|
İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Keleş, doğal taş kullanımında ezberleri bozmak düşüncesiyle yola çıktıklarını söyledi. Keleş, İMİB, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) ve İstanbul Kalkınma Ajansı işbirliğiyle düzenlenen 'Doğal Yaşam Doğal Taş' başlıklık sempozyumun açılışında, doğal taş denilince tarihte çok geriye gitmenin mümkün olduğunu dile getirdi.
İşbirliğinde, 'doğal taş kullanımında ezberleri bozmak' düşüncesiyle yola çıktıklarını ifade eden Keleş, ''Ezberleri bozmakla birlikte katma değer anlamında ülkemize ekonomik manada çok katkı sağlayacağı düşüncesini ortaya koyduk'' dedi.
Keleş, öğrencilerin doğal taş sektörünü ve doğal taşın Türkiye'deki zenginliğini anlamaları, farkına varmaları için bazı etkinlikler yaptıklarını, ocak, fabrika, uygulama alanı ziyaretleri gerçekleştirdiklerini kaydetti. Keleş, bundan sonraki süreçte ezberleri bozabilmek için mimari camia temsilcilerinin Türkiye'deki doğal taşı zenginliğine ve endüstriyel anlamda, Türkiye'nin doğal taşı işleme altyapı kapasitesine güvenmelerine ihtiyaç duyduklarını söyledi.
MSGSÜ Rektörü Yalçın Karayağız da, antikiteden bu yana Türkiye, Anadolu coğrafyasının özellikle doğal malzemenin, doğal taşın en büyük ocaklarına, üretim alanlarına sahip olduğunu kaydetti. Ege kıyılarının tarihsel süreç içerisinde bütün Avrupa'yı besleyen taş ve mermer ocaklarına sahip olduğunu belirten Karayağız, zaman içerisinde sanayinin ve teknolojinin hızlanmasıyla, gelişmesiyle doğal zenginliklerin hızlı üretimden kaynaklı şekilde yapaylığa kendini teslim ettiğini söyledi.
Karayağız, tarihsel süreçte Türkiye coğrafyasının, taşın her çeşidinin işlendiği nokta olduğunu kaydederek, ''Bugün gördüğümüz kadarıyla yapay teknolojilerin gelişmesiyle, belki maliyetlerin artması, daha ucuz maliyetlerle daha yeni üretim modellere olan ihtiyaç belki bizi bu noktaya getirmiştir ama sektörün de önünü kesmiştir'' dedi.
Taş ocaklarının bazı noktalarda coğrafyayı tehdit eder duruma dönüştüğünü anlatan Karayağız, sektörel yapı içerisinde sorumluluğu üstlenen kurumların, taş ocaklarının bulunduğu bölgeyi tekrar yeşil ve doğal çevreye dönüştürmek için ağaçlandırmaya gittiğine değindi.
|
