DATİ'nin Ortakları Ataköy Arazisi İhalesinin İptaline Sevindi
Erdoğan Bayraktar'ın Ataköy arazisinin satışını ikinci kez iptal etmesi, arazinin kullanım hakkını 2038 yılına kadar elinde bulunduran Denizciler Ataköy Turizm ve İnşaat AŞ'nin (DATİ) ortakları tarafından "olumlu bir karar" olarak değerlendirildi. Arazinin DATİ dışında bir kuruma satışını imkânsız kılan ihale şartlarının kamuoyunda yarattığı
Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Erdoğan Bayraktar'ın Ataköy arazisinin satışını ikinci kez iptal etmesi, arazinin kullanım hakkını 2038 yılına kadar elinde bulunduran Denizciler Ataköy Turizm ve İnşaat AŞ'nin (DATİ) ortakları tarafından "olumlu bir karar" olarak değerlendirildi. Arazinin DATİ dışında bir kuruma satışını imkânsız kılan ihale şartlarının kamuoyunda yarattığı tepkiden rahatsız olan DATİ ortakları, TOKİ'nin "Kamuoyu vicdanını ikna edemedik, ihaleyi iptal ediyoruz" açıklamasına sevindi. DATİ ortaklarından eski TOBB Başkanı Fuat Miras, "Araziyi satın almak gibi bir düşüncemiz yok. Ama başkası satın alırsa, haklarımız için dava açarız" derken Halim Mete ise "İhale olsaydı daha çok spekülasyon yapılacaktı. İhalenin iptali hem ülke hem ortaklığımız için daha hayırlı oldu" diye konuştu. DATİ, Türkiye denizcilik sektörünün önde gelen isimlerinden Şadan
Kalkavan, Fuat Miras, Halim Mete,
Gündüz Kaptanoğlu, Eşref Cerrahoğlu ve
Metin Kalkavan tarafından 2004 yılında kuruldu. 2005 yılında
Ataköy arazisi için açılan ihaleye giren DATİ, 200 milyon dolar bedelle araziyi
33 yıllığına kiraladı. DATİ yönetimi, ihale sonrasında Deniz Ticaret Odası
üyelerine "Gelin ortağımız olun" çağrısında bulundu. Bu çağrıya olumlu yanıt
verilmesi ile ortak sayısı genişleyen ve sermayesi büyüyen DATİ, Ataköy arazisi
üzerindeki Ataköy Şirketler Grubu, Ataköy Turizm AŞ, Ataköy Otelcilik AŞ ve
Ataköy Marina AŞ'nin önce Vakıfbank'a ait hisselerini, sonra da Özelleştirme
İdaresi'ne ait hisselerini devraldı. Ortaklar, 1 Mart 2005 tarihinden itibaren
adını da DATİ Yatırım Holding olarak
değiştirdi. TOKİ'nin ilk ihale girişimini iptal etmesinin ardından 4 Eylül'de yeniden ihaleye çıkacağını açıklaması ile DATİ ve ortakları yeniden gündeme geldi. DATİ'ye yakın kaynaklar, irili ufaklı çok sayıda ortağın söz konusu ihaleden rahatsız olduğunu, TOKİ Başkanı Bayraktar tarafından alınan iptal kararının "memnuniyetle" karşılandığını belirtiyor. DATİ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Kıran'ın da iptal kararının hemen ardından "Hayırlı olsun. Satışı isteyen de iptal eden de TOKİ oldu" dediği biliniyor. Bu arada, Mart 2007'deki ilk ihaleye girmeme kararı alan DATİ yönetimi, 4 Eylül'de yapılması planlanan ancak ikinci kez iptal edilen ihaleye katılıp katılmayacağı konusunda net bir açıklama yapmamıştı. Gökhan Kıran'ın önümüzdeki günlerde ihale sürecine ilişkin önemli açıklamalar yapması bekleniyor. DATİ ortaklarından eski TOBB Başkanı Fuat Miras, kimsenin DATİ'ye Ataköy arazisini altın tepside sunmadığını belirterek arazi için açılan ihalelere Türkiye'nin en büyük firmalarının girdiğine dikkat çekti. Arazinin ihale ediliş biçiminin yanlış olduğunu öne süren Miras, "Zaten başından beri DATİ olarak ihaleye niye çıkıldığını anlamadık. TOKİ Başkanı'nın 'Buradan yılda şu kadar kazanıyorum, satarsam şu kadar kazanırım' gibi açıklamalarının iyice değerlendirilmesi ve kamuoyunun bilgilendirilmesi lazım" diye konuştu. DATİ olarak 2038'e kadar kiracısı oldukları Ataköy arazisindeki yatırımlarına devam ettiklerini anlatan Miras, "Yıl sonunda Sheraton Oteli'ni açacağız. Mega Yat Limanı projemiz var. Galleria'yı depreme karşı güçlendiriyoruz. Yatırımlarımıza odaklandık, yola devam ediyoruz. Şu an için araziyi satın almak gibi bir düşüncemiz yok. Eğer ihale yapılsaydı ve bir başka kuruluşa satılsaydı, haklarımızı korumak için mahkemeye başvuracaktık. Yani ihale yapılmış olsaydı bile iptal edilirdi" şeklinde konuştu. DATİ ortaklarından Mete Kardeşler Deniz Taşımacılık AŞ Yönetim Kurulu Başkanı
Halim Mete ise ihalenin iptaliyle ilgili olarak "Arazinin niye
ihaleye çıkartıldığını da ihalenin sonradan niye iptal edildiğini de anlamadık"
dedi. Her şeye rağmen ihalenin iptal edilmesinin doğru bir karar olduğunu
vurgulayan Mete, "Biz zaten orayı kiralamak maksadı ile aldık. Satın almak gibi
bir niyetimiz yoktu. Ama kamuoyunda sanki arazinin bize satılması için girişimde
bulunuyormuşuz gibi bir kanı oluştu" diye konuştu. Mevcut şartlarda arazinin
DATİ haricinde bir kuruluş tarafından satın alınmasının düşünülemeyeceğini
vurgulayan Mete, "Kim 30 yıllık kiracısı olan bir araziye para yatırır? İhale
olsaydı daha çok spekülasyon yapılacaktı. Dolayısıyla ihalenin yapılmaması hem
ülke hem ortaklığımız için daha hayırlı oldu" şeklinde
konuştu. |