Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker,
Diyarbakır Devlet Hastanesi Bağlar Semt Polikliniği'nin açılışı için düzenlenen
törene katıldı. Törende gazetecilerin sorularını yanıtlayan
Eker, Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nin eğitim yuvasına dönüştürülmesi için Adalet
Bakanlığı ile görüştüklerini belirtti. Cezaevinin bulunduğu Bağlar ilçesinin
kalabalık nüfusa sahip olduğunu, bir sınıfta 110 öğrencinin ders gördüğünü
anlatan Eker, ilçede acil olarak eğitim hizmetlerine ihtiyaç duyulduğunu
kaydetti.
Eker, Diyarbakır cezaeviyle ilgili proje konusunda da şunları
söyledi:
"Prosedürü başlattık, süreç işliyor. Zaten akşamdan sabaha
gerçekleştirilecek bir proje değil bu. Önce yeni bir cezaevinin yapılması
gerekiyor. Hafızalarda maalesef olumsuz imajı ile anılan bir yer burası.
Cezaevinin bulunduğu alan oldukça büyük. Bağlar ilçesinde yaklaşık 1 milyon
insan yaşıyor. Çok sayıda okula ihtiyaç var. Bizim zaten başlangıçta da
düşüncemiz ki, bunu mahalli seçimler öncesinde de dile getirmiştik, cezaevinin
kaldırılıp değerlendirilmesi konusuydu. Diyarbakır E Tipi Cezaevi ile ilgili
projede sembolik açıdan oranın cezaevi olarak hafızalarda kötü bir karşılığının
olduğunu gösteren bir bölüme yer vermek mümkün. 49 dönümlük bir alanın en
güzeli, eğitim amaçlı kullanılmasıdır. Sembolik olarak buranın daha önce bir
cezaevi olduğunu belirtmek için bahçesinde bunu gösterecek bir şeyler
yapabiliriz."
Anaların artık ağlamasını
istemiyoruz
Bakan Eker, bir gazetecinin demokratik açılım çalışmaları ile
ilgili sorusunu yanıtlarken, bu çalışmanın Türkiye'nin birlik ve bütünlüğüne
fayda getireceğini söyledi. "Bu işin koordinatörlüğünü yapan İçişleri Bakanı ve
Başbakanımız zaman zaman gereken açıklamaları yapıyor" diye konuşan Eker,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Anaların artık ağlamasını istemiyoruz. Bazen susarak bile bu
sürece katkı sunulabilir. Herkes bu sürece katkı sunsun. Türkiye'de doğu, batı,
kuzey, güney bütün bölgelerde yaşayan halklar bunu destekliyor. Bizi
cesaretlendiren de budur. Çünkü şiddetten, kan ve göz yaşından kimse fayda
görmemiş bugüne kadar. Herkes zarar görmüştür. Kaynaklarımızı ve enerjimizi
pozitif şeylere harcamalıyız. Türkiye'de aidiyet bağlarını güçlendirmek
önemlidir. Tabii ki bu işi istemeyenler provoke etmek isteyenler ve aykırı
sesler de çıkacaktır. Bu da son derece normaldir."
|