Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Makina Mühendisleri
Odası’nın (MMO), 1999 Marmara Depreminin 11. yıldönümünde kamuoyuna sunduğu
öneri raporu, bir yandan felaket senaryolarının ayrıntılarını ortaya koyarken,
öte yandan yapılması gerekenleri sıraladı.
Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası’na göre, Türkiye
topraklarının yüzde 93’ü, nüfusunun ve sanayi kuruluşlarının yüzde 98’i,
barajlarının yüzde 95’i ve enerji santrallerinin yaklaşık yüzde 50’si deprem
bölgeleri içinde yer aldığının hatırlatıldığı raporda, 1999 Marmara depreminin
20. yüzyılın en büyük depremleri arasında yer aldığı da belirtildi.
90 BİN ÖLÜ, 120 BİN AĞIR YARALI…
Makine Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ekber
Çakar’ın oda raporuna dair yaptığı açıklamada, İstanbul Büyükşehir
Belediyesi (İBB) ve Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) tarafından
yapılan deprem araştırmasının ayrıntılarına da değinildi. Bunlara göre;
büyüklüğü 7,5 ve 7,7 olan iki ayrı deprem senaryosuna göre oluşacak muhtemel
kayıp ve hasar durumu; 50 bin ile 60 bin arasında ağır hasarlı bina, 500 bin ile
600 bin arasında evsiz aile, 70 bin ile 90 bin civarında ölü, 120 bin ile 130
bin civarında ağır yaralı, 400 bin civarında hafif yaralı, bin ile 2 bin noktada
su sızıntısı, 30 bin doğalgaz servis kutusunda gaz çıkışı, 140 milyon ton enkaz,
1 milyon kişi için kurtarma operasyonu, 330 bin çadır, 50 milyar dolar civarında
maddi kayıp olarak tahmin edilmektedir.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nün
raporlarına göre de İstanbul’da toplam 35–40 bin binanın tamamen, 70 bin binanın
ağır, 200 bin binanın da orta derecede hasar göreceği öngörülüyor. Bu kapsamda,
sadece İstanbul'da kayıpların 11 milyar dolarlık kısmının yalnızca bina
hasarlarına bağlı olacağı tahmin edilmektedir. Bu noktada depreme karşı alınan
önlemler konusu son derece önem taşımaktadır.
ÖLÜMLERDEN ÇOK MALİYET DÜŞÜNÜLÜYOR
Çakar, açıklamalarını şu başlıklarla sürdürdü:
» Türkiye’de 17 milyon civarındaki yapı stokunun yüzde 67’si ruhsatsız ve
kaçak, yüzde 60’ı 20 yaş üzeri konutlardan oluşmakta ve yüzde 40’ı depreme karşı
güçlendirilmesi gerekir durumdadır. İşte bu noktada yapı denetimi konusu birinci
derecede önem taşımaktadır.
» İlgili bir Bakanlık tarafından 2010–2014 yıllarını kapsayacak olan
Stratejik Plan kapsamındaki “Stratejik Yönetim Projesi Süreç Raporu”nda
söylenen, “Çok sayıda binanın detaylı mühendislik hesapları ile deprem
güvenliğini belirlemek hem insan kaynağı hem de finansal açıdan mümkün değildir.
Bu nedenle alternatif bir yola ihtiyaç vardır. Bu proje kapsamında mevcut yapı
stokundaki riski yüksek binaların detaylı mühendislik hesapları kullanılmadan
hızlı bir biçimde belirlenebilmesi için hızlı değerlendirme yöntemleri
geliştirilmesi planlanmaktadır” şeklindeki yaklaşım bilimsel teknik
gereklilikler açısından kabul edilemez niteliktedir; mühendisliğin kamusal
hizmetten tasfiyesini öngörmektedir.
» Marmara depremi sonrasında yapılan yapı denetimi düzenlemeleri sorunları
çözememiş, kamusal denetim alanını ticarileştirerek özelleştiren, katılımcılığı
reddeden, meslek odalarının önerilerine kapılarını kapatan bir anlayış tercih
edilmiştir.
‘BÜYÜK DEPREM’E karşı derhal yapılması gerekenler
MAKİNA Mühendisleri Odası’nın raporunda derlenen önerilerden bazılarıysa
şunlar:
» Yapılacak çalışmalara ilişkin kamu ve toplum yararını temel alan Ulusal
Deprem Stratejisi, Türkiye Deprem Master Planı ve Afet Yönetimi Stratejik Planı
oluşturulmalı » Yapı denetimi uygulamasını yönlendiren her türlü karar
sistemi, ilgili bütün kurum ve kuruluşların katılımıyla oluşturulmalı »
Mevcut Yapı Denetim Yasasının öngördüğü, ticari yanı ağır basan yapı denetim
şirketi modeli yerine; uzmanlık ve ahlaki niteliklere sahip yapı denetçilerinin
etkinliğine dayalı bir yasa çıkarılmalı » Bütün kamu yapıları yasa kapsamına
alınmalı; TOKİ, KİPTAŞ vb. kuruluşların inşaatlarının denetimi, yeni yapı
denetim sistemine dahil edilmeli » Denetçi belgeleri ve takibi TMMOB’ye bağlı
Odalar tarafından verilmeli; yapı denetimi mekanizmasında yer alan
meslektaşların sicillerinin tutulması ve meslek içi eğitimler TMMOB’ye bağlı
Odalarca yapılmalı » Okullar, hastaneler başta olmak üzere kamu
yapılarının depreme karşı güvenli olup olmadıklarının konunun uzmanı mühendisler
tarafından tespitine yönelik çalışma başlatılmalı, üniversiteler, TMMOB’ye bağlı
ilgili Odalar ve Belediyeler bu çalışmada yer almalı » Doğalgaz, elektrik,
ısıtma kazanları, jeneratörler ve gaz tesisatları için erken uyarıcı ve gaz/akım
kesici sistemler uygulanmalı, denetimleri meslek odalarınca yürütülmelidir.
Doğalgaz firmalarının MMO’dan yetki belgeli mühendislerle çalışması sağlanmalı;
doğalgaz projeleri ve montaj denetimlerinin MMO’nun mesleki denetiminden
geçirilmesi sağlanmalıdır. » Sağlık, su, yağmur suyu, atık su, sıcak su,
kızgın su, buhar, kızgın yağ, ısıtma, soğutma, asansör, doğalgaz, LPG, sanayi
gazı, yakıt, yangın, acil durum, ışıklandırma, yangın, elektrik, yalıtım,
güvenlik, depolama, havuz, iletişim ve ulaştırmaya ilişkin tüm tesisat
uygulamaları deprem, acil ve afet durumları açısından incelenmeli ve TMMOB’ye
bağlı ilgili Odaların eğitim, belgelendirme, denetim süreçlerine tabi
olmalı.
|