Tüm Marmara Bölgesi'ni vuran, 20 bine yakın can alan,
binlerce insanı sakat, yüzbinleri evsiz bırakan 17 Ağustos 1999'daki büyük
depremin 9'uncu yıldönümüne birkaç gün kala, körfez çevresindeki belediyeler
yine denizi doldurmaya devam ediyor. Depremde hasar gören çok katlı binalar ise
yasal engellerden kaynaklanan kargaşa nedeniyle, tehlike yaratmasına rağmen
yıktırılamıyor.
Merkez üssü, ‘Donanma Kenti’ olarak da adlandırılan Gölcük'te en fazla can ve
mal kaybına yol açan büyük depremin ardından 9 yıl geçti. Sadece Gölcük'te 5
bine yakın can alan depremin yıldönümlerinde eskisi gibi geniş kapsamlı anma
etkinlikleri düzenlenmediği gibi, artık bu büyük felaketin unutulması gerektiği
tartışılmaya başlandı.
Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın milyonlarca yıldır belirli aralıklarla yıktığı
bilinen bölgede, bilimadamlarının ‘geliyorum’ dediğini ileri sürerek tedbir
alınmasını istediği olası İstanbul depreminin de etkileceği bilinen bölgede, 17
Ağustos 1999'un izleri, ‘kalplerde bıraktığı acılar hariç’ silinmeye çalışırken,
bir yandan da yapılan ve yapılmayan çalışmalar herkesin kafasını
karıştırıyor.
Hasarlı binalar yıktırılmadı
Kocaeli bölgesinde depremde hasar alıp da yıktırılmayan çok katlı binalar
tehlike yaratmasına rağmen, yasal engellerden kaynaklanan kargaşa nedeniyle
kimse işin içinden çıkamıyor. Aralarında hala hasar durumu ile ilgili davaları
devam edenlerin de bulunduğu çok katlı binaların hemen yanındaki boş arsalara,
en fazla 3 katlı inşaat izni veriliyor.
Ancak yanı başında onarımı da yapılmadan kaderini bekleyen çok katlı binalar,
bu binalar için büyük tehlike yaratıyor. Şu anda Kocaeli'nde, Gölcük İlçesi
ağırlıklı olmak üzere 100, Sakarya'da ise 500 civarında bu tür bina
bulunuyor.
|