İNTES'in "Su ve Yatırımlar" başlıklı toplantısı, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun katılımıyla gerçekleştirildi. Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) Başkanı Celal Koloğlu, döviz kurlarındaki artışlar nedeniyle oluşan maliyetlere borulu sulama taahhütleri bulunan yüklenicilerin katlanmasının mümkün olmadığını belirterek, "1 Temmuz 2013 tarihi esas alınmak üzere sözleşme tarihlerine göre geriye doğru boru imalatlı sulamalardaki malzeme fiyat farkı hesaplanmalıdır. Varsa verilen normal fiyat farkları düşülerek kalan tutarın ödenmesi gerekiyor" dedi.
Koloğlu, buradaki konuşmasında, suyun ikamesi olmayan tek varlık olduğunu, dünyadaki suyun yüzde 2,5'inin tatlı su olduğunu, Türkiye'nin su zengini bir ülke olmadığını ifade etti.
Türkiye ekonomisinin geçen yıl yüzde 4 büyüdüğünü anımsatan Koloğlu, "Bu oran önemlidir fakat yeterli değildir. Dünya ekonomisi hala bir durgunluk içerisindedir. Petrol ihraç eden ülkelerin gelirleri azalmıştır. Bölge coğrafyalar jeopolitik riskler arz etmektedir. Bu ortamda yüzde 4'lük büyüme oranı büyük başarıdır" değerlendirmelerinde bulundu.
Planlaması doğru yapıldığında HES'lerin en önemli enerji kaynakları olduğunu vurgulayan Koloğlu, enerji ithalatının dış ticaret açığının büyüttüğüne işaret etti. Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretiminin geliştirilmesi gerektiğini belirten Koloğlu, şöyle devam etti: "Biz yerli kaynaklar açısından şanslı bir ülkeyiz. Bir başka önemli kaynağımız da yerli kömürdür. Kömür üretiminden santrallerin işletilmesine, tedarikçilere kadar çalışanlar hep Türk işçileridir. Yatırımların devam edebilmesi için yerli kömür ve yerli kömürden elektrik üretimi teşvik edilmelidir. Böylece bir taraftan yerli kaynaklarımızın kullanımı ekonomiye katkı sağlayacak, diğer taraftan da yeni istihdam sağlanmış olacaktır."
"Kur farkından yüklenici firmalarımız olumsuz etkilendi"
Koloğlu, son dönemde borulu sulama taahhütlerinin tamamlanmasında sorunlar yaşandığına değinerek, "Sulama işlerinde boru imalat taahhütleri dövize bağlı olarak gerçekleştirilmektedir. Döviz kurlarında yüksek oranlı artışlar yaşanmıştır. Bu artışlardan yüklenici firmalarımız olumsuz etkilenmektedir. Boru tedarikinde ve işin tamamlanmasında zorluklar yaşanmaktadırlar. Hatta yüksek maliyetler nedeniyle taahhütlerini yerine getiremez duruma geldiler. Kur artışları yüklenecilerimizin öngöremediği bir durumdur." ifadesini kullandı.
Taahhütlerde bazı sözleşmelerde fiyat farklarının TEFE-TÜFE endeksleri bazında karşılandığına işaret eden Koloğlu, Temmuz 2003- Eylül 2015 arasında enflasyon artış oranı yaklaşık yüzde 18 iken, aynı dönemde bir doların 1,77 liradan 3 liraya yükselerek yüzde 70 oranında artış gösterdiğini, arada yüzde 52'lik farkın oluştuğunu vurguladı.
Koloğlu, "Döviz kurlarındaki artışlar nedeniyle oluşan maliyetlere, yüklenicilerin katlanması mümkün değildir. Konuyu çeşitli zamanlarda DSİ Genel Müdürlüğümüzle paylaştık. Biz işlerimizi devam ettirmek istiyoruz. Amacımız işleri zamanında ve istenen kalitede tamamlamak. İşlerin durdurulması ekonomimiz için kayıptır." diye konuştu.
Kur farkının oluşturduğu kayıpların giderilmesi konusundaki önerisini de aktaran Koloğlu, "1 Temmuz 2013 tarihi esas alınmak üzere sözleşme tarihlerine göre geriye doğru boru imalatlı sulamalardaki malzeme fiyat farkı hesaplanmalıdır. Varsa verilen normal fiyat farkları düşülerek kalan tutarın ödenmesi gerekiyor." ifadesini kullandı.
|