b>MÜ İletişim Fakültesi'nde iki yıl önce başlatılan deprem tadilatı hâlâ bitmedi. İhale üç kez tekrarlandı, parasızlıktan sık sık inşaat durdu. Öğrenciler isyanda: 'Harçlar ve Maaşlar Okula'
17 Ağustos depreminin üzerinden üç yıl geçti. Ancak Türkiye'nin alanında en yüksek puanla öğrenci alan Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenciler bir öğretim yılını daha okulsuz geçirecek.
İstanbul'un gözde semti Nişantaşı'nın göbeğinde onarım ihalesi üç kez tekrar edilen, bürokrasi ve kaynak yetersizliği yüzünden tadilatı bir türlü bitmeyen 2 bin 600 öğrencili okulda dersler yine sınıflara dönüştürülen kantin binasında yapılacak. Dekan Prof. Dr. Alaaddin Asna, "Akademisyen miyim, inşaat kalfası mı?" diyerek bürokrasiye isyan ederken öğrenciler ise 'Harçlar ve Maaşlar Okula' kampanyası başlattı.
En yüksek puanla
Türkiye'nin en yüksek puanla öğrenci alan iletişim fakültesi olan okulda talihsizlikler 17 Ağustos depremiyle başladı. İlk yıl hiçbir çalışma yapılmayan okulun tadilatı için 2000 yılında ihale açıldı. Ancak yapılan ihaleyi Maliye Bakanlığı onaylamadı. Bir sonraki ihale ise ancak 2001 Eylül' ünün sonunda tamamlanabildi.
İki yılı aşkın bir süre bürokrasi nedeniyle tamir edilemeyen fakültede eğitime 2 Ocak'a kadar ara verilmesi kararlaştırıldı.
Ancak okul yönetimi öğrencileri mağdur etmemek için önceden inşaatı başlayan kantin binasının projesini biraz değiştirerek, sınıflara dönüştürdü. Asıl binadaki inşaat hâlâ devam ettiği için öğrenciler geçen yıl burada hızlandırılmış şekilde ders yaptı.
İnşaatı başlayan ve sağlamlaştırma çalışmaları büyük ölçüde tamamlanan okulda, 2002 yılına girilmesi nedeniyle eski ihale geçersiz sayıldı. Bu nedenle inşaat yeni bir ihale yapılana kadar durduruldu. Dördüncü ihale devam ediyor. Ancak inşaat için para bitti. Bu yüzden dördüncü ihalenin de tekrarı bekleniyor.
Normal koşullarda inşaatın çoktan bitmesi gerektiğini belirten Dekan Asna, "Bürokrasi çarkı işlerin tamamlanmasını engelliyor. Bir yıl içinde okulda iki rektör, üç rektör yardımcısı, iki yapı işleri daire başkanı değişti. Birine bir şey imzalatmak için bazen haftalarca beklendi. Para aktarılmadığı için inşaat aylarca durdu" diyerek bürokrasinin her şeyi yavaşlattığını belirtti.
Bahçedeki barakanın bir bölümünü dekanlık odası yaptıklarını belirten Asna, şöyle konuştu:
"Dekana sorumluluk veriliyor, ancak yetki verilmiyor. Ben buradaki çocuklar için görevimden istifa etmiyorum. Ben bir profesör olarak ders vermeliyim, akademik araştırma yapmalıyım, kitap yazmalıyım. Ancak onun yerine burada inşaat kalfalığı yapıyorum. Oysa benim işim bilim."
Okul kütüphanesini ve birçok bilgisayarı okul bahçesine kurulan çadırlara taşıdıklarını belirten Asna, "Ben kitaplara ve bilgisayarlara bir şey olacak, yağmurda ıslanacak diye korkuyorum. Bir an önce sinema salonlarımıza, anfilerimize, kütüphanemize kavuşmak istiyoruz. Öğretim
üyeleri de öğrenciler de büyük bir özveriyle çalışıyorlar, ancak sonuç alınamıyor. Oysa biz bunu hak etmiyoruz. Öğrencilerin 'Harçlar ve Maaşlar Okulu' kampanyasını destekliyorum ancak bu hukuki olarak mümkün değil. Harçlar bizim elimize geçmiyor ve nasıl kullanılacağına da biz karar vermiyoruz" diye konuştu.
İnşaatta çalışmaya razı
'Harçlar ve Maaşlar Okula' kampanyası başlatan öğrenciler ise çok yüksek puanlarla girdikleri okullarında hayal kırıklığı yaşadıklarını belirterek, gerekirse okul inşaatında kendilerinin de çalışabileceklerini söyledi.
Radyo Televizyon Bölümü'nde ikinci sınıf öğrencisi olan Elmas Gölcük, en büyük hayalinin sürekli ününü duyuduğu M.Ü. İletişim Fakültesi'nde okumak olduğunu, ÖSS sonucu bu hayaline kavuştuğunu söyledi.
Dersler verimli değil
Ancak daha ilk yıl, inşaatla karşılaşınca büyük bir hayal kırıklığı yaşadığını söyleyen Gölcük, "Okuduğum bölümle ilgili pratik çalışma yapamıyoruz. Teorik dersleri ise eski kantinde görüyoruz. Ancak sınıf biraz kalabalık olduğunda arkada oturanlar hocanın sesini duyamıyor. Teknik imkân yok" diye konuştu.
Halkla İlişkiler Bölümü ikinci sınıf öğrencisi olan Arzun Vuran da üniversitenin Halkla İlişkiler ve Tanıtım Kulübü MİTA'nın etkinliklerini bahçedeki çadırda sürdürdüğünü söyledi. Vuran, "Bu fakülteyi kazanabilmek için çok çalıştım, ancak karşılığını alamıyorum" sözleriyle yakındı.
|