Yaz aylarının gelmesi ile beraber
arkeologlar için kazı mevsimi başladı artık! Büyük bir
heyecanla ekip listeleri hazırlanacak, Kültür Bakanlığı döner
sermayesinden ödeneğin gelmesi beklenecek, şayet bir kazı evi var ise onarılması
planlanacak derken, çok zevkli bir koşuşturma süregelir. Tüm hazırlıklar
yapıldıktan sonra ise, kazı ekibinin hiç de hoşlanmadığı Kültür ve Turizm
Bakanlığı’nın görevlendirdiği yetkilinin de dahil olması ile artık kazıya
başlanabilir. Peki ama bakanlığın görevlendirdiği ve kazı ekibinin hoşlanmadığı
bu yetkili kimdir ve niçin oradadır?
Eyvah komiser!
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 48.
maddesi, yabancı heyet ve kurumlar tarafından yapılan araştırma, kazı
ve sondajlarda Kültür ve Turizm Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel
Müdürlüğü uzmanlarından bir veya birkaç temsilcinin; Türk heyet ve
kurumlarınca yapılan araştırma, kazı ve sondajlara, Kültür ve Turizm Bakanlığı
adına yetkili bir uzmanın katılmasını zorunlu kılar. Söz konusu mevzuat bu
görevlinin adını ‘temsilci’ olarak niteliyor. Kazılarda ise bu
yetkiliye, niyeti çok da belli eder biçimde öteden beri ‘kazı
komiseri’ deniyor. Kazı başkanı hocaların varlıklarından rahatsızlık
duydukları bu kişinin seçimi ve görevleri, ‘Kültür ve Tabiat
Varlıklarıyla İlgili Olarak Yapılacak Araştırma, Sondaj ve Kazılar Hakkındaki
Yönetmelik’ ile belirlenir. Temsilcilerin kazı sırasındaki en önemli
görevleri belirli periyotlarla kazı hakkında düzenledikleri raporları bakanlıkla
paylaşmak ve kazı sonunda çıkan eserleri bölge müzesine teslim etmek. Buraya
kadar bakıldığında hiçbir yanlışlık yok gibi gözüküyor. Hatta bakanlık
temsilciliği görevinin son derece gerekli olduğunu bile söyleyebilirim. Peki bu
durumda problem nedir?
Kart hamili ‘temsilcimdir’
Özellikle Kültür ve Turizm eski Bakanı Atilla Koç’un
döneminde; 657 sayılı kanunun 4. maddesinin b bendinde geçtiği için
kısaca 4B diye bilinen, yüzlerce sözleşmeli personel alımı
yapıldı. Hiçbir puan sıralaması ya da bilimsel yeterlilik gibi değerlendirme
yapılmadan ‘kart hamili yakınımdır’ iş bitiriciliği ile alınan
bu personellerin büyükçe bölümü arkeoloji mezunu olmakla beraber ağırlıklı
olarak müzelerde çalıştırılıyor. Bakanlık tartışmalı biçimde aldığı bu
sözleşmeli personelleri de ‘Bakanlık Temsilcisi’ olarak kazılarda
görevlendiriyor. İşte tam da bu noktada, kimsenin farkına varmadığı bir sorun
başlıyor!
Hizmet içi eğitim semineri
Yukarıda da bahsettiğimiz ‘Kültür ve Tabiat Varlıklarıyla İlgili Olarak
Yapılacak Araştırma, Sondaj ve Kazılar Hakkındaki Yönetmelik’in 18. maddesinin c
fıkrası Bakanlık temsilcisi olabilmenin şartlarından biri olarak da
‘Hizmet İçi Eğitim Semineri’ni başarı ile tamamlamış olmak
gerekliliğini sayar. 657 sayılı yasaya göre ise hizmet içi eğitim
seminerine, devletin açtığı sınavlarda başarılı olanlardan, başarı listesindeki
sıraya göre memurluğu kazanmış ve aday memur olarak çalışan kişiler girebilir
ancak. Yani ‘Hizmet İçi Eğitim Semineri’nden başarılı olmamış hiçbir aday memur
kazılarda temsilci olarak görevlendirilemiyor.
Bakanlık, bırakın ‘Hizmet İçi Eğitim Semineri’nde başarılı olmayı, bu
seminere katılmayan 4B’li uzman personelini, kendi çıkardığı yönetmeliği hiçe
sayarak nasıl kazılarda görevlendirir? Bu arada mevcut 4B’li personelin ‘Hizmet
İçi Eğitim Seminerini’ alması da yasal değildir. Çünkü, bir başarı listesi
sırası ile değil, bizlerin ‘tanımadığı’, ‘tanıdıkları’ vasıtasıyla bu işlere
girmişlerdir.
Kaçak kazı
Haykırıyorum! Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, 657 sayılı Devlet Memurları
Kanunu ve kazılar hakkındaki yönetmeliği hiçe sayarak, kazılarda kendi adına
görevlendirdiği temsilciler yasal değildir! Dolayısıyla 4B’li personeli
görevlendirdikleri her kazı, ‘Bakanlık izni ile yapılan kaçak
kazıdır’.
Soruyorum! Son yıllarda kaç kazıda 4B’li personel görevlendirildi? Yasaların
saydığı niteliklere sahip olmayan kişilere niçin bu görevlendirmeler yapılıyor?
Bu yıl da 4B’li personel kazılara temsilci olarak görevlendirilecek mi?
Sayın Ertuğrul Günay; yoksa zar mı tutuyorsunuz? Ellere dört ceherler bize
hep yekler... Zar da tutulmadan atanmıyor değil mi?
Seniha Sam / Tarihçi
|