Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P, Türkiye'den uzun genel seçim sürecinin tamamlanmasıyla birlikte siyasi belirsizliğin sona erdiğini, ancak hala 'negatif' olan kredi notu görünümünün değişmesi için atılması gereken adımlar olduğunu bildirdi.
S&P, gelişmekte olan piyasaların kredi notları için hazırladığı 2016 değerlendirmesinde Türkiye'nin BB+ olan kredi notunun görünümünün 'negatif'ten 'durağan'a yükseltilmesi için görmeyi beklediklerine işaret etti.
Kasım ayında seçimlerin AK Parti'nin parlamentoda büyük çoğunluğu elde etmesiyle birlikte siyasi belirsizliği ortadan kaldırdığını ifade eden S&P, ancak kredi analizleri için siyasi belirsizlikten daha önemli konunun Türk ekonomisinde yeniden dengelenmeyi sağlayacak olan ve uzun süredir ertelenen reformların uygulamaya geçirilmesi olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin cari işlemler açığını finanse etmek ve yurt içi büyümeyi artırmak için dış borçlanmanın yarattığı sermaye akışına bağımlı olduğuna dikkat çeken S&P, bunun yüksek net borç ve büyük refinansman ihtiyacını ortaya çıkardığını belirtti.
Türkiye'nin not verdikleri gelişmekte olan ülkeler arasında en zayıf dış profile sahip ülkelerden biri olduğu görüşünü taşıdıklarını belirten S&P, bu nedenle Türkiye'nin bir taraftan işgücüdeki hızlı büyümeyi absorbe etmek için yeterli ekonomik büyümeyi sürdürürken diğer taraftan dış borç finansmanına bağımlılığı azaltacak etkin reformlar uygulamasının görünümün 'durağan'a revize edilmesine yol açabileceğini vurguladı. S&P, dana önce hanehalkı tasarruflarını teşvik edecek ve dış enerji bağımlılığını azaltacak reformlar önerdiklerini de hatırlattı.
Türk ekonomisinde yeniden dengelenme sürecinin TCMB, BDDK gibi bağımsız kurumlar üzerinde baskının azaltlmasıyla da desteklenebileceğini belirten S&P, bağımsız kurumların üzerinde baskının son yılarda arttığını vurguladı.
|