CHP Şişli Belediye Meclis Üyesi Dursun Çaltı ile eski Büyükşehir Meclis Üyesi Hüseyin Sağ, 2011’de şu gerekçelerle bölgeyi kullanan vatandaşlar adına dava açmıştı:
“1/5 bin ölçekli nâzım imar planı değişikliğinde tek parsele yönelik ayrıcalık tanındı. Bodrum katları meskene dönüştürüldü ancak bunlar emsale dahil edilmedi. Arttırılan yoğunluğun getireceği nüfus ve trafik yoğunluğu, hava ve gürültü kirliliği hesaplanmadı.”
Davaya bakan İstanbul 7. İdare Mahkemesi ise ‘davacıların söz konusu plan ve projelerden menfaat olarak etkilenmeyeceğini’ savundu ve davayı düşürdü. Çaltı ve Sağ, bunun üzerine Danıştay’a gitti. Danıştay 6. Dairesi ise davacıları haklı bularak, davanın 7. İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine ve yeniden görülmesine karar verdi.
“Vatandaş etkileniyor”
Radikal Gazetesi'nden Enis Tayman'ın haberine göre, 6. Daire kararında, “...tadilatın yapıldığı bölgedeki aksı kullanan bir birey olarak davacının menfaatini ihlal ettiği, dolayısıyla dava açma ehliyetinin bulunduğu açık olup ehliyet yönünden davayı reddeden İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir” dedi.
Konuyla ilgili olarak Radikal ’e konuşan Çaltı, “Bodrum katları emsale dahil değildir’ diye bir plan notu vardı. Yaklaşık bir misli inşaat artışına sebebiyet veriyordu. Firma kazı yapmak suretiyle 7-8 kat aşağı inebilecekti. Şişli ile 4. Levent arasındaki aksta 50’nin üzerinde AVM yapıldı ve yapılmakta. Yakın gelecekte değil oradan geçmek nefes almak mümkün olmayacak. Trafik daha kötü hale gelecek” dedi.
Çaltı, Danıştay’ın tarihi bir karar verdiğini de savundu:
“Emsal teşkil edecek bir karar. İdare mahkemeleri, başvuran kurum ve kuruluşlarla ilgili dosyanın kapağını dahi kaldırmadan reddediyor. Danıştay bu tip kararlara ‘dur’ demiş, ‘Hayır, vatandaş bile etkileneceği için dava açma yetkisi vardır’ demiş oldu.”
Ancak mahkeme sonucunu bile beklemeden inşaata başlandığını hatırlatan Çaltı, “Demokratik bir ülkede bunu yapmaları imkânsızdı. Tarih dinlemediler. Bacaları yıktılar, ağaçları kestiler” dedi.
|