Coğrafya Balkan, Vakıf Eserleri Talan!
Geçtiğimiz günlerde Batı Trakya'da yaşayan Türk azınlığa ait vakıf mallarının yıkımına başlandı. 1952 yılında açılan Celal Bayar Lisesi'nin yurdu ve yemekhanesi Gümülcine Belediyesi'ne ait dozerler tarafından yerle bir edildi. 'Yol geçecek' bahanesiyle alınan yıkım kararına, Yunan makamları, 1933'te kabul edilen imar planını gerekçe gösterdi.
/P> Tahribat hep vardı Batı Trakya'da Türklere ait vakıfların malları ve tarihî eserler üzerinde uygulanan tahrip ve tahrif Yunanistan'ın bağımsızlığını ilan etmesinden hemen sonra başlıyor. Ancak bu yıkım süreci, özellikle 1967-1974 döneminde Yunanistan'da iktidarı elinde bulunduran ve 'Albaylar Cuntası' olarak anılan dönemde son derece büyük artış gösteriyor. Çoğu Osmanlı Devleti'nin inşa ettirdiği, Cumhuriyet'in ilanından sonraki dönemde yapımına devam edilen cami, türbe, mescit, çeşme, köprü gibi vakıf malı tarihî eserlere karşı tahrif, tahrip, yıkım ve başkalaştırma örneklerine sık rastlanıyor. Bu yıkıma Yunan medyası da destek verdi ve İskeçe'de Hürriyet Camii'ne bombalı saldırıda bulunuldu. Saldırının ardından ülkedeki azınlıkları hedef gösteren aşırı milliyetçi Stohos (Hedef) gazetesi, devletin, azınlık ve Osmanlı eserleri karşısında takınması gereken tutumun şöyle olması gerektiğini yazdı: "Yunan Devleti, Batı Trakya'da yaşayan azınlığın evlerini, mağazalarını, ibadethanelerini zaman geçirmeden kamulaştırarak bölgedeki Türk unsurunu temelinden yıkmalıdır. Azınlık, başka bölgelere dağıtılarak eritilmeli, mal varlıkları kamulaştırılmalı ve camileri yıkılıp yerlerine umumi tuvaletler yapılmalıdır." Bu yayının ardından Gümülcine'de Tabakhane Camii ve Şehreküstü camiileri bombalanmış, ve birçok eser de yoğun şekilde tahrip edilmişti.
|