkli arabalar pistte "vınnn vınnn" diye dolandıkça milyonlarla dolarlar da "vınnn vınnn" diye bizim cepten çıkacak... Bir yıl değil. Otomatiğe bağlı olarak yıllar boyu... (İyi de bu tablonun hiçbir sorumlusu yok mu? Batan para,batacak para nasıl olsa halkın parası diyerek tüm sorumlular ellerini yıkayarak işin içinden çıkacak mı?)
|