| Milano Yeni Fuar Kompleksi, İtalya |
Özellikle 1999 Düzce Depremi’nden sonra hafifliği nedeniyle ile Türkiye’de daha çok önemsenmeye başlanan yapısal çelik dayanıklılığı, düşük maliyeti ve kısa inşaat süresiyle de dikkat çekti. 2001-2005 yılları arasında Türkiye’de kullanımı büyük bir ivmeyle artan çelik tüketimi hala istenilen seviyeye gelemese de sektör oyuncuları bu artıştan umutlu.
Türk Yapısal Çelik Derneği (TUCSA) verilerine göre, Türk inşaat sektöründe çelik yüzde 30’luk bir payla, en çok endüstri yapılarında kullanılıyor. Endüstri yapılarını, yüzde 5 gibi bir oranla köprüler, köprüleri ise yüzde 3’lük oranla ticari yapılar takip ediyor. Çeliğin konutlarda kullanımı ise yüzde 1’in altında.
Yine TUCSA’nın verilerine göre, Türkiye’de çelik yapılar içinde endüstri yapıları yüzde 65, ticari yapılar yüzde 15, konutlar yüzde 2; köprüler yüzde 3 ve diğer yapılar ise yüzde 15 pay alıyor.
Yapısal çelik kullanım oranı ABD’de bu yüzde 70, Avrupa’da yüzde 50 ve Japonya’da ise yüzde 80 seviyesinde iken Türkiye’de bu oran yüzde 5 seviyesinde. Türkiye’deki yapısal çelik kullanım oranının düşüklüğü, sektördeki önyargılar ve çelik malzemenin kullanımındaki teknik yetersizlikler şeklinde açıklanıyor.
Türkiye’nin deprem riski ve çelik kullanımına ilişkin yürütülen tanıtım kampanyalarının etkisiyle yurtiçinde yapısal çelik firmalarının faaliyetleri hız kazanırken yurt dışında da Türk yüklenici firmaları büyük çaplı projeler üsleniyor. Sektörün kapasitesinin yüzde 60’ını yurtdışındaki projelere ayırdığına dikkat çeken temsilciler, Avrupa’nın yanı sıra İran, Irak, Yemen, Suriye gibi talep gören sektöre bu pazarda mühendislik açısından ciddi projelere imza atıyorlar.
|