Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız,
Çanakkale'nin Ezine ilçesine bağlı Mahmudiye
beldesinde, EnerjiSA Çanakkale Rüzgar Enerji
Santralinin açılış töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin büyüdüğünü,
enerji sektörünün,
Türkiye'nin bu büyümesini karşılamak
için bütün kurum ve kuruluşlarıyla çalıştığını, bunun ayrılmaz bir parçasının
da, karşısında gördüğü özel sektör temsilcileri olduğunu vurguladı.
Liberalleşen, özelleşen, serbestleşen ve rekabet ortamında bütün bunları
sağlayacaklarını ifade eden Yıldız, ''O yüzden özel sektör bizim ayrılmaz bir
parçamız, hatta yeri geliyor kamudan daha önde bunları yapabilme kapasitesine
sahip olduğu için de direkt destekleyeceğimiz bir yapı içerisine giriyor'' dedi.
Konuşmasında, Çanakkale'nin, tükettiğinden daha fazla üreten bir il olduğunu
dile getiren Yıldız, bununla ilgili olarak Ankara'daki gayretlerinden dolayı
Çanakkale milletvekillerine teşekkür ederek, ''Türkiye'den alacağı olan bir
ilimizdir Çanakkale. Bazı illerimiz tüketimini ancak karşılar. Bazı illerimiz
tüketimini karşılamak için diğer illerden ödünç enerji alır ama Çanakkale tam
tersi. O açıdan ben Sayın Güler Hanımı, Sabancı Grubunu tebrik ediyorum.
Çanakkale, yatırım yapmak için iyi bir yer'' ifadelerini kullandı.
Bakan Yıldız, Türkiye'nin, bütün sektörlerinin başına sürdürülebilir siyasi
istikrarı koyduğunu belirterek, 2023 senesi için temel vizyonu; yerli ve
yenilenebilir enerji kaynaklarının ön planda tutulduğu bir yapı olarak
tanımladı.
Petrolün varilinin 120 dolarlara dayandığı şu günlerde, yapılan açılışla çok
daha yerli, çok daha milli bir projenin altına imza atmış olduklarını anlatan
Yıldız, ''Ben burada Verbund'u da tebrik ediyorum. Türkiye'nin hem istikrarına
olan güvenlerinden dolayı hem de seçtikleri enerji sektöründeki doğru
seçimlerden dolayı. İyi bir ortakları var, beraber daha çok proje
gerçekleştirebilecekler'' dedi.
Taner Yıldız, enerjide teknik bir konunun da bulunduğunu kaydettiği
konuşmasında senenin bütün saatlerinde çalışabilecek bir yapının varlığının
önemli olduğunu ifade etti. Yıldız sözlerini şöyle sürdürdü:
''Yani Türkiye'nin her tarafını, yeterli olsa rüzgar santralleriyle donatsak,
bu sistem çalışır mı? Normalde bu sistem çalışmaz. Bizim bunları nükleer santral
gibi, doğalgaz santrali gibi, kömür santrali gibi, senenin hemen hemen bütün
saatlerinde çalışabilecek bir yapının üzerine oturtmamız lazım ki, rüzgar
olmadığında Türkiye'nin enerji çekim noktaları sıkıntıya düşmesin. Yani, burada
yine aynı gruba bağlı çimento fabrikası var, tamamını rüzgarla besleyemeyiz
bunun, yeterli olmuş olsa bile. O açıdan şöyle bir gerçeğin altını kalın
çizgilerle çizmek istiyorum, o da şu: Eğer biz bir yerde, Mersin Akkuyu'da,
Sinop'ta, farklı yerlerde bir nükleer santrali yapıyorsak, mutlaka bu aynı
zamanda şu anda pervanesi altında bulunduğumuz rüzgar santrallerini
desteklemektir, aynı zamanda su santrallerini desteklemektir veya tersi, eğer
biz rüzgar santralleri yapıyorsak, mutlaka diğer yatırımları da yapmak elzemdir,
zorunludur.''
Mart ayının sonuna kadar, yaklaşık bin 600, bin 700 megavatlar civarında
rüzgar santralinin lisanslanma işlemlerinin tamamlanacağını anımsatan Yıldız,
2013 yılı sonuna kadar Türkiye'de, 12 bin 13 bin megavat civarında rüzgar
santrali potansiyeli oluşturmaları gerektiğini bildirdi.
Şu anda, Türkiye'nin kurulu gücünün yaklaşık 50 bin megavatlar civarında
olduğunu, lisans müracaatında bulunan ve kurulun önünden geçen 128 bin megavat
civarında bir gücün olduğunu, 50 bin megavat civarında da lisanslanmış müracaat
bulunduğunu açıklayan Yıldız, sözlerini şöyle tamamladı:
''2023 yılına kadar bütün gücümüzü en az iki katına
çıkartmamız lazım, bu da yaklaşık yılda 7-8'lik büyüme demektir. O açıdan, ne
kamunun özel sektörü oyaladığı, ne de özel sektörün kamuyu oyaladığı bir yapı
istemiyoruz. Kamu burada üzerine düşeni yapmak zorunda, özel sektörün önünü
açmak zorunda ve biz Enerji Bakanlığı ve EPDK olarak her kurumumuzla beraber
özel sektörün yanındayız ve bu yatırımların yanındayız.''
|