6 bin 649 binanın yıkıldığı, 17 bin 510 kişinin öldüğü Marmara depremi nedeniyle açılan ve henüz karara bağlanmamış ceza davalarının zamanaşımına uğraması, Yalova, Kocaeli ve Düzce'de, hukukçular ve dernek başkanları tarafından eleştirildi: "Zamanaşımı, yargının uzaması gibi hoş olmayan konularla, suçlular ödüllendirilmiş oluyor."
2 bin 200 dava açılan ve sadece 40 kişinin suçlu bulunduğu deprem davalarının zamanaşımına uğramasıyla ilgili tepkiler şöyle:
Yalova Baro Başkanı Cemal Öncü: Yıkılmış, harap olmuş bir yörede ağır ceza mahkemesi tek başına, zor koşullarda dosyalarının yüzde 99'unu karara bağlıyor, kamu vicdanını rahatlatıyor. Ancak bu çalışmalar Yargıtay'a takılıyor, her şey heba olup gidiyor. Yargılamanın uzamasıyla, suçlular ödüllendiriliyor. Herkes bu davalarla ilgili zamanaşımının tarihini biliyordu. O halde yargıda niye yapay uzatma oluyor? Biz, Yargıtay'da, deprem bölgesindeki davalarla ilgili özel hâkimlik, tetkik hâkimliği oluşturulmasını isterdik, Deprem davaları Yargıtay'da sıradan davalar gibi sıraya konulmamalıydı. Depremle ilgili tazminat davalarında zamanaşımı söz konusu değil.
Kocaeli Depremzedeler Derneği Başkanı Nurcan Taşpınar: Depremzedeler yargı erkine karşı inançlarını kaybetti. Caza davalarının zamanaşımı nedeniyle düşmesi yürekleri bir kez daha yaktı. Binlerce kişinin ölümünden sorumlu olan müteahhit, mimar ve mühendisler bu suçu işlememiş gibi yaşantılarına devam edecek.
Kocaeli Depremzedeler Derneği Hukuk Danışmanı avukat Erbay Yucak: Dava süreci hızlandırılmalıydı, bu yapılmadı, toplumun beklentileri dikkate alınmadı. Kısaca 'adil yargılanma ilkesi' ihlal edildi. Depremzedeler, bu yüzden AİHM'ye başvurabilirler.
Düzce Depremzedeler Derneği Başkanı avukat Ayşegül Şenol Can: Deliller iyi toplanmadı, bilirkişi incelemeleri yeterli gelmedi, tekrar tekrar bilirkişi incelemeleri yapıldı. Bu da zamanın kaybolmasına neden oldu.
|