ve 7 Temmuz tarihlerinde İTÜ İnşaat
Fakültesinde UNESCO destekli bir çalıştay
gerçekleştirildi. Bu çalıştay 17 Ağustos 1999 Kocaeli-Gölcük
Depreminin yaklaşık 10 yıl sonrasına denk geldi ve özel bir gündem
düzeni içinde toplandı.
Japan International Cooperation Agancy - JIC’nın da
katkılarıyla oluşan bu toplantının birinci gününde Şili, Mısır, Endonezya,
İtalya, Japonya, Kazakistan, Meksika, Peru, Romanya ve Türkiye’den katılan
uzmanlar, devletin ve yerel yönetimin üst düzey yöneticilerine, beklenilen ve
gerçekleşme olasılığı giderek artmakta olan yıkıcı deprem ve depreme hazırlık
konusunda değerlendirmeler yaptı, onların görüşlerini aldı, yaptıklarını ve
yapmakta olduklarını dinledi. İkinci günde ise teknik elemanlar arasındaki
tartışmalara ağırlık verildi.
Uluslararası Deprem Zararlarını Azaltma Platformu –International
Platform for Reducing Earthquake Disasters –IPRED’ in
İTÜ ile birlikte yaptığı bu etkinlik İstanbul
Büyükşehir Belediyesince yerel yönetimler arası bir işbirliğinin ivme
kazanması açısından da destek buldu.
“İnsanımız Çözümün Parçası Olmalıdır” sözü çalıştayın
konusunu ve ana fikrini özetlemektedir. Bu sonuca uzun soluklu bir bilgilendirme
ve eğitim programı ile ulaşılabilir. Bu olmadan insanımızın karşı karşıya olduğu
deprem tehlikesinin büyüklüğünü doğru değerlendirme ve gereklerini yerine
getirme olanağı yok. Maddi olanakları olsa da, yaşamını birdenbire
yitirebileceğini bilmiyor. Bu gerçeklerin ona anlatılmasının sorumluluğu ise
olayın bilincindeki yetkin insanlara kalıyor. Karar verici durumda olanlar en
büyük sorumluluğu taşıyorlar.
Ruhsatlı, ruhsatsız, iskânı alınmış ya da alınmamış, içinde yaşayanın dinine,
ırkına ve cinsiyetine bakmaksızın, hepsini birden sarsacak yıkıcı bir deprem,
herkesin siyasi, dini, milli görüşleri üstünde işbirliğini gerekli kılan bir
olgudur. Jeofizik, jeolojik, jeoteknik olaylar yukarıdaki ayırımlardan habersiz
ve ülke sınırlarını tanımadan, sadece fizik kurallara uyarak, duraksamaksızın
gelişmekte ve yıkıcı bir deprem giderek yaklaşmakta. Bu bilimsel bir gerçek.
Bu çalıştayda vurgulanan bazı sonuçlar:
1- Yıkıcı bir depremin bölgeyi etkileme olasılığı artıyor. 2- Deprem
sonrası afet yönetimi hazırlıklarından daha önemlisi deprem öncesinde yapılması
gerekenlerdir. 3- Siyaset üstü bir işbirliği geliştirilmeli; böylelikle
araştırmacıların, yöneticilerin ve halkın bir araya gelmesi
sağlanabilecektir. 4- Kaçınılmaz olan onarım ve güçlendirmenin halkın desteği
alınmadan, halka rağmen yapılması mümkün değildir. İstanbul Deprem Master
Planı’nın bu doğrultudaki önerileri önemsenmeli ve kesintisiz uygulanmalı. 5-
Bir yandan insanlarımız aydınlatılıp eğitilirken diğer yandan geçen süre içinde
toplanan tüm veriler ışığında yeni ve gerçekçi hedefler belirlenmeli. Aynı
bağlamda etkin işletilemeyen inşaatları sigortalama ve denetim işleri
birleştirilerek ayırımsız tüm yapılara ödünsüz ve bağlantılı olarak
uygulanmalı. 6- Hastane, okul, yönetim binaları dışındaki, yönetmelikçe
önemli binalar arasında sayılmayan çok sayıdaki binanın, beklenen depremde yerle
bir olmaması için toptan göçmesi önlenmeli. Basit ve ucuz yollarla toptan
göçmenin önlenmesi olanağı vardır. 7- Bu amaçla Mühendislik Hizmeti Destek
Birimlerinin kurulması ve elemanlarının ve insanımızın bu yönde eğitilmeleri
gereklidir. 8- Bu birimlerin yapacağı ilk etkinliklerin başında yapı
planlarının, en azından kritik kat planlarının bulunması geliyor. Bunları
sayısallaştırılmış olarak elde etmenin yolları kolaylaştırılmalı. Bu aşama,
bilgilendirilmiş halkın katkıları ile hızlandırılabilinir. 9- Mühendislik
Hizmeti Destek Birimlerinin eğitilmiş mühendisleri, sayısallaştırılmış kat
planları üzerinde çalışarak, toptan göçmenin önlemlerini kararlaştırıp yine
sayısallaştırılmış olarak insanımıza iletilebilecektir. 10- Güçlendirme
çeşitli yollarla çekici hale getirilecek ve ücretsiz teknik denetleme
sağlanacaktır.
Kesintisiz sürdürülmesi gereken bu yöndeki çalışmalara yeni bir ivme
kazandırması dileğini taşıyarak saygı ile sunulur.
Organizasyon Komitesi Adına, Prof.Dr. Faruk
Karadoğan
|