ayrimenkul sektöründeki patlamayla Türkiye'de en cazip sektörlerden biri de çimento oldu. Çimento tüketimi 1980'de 12 milyon ton iken 2007'de bu rakam 44 milyon tona yükseldi. Bu talep artışı da doğal olarak müteahhitlerle çimentocuları karşı karşıya getirdi. 2006 fiyat tartışmalarında Toplu Konut İdaresi Başkanı (TOKİ) Erdoğan Bayraktar'ın "Biz gece-gündüz çalışalım, onlar para kazansın. Bundan sonra onlar için özel cepli kefen diktiririz, rahat ederler" sözü ise gerilimi en üst noktaya taşıdı.
Firmaların birbiri ardına çimento fabrikası yatırımı açıklaması ise “Sektörde gerçekten büyük bir kâr mı var” sorusunu akla getirmedi değil. Peki, çimentocular çok mu kazandı? Sektör büyümeye devam edecek mi? İşte bu soruların yanıtlarını önceki akşam bir araya geldiğimiz, sektörün en büyüklerinden Sabancı Grubu'nun Çimento Grup Başkanı Erhan Kamışlı ile konuştuk. Çimento sektöründe yüzde 20'lik payla en büyük gruplardan biri olan Sabancı; Akçansa ve Çimsa ile 7 entegre tesise sahip. Sabancı Holding Başkanvekili Şevket Sabancı'nın kızı, Esas Holding'in patronu Emine Kamışlı'nın eşi olan Erhan Bey, uzun yıllar Beşiktaş'ın asbaşkanlığını yapmış bir futbolsever. Çimento ve ekonomiye ilişkin görüşlerini de futbola gönderme yaparak esprili bir dille yorumluyor.
'Çimento yatırımları elimizde mi patlayacak'
"Çimentoda yatırım bir zamanlar tekstilcilerin turizme yönelmesi gibi moda oldu. 2008'de göreceğiz çimento mu patlıyor, çimento yatırımları elimizde mi patlıyor" diyor ve ekliyor: "Çimentocular Fenerbahçe gibidir. Hem ağlar hem yatırım yaparlar."
Bu arada Sabancı olarak 10 yıl içinde 1.5 milyar dolarlık yatırıma ulaşacaklarını da hatırlatan Kamışlı, "Aslında çimento biraz da zorunlu bir yatırım. 10 milyon ton içinde 3 milyon tonu bizim olacak. Güleyim mi ağlayım mı bilmiyorum" diyor.
2008'de tonaj artarken fiyatların da düşeceğini dile getiren Kamışlı, müteahhitlerin şikâyetlerine ilişkin de "Müteahhitlerin çimentodan şikâyet etmeye hakları yok. Biz kimseden şikâyetçi değiliz. Arz ve talebe göre hareket ederiz. Üç yıldır iyi iş yaptık tabii ki. Ama ondan önceki yıllar hep zarara çalışmıştık" diyor.
Sektörde yüzde 30-35'lere ulaşan yabancılardan, kendilerine de ortaklık teklifi geldiğini anlatan Kamışlı, bu konuda da şu ilginç yorumu yapıyor: "Avrupalılar bizi almak istiyor. Biz de teşekkür edip diyoruz ki, 'Biz de o zaman sizin Avrupa'daki fabrikanızdan hisse istiyoruz. Biz de size ortak olalım. Paramız var.' O zaman onlar da 'Hayır' diyor. Bizim Türkiye'deki büyümemiz tamam, şimdi artık biz dışarıda yeni fabrika bakıyoruz ya da kuracağız."
Kamışlı'nın ilginç bir başka yorumu da futbolla ekonomi ve çimento sektörüyle ilgili. Adanalı olan Kamışlı, bir zamanlar Adana Demirspor'un taraftarıymış. "Adana'da ekonomi kötüye gitti, futbol takımı da battı. Kayseri'de işler iyi, takım başarıdan başarıya koşuyor. Ekonominin geliştiği yerde futbol da gelişiyor" diyor.
'Politika neden olmasın futboldan daha kolay'
1989'dan beri Çimento Grubu'nda çalışan Kamışlı, bu sektörde her şeyi yaptığını söylüyor. Futbol konusunda ise ağzının yandığını söyleyen Kamışlı, şunları ekliyor: "Bir takıma zamanınızı, mesainizi, paranızı harcıyorsunuz. Karşılığında küfür yiyorsunuz. Statlardaki hakaretler çekilecek gibi değil. Dünyada böyle bir şey yok. Sonra kendinizi kaybediyorsunuz. Bu sefer de ‘Böyle konuşulur mu’ diyorlar. Bu işleri yapanları takdir etmek gerek. Oysa çok eleştiri geliyor. Gerçi Türkiye'de her konuda çok eleştiri var." "Artık değişiklik arıyorum" diyen Kamışlı, politikayı da düşündüğünü söyleyerek "Neden olmasın. Teklif yok ama politika futboldan daha kolay" diyor.
Şaka değil, Kamışlı bu konuda ciddi. Bakalım hangi parti elini çabuk tutacak?
|