Kalite Kongresi’nin 20. yılında konuşan
Bülent Eczacıbaşı, 2050 yılı için hayal edilenleri
gerçekleştirmenin mümkün olduğunu belirterek, “Dünyanın geleceği ellerimizde.
Elbirliğiyle yaşanabilir bir dünya kurabiliriz; ülkemiz için kurduğumuz
hayalleri gerçekleştirebiliriz” diyerek, “Fark yaratmak için gelin elbirliği ile
iklimi değiştirelim” çağrısı yaptı.
Dünyamız olağanüstü fırsatlar taşıyan değişim ve beklentiler içinden geçerken
ülkemizin cumhuriyetimizin 100. yılına hazırlandığını ifade eden Eczacıbaşı,
“Vizyon 2023 ile ilk 10 ekonomi arasına girme hedefi, heyecan ve umut yaratıyor.
Başarmak istiyoruz. Böyle dönemlerde fark yaratmanın anahtarı değişimin
öncülerinde: ‘Politik istek ve kararlılık’ ile ‘iş dünyasında sahiplenme’ çok
önemli” diye konuştu.
Kalite Kongresi’nin 20. yılında konuşan Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu
Başkanı Bülent Eczacıbaşı, “Bana 20 yıl öncesinin ‘fark
yaratma’ kurgusu ne idi diye sorarsanız; itici güç ‘küreselleşme’, başarmak
zorunda olduğumuz şey dış dünya ile ‘rekabet,’ araç ‘toplam kalite’ idi diye
özetleyebilirim. Bu kurgunun başarıyla uygulanması, bugün umutla yapmaya
hazırlandığımız yeni atılımların alt yapısını hazırladı” dedi.
20 yıl önce değişimin itici gücünün küreselleşme olduğunu belirten
Eczacıbaşı, “Toplam Kalite Yönetimi, dışa açılma döneminde ihtiyacımız olan
müşteri odaklı bakışı yerleştirdi; insan kaynaklarımızın rekabetin en önemli
faktörlerinden biri olduğunu öğretti. Bu yeni bakış açıları, fikirler ve
uygulamalar kuruluşlarımızın rekabet gücünün artırılmasına önemli katkılarda
bulundu” diye konuştu.
Bugün toplam ekonomik büyüklüğü G-7 ülkelerinin üçte biri olan ve Türkiye’nin
de içinde yer aldığı E-7 ülkelerinin, 2020’lerden itibaren G-7 ülkelerini
geçeceği ve 2050 yılına gelindiğinde aranın iyice açılacağı tahminlerinin
yapıldığını, bazı düşünürlerin de buna “Asya’nın geri dönüşü”
dediklerini hatırlatan Bülent Eczacıbaşı, şöyle konuştu:
“2050 tarihi dünyamız için başka bir açıdan da önemli: o tarihte, dünyanın 7
milyar olan nüfüsu 9 milyara çıkacak ve hayatımızı bugünkü alışkanlıklarımızla
sürdürmeye devam edersek, bize elimizdeki gezegenden 2,3 tane gerekecek.
Dünyamız olağanüstü fırsatlar taşıyan bu değişim ve beklentiler içinden geçerken
ülkemiz cumhuriyetimizin 100. yılına hazırlanıyor; vizyon 2023 ile ilk 10
ekonomi arasına girme hedefi, heyecan ve umut yaratıyor. Başarmak istiyoruz.
Böyle dönemlerde fark yaratmanın anahtarı değişimin öncülerinde: “politik istek
ve kararlılık” ile “iş dünyasında sahiplenme” çok önemli.”
Çıkış yolu inovasyon
Gelişmelerin farkında olan, gelecek için duyarlı politika, iş dünyası ve
sivil toplum önderleri ile tüketicilerin bir süredir harekete geçmiş durumda
olduklarını vurgulayan Bülent Eczacıbaşı, geleceğe ilişkin hayalleri
gerçekleştirmek için liderlerin üstünde anlaştığı çıkış yolunun inovasyon
olduğunu, inovasyon sayesinde fark yaratılabileceğini ve elbirliğiyle
yaşanabilir bir dünya kurulabileceğini söyledi.
Sürdürülebilir kalkınma alanında yaşanan baskıların, iş dünyası için yeni
fırsatlar getirdiğini, doğal kaynaklar, sağlık, enerji, eğitim gibi alanların
uçsuz bucaksız fırsatlar barındırdığını kaydeden Bülent Eczacıbaşı, “İş dünyası
önderleri, bu fırsatlardan yararlanmanın en uygun aracının inovasyon olduğunun
farkında” diye konuştu.
“Yaşanabilir bir dünya kurmamız, 2050 yılı için hayal ettiklerimizi
gerçekleştirmemiz pekala mümkün” diyen Eczacıbaşı, sürdürülebilir kalkınma
odaklı inovasyonları yeni bir kazanç kapısı, bir fırsat kapısı olarak gören
kuruluşların sayısı arttıkça, iş dünyası kendi rolünü sahiplendikçe, umutların
da arttığını söyledi.
Türkiye’nin dünya ülkeleri arasında ekonomik büyüklük sıralamasında 17.
sırada, ama inovasyon performansında ise 69. sırada olduğunu hatırlatan Bülent
Eczacıbaşı, “Ekonomik büyüklüğümüz ile inovasyon kapasitemiz arasındaki bu
uyumsuzluk, bizi Cumhuriyetimizin 100. yılı ve ötesi için beslediğimiz hayallere
taşıyacak en önemli fırsattır. İnovasyonu ekonomik ve toplumsal
politikalarımızın merkezine yerleştirmeyi başarırsak, inovasyon performansımızda
sıçramalar yaratabilirsek, büyümede sürekliliği sağlayabilir ve hayallerimize
ulaşabiliriz” dedi.
Kritik oyuncuların ustalıklı işbirliği girişimleriyle Türkiye’deki inovasyon
ikliminin değiştirilebileceğini, geliştirilebileceğini vurgulayan Bülent
Eczacıbaşı, “Ülkemizde ve işyerlerimizde eski alışkanlıklarımızı kökünden söküp
atacak güçlü rüzgarlar yaratabiliriz. Yaşadığımız tecrübeler gösteriyor ki, bunu
sağlamanın yolu politik istek ve kararlılık ile iş dünyasında sahiplenmeden
geçiyor. Biz daha önce bunu başardık: 1. Kalite Kongresi döneminde, 20 yıl önce,
böyle bir ortamda birlikte yarattığımız heyecan ve enerji bizi ülkemizin
gelişmesine değer katan başarılara taşıdı. Kalite Ödülü’nün sembolü olan,
dünyayı ellerinde tutan heykelcik, bugün de hepimiz için ilham kaynağı olmaya
devam ediyor. Dünyanın geleceği ellerimizde. Elbirliğiyle yaşanabilir bir dünya
kurabiliriz; ülkemiz için kurduğumuz hayalleri gerçekleştirebiliriz” diyerek,
“Fark yaratmak için gelin elbirliği ile iklimi değiştirelim” çağrısı
yaptı.
|