Devlet Özürlülere Sözünü Tutmadı
Türkiye’nin de imza koyduğu ‘Birleşmiş Milletler Özürlü Kişilerin Hakları Sözleşmesi’ taraf ülkelere özürlü vatandaşlarına insanca bir yaşam sağlamayı vaat ediyor. Ancak Türkiye’nin bu vaatleri ne kadar uyduğu, sadece dün 3 Aralık Dünya Özürlüler Günü’nde ortopedik engelli vatandaşların yaşadığı ‘merdiven çilesi’ne bakılarak bile anlaşılabiliyor.
Türkiye’nin de imza koyduğu ‘Birleşmiş Milletler Özürlü Kişilerin Hakları Sözleşmesi’ taraf ülkelere özürlü vatandaşlarına insanca bir yaşam sağlamayı vaat ediyor. Ancak Türkiye’nin bu vaatleri ne kadar uyduğu, sadece dün 3 Aralık Dünya Özürlüler Günü’nde ortopedik engelli vatandaşların yaşadığı ‘merdiven çilesi’ne bakılarak bile anlaşılabiliyor. Özürlülere yönelik en son 2002’de istatistik çalışma yapan Türkiye, eski verilerle engellilere yönelik ayrımcılığın önüne geçmeye çalışıyor. Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı’nın, özürlülerin ulaşım sorunun çözülmesi, acil yardımlara erişimi, kadınların gündelik hayatının kolaylaştırılması, istihdam sorunlarının ortadan kaldırılması, eğitim ve sağlık hizmetlerinden yeterince faydalanabilmesi gibi çalışmaları bir türlü hayata geçemiyor. Özürlüler İdaresi Başkanlığı’nın ÖZ-VERİ adlı dergisinde yayımlanan ‘Türkiye’de Özürlülere Yönelik Ayrımcılıkla Mücadele’ adlı çalışmada özürlülerin Türkiye’deki durumu şöyle anlatılıyor: “Türkiye’de özürlüler aileden ve toplumdan daha az destek almakta ve hizmetlere ulaşmada daha fazla zorluk çekmektedirler. Eğitimlerinin sınırlı olması, mesleki eğitim hizmetlerinden yeterince yararlanamamaları, olumsuz bakış açısı gibi nedenlerle işverenlerce tercih edilmeyen ve fiziksel, seksüel, psikolojik şiddete ve istismara daha çok maruz kalan bir kesimi oluşturmaktadırlar.” Kota formülü: İşe al, çıkart! Türkiye’de engelliler için iş, aslanın ağzında. Özürlüler deneme süresinden sonra işten çıkarılabiliyor. Yüzde 3 özürlü kotasının ihlali durumunda para cezası veren işveren işe alıp kısa sürede işten çıkarıyor.’ Özürlü bireyler mimari engeller nedeniyle toplumsal alanlara ulaşamıyor. Konutların, toplutaşıma araçlarının büyük bölümü özürlerine uygun değil. Oysa, Ankara’nın da ilk imzalayan ülkelerden olduğu ‘BM Özürlü Kişilerin Hakları Sözleşmesi’, Türkiye’ye şu sorumlulukları yüklüyor: * Özürlü kişi ayrımcılığa maruz bırakılamaz. Erişimleri kolaylaştırılmalı * Kamuya açık tesislerde özürlüler her açıdan dikkate alınmalıdır.
Özürlülerin erişimini kolaylaştırmak için rehberler, okuyucular ve profesyonel
işaret dili tercümanları dahil yardımcılar ve araçlar sağlanmalıdır. Kamu
binalarında mutlaka Braille alfabesi gibi işaretlemeler yapılmalıdır. |