Muğla'nın Datça İlçesi'nde, 2400 yıllık yel değirmenini
100 bin dolara satın alıp kendisi restore ettiren ve dalgalardan zarar görmemesi
için de koruma duvarı yaptıran 71 yaşındaki İngiliz arkeolog Prof.Dr. Oric Pyotr
Vladimir L’Vov Basirov, İl Özel İdare Müdürlüğü'nün kararıyla şoke oldu.
Müdürlük, her yıl yaklaşık 10 bin kişinin ziyaret ettiği Roma döneminden kalma
yel değirmeninin duvarının kaçak olduğu gerekçesiyle yıkılmasına karar verdi,
aynı zamanda kont ünvanına sahip olan Prof.Dr. Basirov'a da 16 bin YTL para
cezası kesti.
Muğla’nın Datça İlçesi'ndeki Knidos Antik Harabeleri'ne 1950’li yıllarda
stajer olarak gelen ve daha sonra 1972- 1979 yılları arasında aynı bölgedeki
kazılarda faal olarak çalışan Londra Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi
Prof.Dr. Oric Pyotr Vladimir L’Vov Basirov, Karaköy Köyü'nün Körmen Mevkii’nde
büyük bölümü yıkılmış tarihi yel değirmenini tespit etti.
Yaptığı incelemede, M.Ö. 400 yıllarında inşaa edilen değirmenin M.S. 8'inci
yüzyılda Roma döneminde restore edilerek kullanıldığını ve günümüze kadar
geldiğini, ünlü İngiliz seyyah Hamilton Green tarafından da 1600'lü yılların
başında bulunduğunu belirleyen Prof.Dr. Basirov, 1977 yılında Kültür Bakanlığı
ile Muğla Valiliği'ne başvurarak değirmenin tescil edilip koruma altına alınarak
aslına uygun şekilde restore edilmesini önerdi.
Değirmeni 100 bin dolara satın aldı
Ülkesine gidip 1985 yılında Datça'ya döndüğünde değirmenin halen korumaya
alınmadığını ve dalgalar nedeniyle daha fazla tahrip olduğunu gören Basirov,
Karaköy Köyü Muhtarlığı'na müracaat edip, 30 dönümlük alan üzerine kurulu, eski
bir evi ve su kuyusu bulunan denize sıfır yel değirmenini 100 bin dolara satın
aldı. Basirov, gerekli tüm yasal izinleri tamamladıktan sonra değirmeni, 200 bin
YTL harcayarak aslına uygun bir şekilde restore ettirdi.
Ardından, ziyarete açılan ve her yıl ortalama 10 bin turistin ziyaret ettiği
değirmenin Ege'nin azgın dalgalarından zarar görmemesi için önündeki 300 yıllık
70 santim yüksekliğindeki duvarı tamir ettiren Prof.Dr. Basirov, teraslama
olarak aslına uygun 1 metrelik yeni bir koruma duvarı inşaa ettirdi. 2005
yılında bitirilen duvar, İl Özel İdaresi'nin tepkisini çekti. İl Özel İdare
Genel Sekreterliği İmar ve Kentsel İyileştirme Müdürlüğü, 29 Ocak 2007'de
değirmeni dalgalardan korumak için yapılan duvarın kaçak olduğuna ve yıkılması
gerektiğine karar verdi. Duvarı yaptıran Prof. Dr. Basirov'a 16 bin YTL para
cezası verilmesi kararlaştırıldı, hakkında da ‘İmar kirliliğine neden olduğu’
iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. Ancak, Datça Cumhuriyet
Savcılığı, değirmenin tescilli SİT alanında bulunmadığı gerekçesiyle
kovuşturmaya gerek görmedi.
‘Teşekkür beklerdim’
1985 yılından beri, eşi ve 4 çocuğu ile birlikte yılın 4 ayını aşığı olduğu
Datça'da geçirdiğini anlatan Prof. Dr. Basirov, İl Özel İdaresi'nin kararıyla
şoke olduğunu söyledi. “Dünyada ender sayıdaki 9 değirmenden biri olan yapıyı,
aslına uygun olarak restore edip 5 metreyi bulan şiddetli dalgalardan koruduğum
için teşekkür beklerken ceza aldım. Çok şaşkınım” diyen Basirov, Muğla 1'inci
İdare Mahkemesi'ne başvurarak karara itiraz ettiğini bildirdi. Basirov,
Türkiye'de ilk kez bir yel değirmeninin restore edildiğini ve her yıl ortalama
10 bin ziyaretçi ağırladığını, bundan büyük memnuniyet duyduğunu söyledi, “Ben
bir Datça aşığıyım. Bu cennet köşeyi çok seviyorum, cezalara rağmen Datça'yı
dünyanın her yerinde tanıtmaya ve güzelliklerini korumaya gayret edeceğim”
dedi.
Devlet mahçup etti
Üç dönem önce Karaköy Köyü'nün muhtarlığnı yapan 54 yaşındaki Halil Kaya da
Prof. Dr. Basirov’a destek verdi. Kaya, “Profesör Basirov gerek kaymakamlık
gerekse de ilgili kurumlarla görüşerek değirmeni restore ederken tüm
girişimlerini avukatı aracılığı ile yaptı. Dedelerimizden bildiğimiz kadarıyla
yaklaşık 2500 yıllık değirmenin yeniden yaşama kavuşturulması köyümüzün
çehresini değiştirdi. Sırf Roma dönemi değirmenini görmek için turlar
düzenlenmeye başladı. Burada ciddi bir inceleme yapılmadan verilen yıkım kararı
herkesi üzdü. Teraslama duvarının yıkılıp kaldırılmasını isteyenler binlerce
yıllık tarihi değirmenin nasıl korunacağı yönünde de mutlaka bilgi vermeliler.
Duvarın kaldırılması kış aylarında değirmenin dalgalarla yıkılması demektir.
Kaldı ki yıllarca değirmenin tescil edilmesini, onarılmasını istedik ama devlet
yapmadı. Yıkımına karar verilen duvar, tarihi ve kültürel mirasımızı
korumaktadır. Basirov’a kültürümüzü koruduğu için teşekkür plaketi vermeyi
düşünürken valilikten gelen ceza ve yıkım kararı bizi çok mahçup etti” diye
konuştu.
|