umhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in vetosuna ve Anayasa Mahkemesi’ne götürme kararlılığına rağmen hükümetin ısrarla çıkarmaya çalıştığı, başta Cargill olmak üzere tarım topraklarını işgal ederek yapılaşmış olan sanayi tesislerine af getiren düzenleme yeniden yasalaştı. Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’na yeni bir geçici madde ekleyen düzenleme, 9 Şubat tarihinde Resmi Gazete’de yayımlandı.
18 Temmuz 2005 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nda yer alan, geçici 1. madde ile başlatılan tarım alanlarındaki işgalcilerin affedilmesi süreci, gerek süre açısından gerekse kapsam açısından oldukça genişletildi.
Yasanın ilk çıktığı tarihte yapılan düzenlemede; “11.10.2004 tarihinden önce tarım arazileri; gerekli izinler alınmadan tarım dışı amaçlı kullanıma açılmış ve tarımsal bütünlüğü bozmuyor ise söz konusu arazinin istenilen amaçla kullanımı için altı ay içerisinde Bakanlığa müracaat edilmesi, hazırlanacak toprak koruma projesine uyulması ve tarım dışı kullanılan tarım arazilerinin her metre karesi için beş Yeni Türk Lirası ödenmesi şartıyla izin verilir” denilerek kaçak tesislere, 6 aylık süre içinde, planlama ve ruhsata bağlanma açısından en önemli engelin ortadan kaldırılması için olanak tanınmış ve af çıkarılmıştı.
Af beklentisi içindeki kaçak tesis sahibi pek çok kişi, yapılan bu düzenlemeden faydalanarak tesis kurdukları tarım topraklarının her metrekaresi için 5 YTL ödeyerek belediyelere ruhsat için başvurmaya başlamış, bu tesislerden bir bölümü planlanarak ruhsatlandırılırken pek çok tesis ise parayı yatırmasına rağmen ruhsat alamamıştır. Yatırılan paranın, tesisin her açıdan affedilmesi anlamına gelmediği, bir alanın planlanabilmesi için yasal olarak alınması gereken çok sayıda kurum görüşünden yalnızca birinin alınması anlamına geldiğini anlayanların bir bölümü, devlet eliyle dolandırıldığını ve parayı boşuna yatırdığını düşünürken yapılan düzenleme, tesis sahipleri ile belediyelerin teknik kadroları arasında tartışmaların ve hatta kavgaların yaşanmasına neden olmuştur.
Yatırılacak para karşılığında alınacak görüşün anlamının farkında olan ve bu düzenlemeyi yeterli bulmayan Cargill benzeri çok sayıda tesis, iktidar üzerinde baskısını sürdürerek daha geniş kapsamlı bir af düzenlemesini zorlamış ve başarılı olmuş görünmektedir. 9 Şubat günü yürürlüğe giren düzenleme, eski düzenlemeye göre pek çok açıdan kaçak sanayi tesisleri ve bu tesislerin sahibi olan sermayenin lehine, ülkemiz topraklarının aleyhinedir.
Geçici 3. madde ile yapılan düzenlemede; “11.10.2004 tarihinden önce, gerekli izinler alınmadan tarım dışı amaçlı kullanıma açılmış bulunan arazilerin, istenilen amaçla kullanımı için bu kanunun yayımı tarihinden itibaren bir yıl içerisinde Bakanlığa başvurulması, hazırlanacak toprak koruma projesine uyulması ve tarım dışı kullanılan tarım arazilerinin her metrekaresi için beş Yeni Türk Lirası ödenmesi şartıyla izin verilir.
Söz konusu arazi ve tesislerin istenilen amaçla kullanımı için çeşitli kurumlardan alınması gerekli ruhsat, izin gibi işlemler, Bakanlığa başvuru tarihinden itibaren 2 yıl içerisinde tamamlanıncaya kadar, başvuru sahipleri faaliyetlerine devam ederler. Bu süreler içerisinde gerekli izinleri alamayanların üretim faaliyetleri, ilgili idarelerce durdurulur.
Tarım arazisi vasfından çıkarılan araziler, ilgili kuruluşlarca başvuru sahibinin isteği doğrultusunda vasfını değiştirir” denilerek tarım alanlarında gelecek yıllarda daha büyük boyutlara ulaşacak bozulmanın önünü açan, kaçak yapılaşmayı özendiren yeni bir af düzenlemesine imza atılmıştır.
Yapılan yeni geçici madde düzenlemesi ile kaçak sanayi tesislerine “aynı fiyattan” af olanağı, başvuru süresi bir yıla çıkarılarak uzatılmış, başvuru sonrasında ise tüm yasal engelleri devre dışı bırakan, kamu yararını hiçe sayan bir düzenleme daha yapılarak tesislerin diğer kamu kurumlarından alacakları görüşler için ilave iki yıl daha süre verilmiş ve tüm bu süre içinde kaçak tesislerin faaliyetlerini sürdürmeleri de güvence altına alınmıştır.
Yapılan yeni düzenlemede, 2005 yılındaki düzenlemede yer alan tarımsal bütünlüğün bozulmamasına ilişkin koşul da Cargill benzeri tesislerin yargıda karşılarına engel olarak çıkması olasılığı nedeniyle kaldırılmış; af, gerek süre gerek biçim ve gerekse içerik açısından olabildiğince genişletilmiştir. Buna göre; konuya ilişkin görüş verecek kurumlar ve başta belediyeler olmak üzere bu tesislere ruhsat düzenleyecek kurumları zorlayacak, planlamayı temelden reddeden, kişisel çıkarları kamu yararının önüne koyan yeni bir düzenleme gerçekleştirilmiştir.
AKP açısından hayırlara vesile olması (!) umulan bu yeni düzenleme sonucunda, bir yıl içinde metrekaresine 5 YTL ödenen kaçak pek çok tesisin, faaliyetlerini bugünkü nitelikleriyle kaçak olarak 3 yıl daha sürdürmeleri güvence altına alınmış, seçim öncesinde sermaye ve ABD ile yeni bir barış çubuğu tüttürülmüştür.
|