|
Sürdürülebilir gelecek hedefiyle enerji yönetimi, çevre ve atık yönetimi yatırımlarını sürdüren Türk çimento sektörünün lider üreticisi Akçansa, bugün (14 Haziran 2012) Radisson Blu’da bir basın toplantısı düzenleyerek, Akçansa’nın 2011 yılı değerlendirmesini, önümüzdeki dönem hedeflerini ve çimento sektöründeki gelişmeleri aktardı.
“Dünyadaki tüm gelişmeler birbirini etkiliyor”
Akçansa Genel Müdürü Hakan Gürdal, dünya çimento tüketim rakamlarını paylaşarak Çin’in bu anlamda liderliği elinde tuttuğunu belirti. Gürdal, Rusya’nın ve Batı Afrika’nın Türkiye yapı sektörü bağlamında önemli aktörler olduğunu, Akçansa’nın Rusya’ya ciddi anlamda ihracat gerçekleştirdiğini ifade etti. Önümüzdeki 2 yıl içerisinde ‘Arap Baharı’nın etkilerinin azalmasını beklediklerini belirten Gürdal, Brezilya’nın çimento konusunda iyi bir yıldız olduğunu, Amerika’da ise durumun seçim sürecinden sonra netlik kazanacağını vurguladı. Gürdal, dünyadaki bütün gelişmelerin birbirini etkilediğini ve tetiklediğini ifade etti.
Türkiye genelinde çimento üretim oranlarını da paylaşan Gürdal, Türkiye’nin halihazırda büyüme trendine sahip olduğunu, çimento üretiminde ise yılın ilk üç ayında zorlu hava şartları nedeniyle bir düşüş yaşandığını aktardı. Bununla birlikte gelecek dönemde artış yaşanacağını düşündüklerini ifade eden Gürdal, Akçansa’nın kış aylarında yaşanan bu düşüşü ihracat ile kompanse ettiğini kaydetti.
Gürdal, Türkiye’de ilçe belediyeleri ile büyükşehir belediyeleri arasında yaşanan sıkıntıların inşaat sektörüne yansıdığını da vurguladı.
“İkinci Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayımlandı”
Gürdal, 2012 senesi çimento tüketim beklentilerini de paylaştığı sunumunda çimento hazır beton ilişkisine de yer verdi. 2012 senesini 2011 senesine oranla daha pozitif değerlerle kapatacaklarını belirten Gürdal, Akçansa’nın sürdürülebilirlik konusunda sektöründe açık ara lider olduğunu aktardı. Bu bağlamda 6 temel başlığa odaklandıklarını belirten Gürdal, bunları; ‘iş sağlığı ve güvenliği’, ‘atıkların değerlendirilmesi’, ‘biyo çeşitlilik’, ‘diğer çevresel etkilerin yönetimi’, ‘yüksek katma değerli etkin ürünler yaratmak’, ‘iklim değişikline yönelik Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmaları’ olarak sıraladı.
Gürdal, karayolu ile ihracatın sürdürülebilir olmadığını, bu anlamda Akçansa’nın deniz yolunu tercih ettiğini anlattı. Bu anlamda deniz yolunu etkin kullandıklarını vurgulayan Gürdal, gelecek dönemde demir yolunu da kullanacaklarını ifade etti.
Gürdal, Türk çimento sektörünün ilk sürdürülebilirlik raporuna geçen yıl imza attıklarını, 2010-2011 dönemindeki faaliyetlerini kapsayan ikinci raporu da yayımladıklarını belirtti. Gürdal, söz konusu raporun, dünya çapında faaliyet gösteren öncü şirketlerin kullandığı bir raporlama standardı olan GRI-Küresel Raporlama Girişimi (GRI-Global Reporting Initiative) ilkelerine uygun olarak ‘B’ seviyesinde hazırlandığını anlattı.
“Çimento, enerji yoğun bir iştir”
Gürdal, yenilenebilir enerji yatırımlarında önceliklerini ‘Atık Isı Yönetimi’nin oluşturduğunu anlattı. Yakıtsız elektrik üretiminin, bir fabrikanın yüzde 30 oranında enerji ihtiyacını karşıladığını vurgulayan Gürdal, çimentonun, enerji yoğun bir iş olduğunu aktardı.
Gürdal, ‘gizli kömür’ adını verdiği bu oluşum için Akçansa’nın bir model gerçekleştirdiğini de anlattı. ‘Atık Öncelikli Pramit’ adında çok önem verdikleri bir şema üzerinden Akçansa’nın enerji verimliliği politikasını paylaşan Gürdal, atıkların kaynak kazanım prosesinde nasıl kullanılabileceğini anlattı. Bu kapsamda; atığın ayrıştırılarak, yakıt haline getirmenin çok ciddi kazanımlar sağladığını ifade eden Gürdal, günde yaklaşık 13 bin ton atığın ayrıştırılmadan döküldüğünü ve firma olarak bu atığa talip olduklarını aktardı.
Atık bulmanın aslında önemli bir sorun olduğunun altını çizen Gürdal, bu süreçte merkezi yönetim, yerel yönetim ve sektör firmalarının bir araya gelmesinin ve buna yönelik yöntemlerin geliştirilmesinin önemine de vurgu yaparak teknolojinin iyi kullanılması halinde çimentonun bir çözüm olacağını belirtti.
Üretimden pazarlamaya sürdürülebilirlik için çevreci ürünler
Akçansa’nın üretimden satış-pazarlama aktivitelerimizin her sürecinde sürdürülebilirlik odağında hareket ettiğini belirten Gürdal, “Müşteri ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik geliştirdiğimiz yenilikçi ürünümüz ‘Safkan Çimento’, sürdürülebilir yapılar için en ideal çimento tipi olma özelliğini taşırken, yüksek performansı ve çevreci yaklaşımıyla da sektörde fark yaratıyor” dedi. Gürdal, Safkan Çimento ile yıllık 8 bin ton daha az fosil yakıt kullanmayı, ayrıca 50 bin ton karbon emisyonunu da önleyerek 2 milyon ağacın saldığı oksijen miktarı kadar çevreye katkı sağlamayı hedeflediklerini belirtti.
“Yeşil bina projelerinde çözüm ortağı olacağız”
Binalarda enerji verimliliği düzenlemeleri, sürdürülebilir konut gibi yeni inşaat yaklaşımlarının Türkiye’de yeni ve önemli bir pazar oluşturduğuna dikkat çeken Gürdal, gerçekleştirdikleri ürün ve süreç geliştirme çalışmalarıyla bu talebe çok hızlı yanıt verecek bir konumda olduklarını vurguladı. Bu anlamda ÇEDBİK ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği ile işbirliği içerisinde olduklarını anlatan Gürdal, Varyap Meridian, Sabancı Teknoloji Merkezi’nde sürece dahil olduklarını anlattı.
Akçansa,’nın 2011 yılında yeşil bina projelerinin yüzde 14’ünde çözüm ortağı olurken, bu oranı 2020 yılında yüzde 30 seviyesine çıkarmayı hedeflediğini söyleyen Gürdal, bir konutun satın alınma sürecinde müşterilerin yapıda kullanılan betonu sormasının çok önemli olduğunu aktardı. Yapılarda minimum C35 standardında ürün kullanılması gerektiğini belirten Gürdal, beton tedarikçisinin kurumsal itibara önem vermesinin de bir gereklilik olduğunun altını çizdi.
|
