Çeşme Bağlararası Kazı Başkanı Şahoğlu: Anadolu'da fazla bilinmeyen
bir kültürün izlerini bulduk. 3 bin 700 yıllık bir şaraphane tespit ettik,
şaraphane büyük depremle yıkılmış
Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim
üyesi Doç. Dr. Vasıf Şahoğlu, Çeşme’de yaptıkları kazı
çalışmaları sırasında, milattan önce 1700’lü yıllara ait bir şaraphane
bulduklarını açıkladı.
Doç. Dr. Şahoğlu, ilçenin Bağlararası bölgesinde yapılan kazı çalışmaları
hakkında bilgi verdi. Buna göre kazı ekibi, 2002-2005 ve 2009 yıllarında
gerçekleştirdikleri çalışmalarda, ilçenin geçmişinin 5 bin yıl öncesine
dayandığını belirledi. Bağlararası’nın karadan Anadolu ile denizden de Yunan
adaları ve kıta Yunanistan ile bağlantısı bulunuyordu.
Şahoğlu, “Bunu kazılarda elde ettiğimiz seramik kaplardan anlayabiliyoruz.
Çeşme limanı, Türkiye’nin en önemli limanlarından biri konumunda. Bu tesadüfi
bir olay değil. Yapılan kazılardan bu anlaşılıyor” dedi.
Bağlararası kazı alanı 2001 yılında yapılan bir inşaat çalışması sırasında
tamamen bir tesadüf eseri bulunmuştu. Bölgede Erken Tunç Çağı ve Orta Tunç Çağı
dönemlerine ait bulgulara rastlandı. Şahoğlu’na göre bu eserlerin sağlıklı
olarak bulunması Çeşme için çok büyük bir şans:
“Burada 4500 yıl öncesine ait Erken Tunç Çağı eserleriyle karşılaştık. Ayrıca
Çeşme’de milattan önce 1700’lü yıllarda gerçekleşmiş olduğunu düşündüğümüz büyük
bir depremin izlerini de bulduk. Yapılan araştırmada sokaklardaki taş duvarların
evlerin içine yıkıldığını görüyoruz. Bu da bize Çeşme’de büyük bir depremin
yaşandığını gösteriyor.”
Buluntular arasındaki en ilginç yapıysa yaklaşık 3 bin 700 yıl önce meydana
gelen büyük depremin olduğu yıllardan kalan bir şaraphaneydi:
“Yapının şaraphane olduğunu bulduğumuz üzüm çekirdeklerinden, şarapların
konulduğu amforalardan, yonca ağızlı testilerden, şarap ezilen haznelerden ve
şarabın muhafaza edildiği depolardan anlıyoruz. Tüm bu önemli keşifler,
bağcılığın ve şarap üretiminin binlerce yıldır Çeşme’nin önemli ekonomik
faaliyetlerinden biri olmaya devam ettiğini ortaya koymaktadır. Üzümün ezildiği
ve sıvı hale getirildiği bir düzenleme tespit ettik. Kısmen toprak içinde kalmış
bu yapılar, burada şarap üretildiğini bize gösteriyor. Bu binalar sıvıyı
sızdırmayacak şekilde yapılmış. Burası çok önemli bir merkez. Anadolu’da pek
fazla bilinmeyen bir kültürün izlerini burada bulduk.”
Doç. Dr. Şahoğlu kazılarda ayrıca bir mezar ve küp içinde kadın cesedine
ulaştıklarını da belirtti. (aa)
|