Domuztepe Höyüğü, Ziyaretçileri...
Kültepe'de 'Geç Döneme' İlişkin...
Amida Höyük'te Artuklu Sarayı'nın...
Arslantepe'de Orta Tunç Dönemine...
Ege'de Antik Kentleri Yıkan...
Şarhöyük'te Kurtuluş Savaşı...
Oymaağaç Höyüğü'nde Suyun...
Çayönü Höyüğünde 5 Sandık...
Tepecik Höyüğü'nde Saray Benzeri...
9 Bin Yıllık Höyük, Açık Hava...
Gre Fılla Höyüğü'ndeki 3 Bin...
Arslantepe Höyüğü, Depremde Hasar Gördü
Arslantepe Höyüğü'ne Karşılama...
Aşıklı Höyük'te 9 Bin 500...
Tatarlı Höyük'te Dokuma Tezgahı...
Yassıtepe Höyüğü'nden Miken...
Depremlerden Etkilenen Aççana Höyük, Geleneksel Yöntemlerle Onarılıyor
Orta ve Geç Tunç Çağ dönemlerinde Mukiş Krallığı'na ev sahipliği yapan Hatay'daki Aççana Höyük'te, depremlerde hasar gören bölümler kerpiç tuğlalarla kaplanıp korunuyor.
Mukiş Krallığı'nın başkenti Alalah'ın bulunduğu belirlenen Hatay'ın Reyhanlı ilçesindeki Aççana Höyük'te, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremler nedeniyle Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde onarım ve koruma çalışması yapılıyor. Kalıntıları 3 bin 500 yıl öncesine tarihlendirilen höyükteki işlemler, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Murat Akar'ın başkanlığındaki 25 kişilik ekiple yürütülüyor. Ekipte, restoratör, arkeolog ve öğrenciler de yer alıyor. "Kültür mirasımızı yaşatmaya gayret ediyoruz" Höyükte 20 yıldır arkeolojik kazıların yürütüldüğünü dile getiren Akar, bu sezon kazıdan daha çok depremde zarar alan bölümlerin onarımı ve korunmasına yoğunlaşacaklarını anlattı. Akar, höyükteki işlemlerin geleneksel yöntemlerle gerçekleştirildiğini vurgulayarak, "Höyükte Tunç Çağ'a tarihlenen yapıların tamamı kerpiçten. Biz bu yapıları koruma altına almak için geleneksel yöntem olan toprak, saman ve suyu karıştırarak kerpiç tuğlalar üretiyoruz. Bu tuğlalarla zarar gören yapıları kaplayarak koruma altına alıyoruz." diye konuştu. Aççana'daki kerpiç yapıların 1930'lu yıllardaki kazılarda açığa çıkarıldığını belirten Akar, şöyle devam etti: "Buradaki kerpiç yapılar 100 yıla yakındır açıktalar. Bu yapıları yağmurdan, erozyondan ya da büyük felaketlerden korumak adına geri dönüşü olan geleneksel yöntemler kullanarak koruma yöntemi uyguluyoruz. Bu yıl tehlike oluşturan alanlarda yaptığımız çalışmamızı gelecek yıllarda da devam ettireceğimizi söyleyebilirim. Bu belki de bizim 5 yıllık programımız olacak. Burada, kültür mirasımızı yaşatmaya, kent belleğinin en eski yapılarından birini ayakta tutmaya gayret ediyoruz." Akar, öğrencileriyle 6 Şubat'taki depremleri yaşadıklarını belirterek, Mukiş Krallığı'na ev sahipliği yapan höyükteki faaliyetlerin kendileri adına "iyileştirici" bir yanı olduğunu kaydetti. |