BR>
Bakanlar gazetecilerin sorularını yanıtladı
İçişleri Bakanı Beşir
Atalay, "Afet gibi acil durumlarda daha hızlı hareket etmek, bürokratik
mekanizmaları azaltmak ve çabuk müdahale ederek hem can kaybını azaltmak hem de
ihtiyaçları karşılamak amacıyla İçişleri, Bayındırlık ve Bakan bakanlıklarıyla
Başbakanlıktaki üç birimi bir kurum haline getirme çalışması içerisindeyiz"
dedi.
Atalay, İstanbul Valiliği Afet Yönetim
Merkezinde gerçekleştirilen toplantının ardından basın mensuplarının yeni
oluşturulacak birim ile ilgili sorularını cevaplandırdı. Beşir Atalay, söz konusu kurumun Başbakanlığa bağlı olup
olmayacağının kesin olmadığını, birimlerin birleştirilmesinin komisyondan
geçtiğini söyledi.
Ayrı ayrı kurumların bir araya
getirilmesiyle daha pratik ve daha çabuk, hızlı koordine ve müdahale olacağına
dikkati çeken Atalay, "Afet gibi acil durumlarda daha hızlı hareket etmek,
bürokratik mekanizmaları azaltmak ve çabuk müdahale ederek hem can kaybını
azaltmak hem de ihtiyaçları karşılamak amacıyla kendi bakanlığındaki Sivil
Savunma Genel Müdürlüğü, Bayındırlık ve İskan Bakanlığındaki Afet İşleri Genel
Müdürlüğü ve Başbakanlık’taki Acil Durum Başkanlığı birimlerini bir kurum haline
getirme çalışması içerisindeyiz" diye konuştu.
Bazı
olaylarda gecikmelerin kayıplara neden olduğunu hatırlatan Atalay, "Özellikle de
çabuk müdahalede can kaybı azalıyor. Birimin hangi bakanlığa bağlı olacağı belli
değil. Ama dünyadaki diğer örnek ülkelerde yine İçişleri Bakanlığına bağlıdır.
İllerde müdürlükleri olacak. İllerde vali ve kaymakamlarımız başında olacak"
dedi.
-Faruk Nafiz
Özak-
Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak da basın mensuplarının,
"İstanbul’daki yapı denetim firmaları" ile ilgili sorusu üzerine, İstanbul’da
281 yapı denetim firmasının çalışmalarının devam ettiğini, yapı denetim
firmalarının 2000’li yıllardan sonra kurulduğunu hatırlattı. Önemli olan
hadisenin 1999 depreminden sonra çıkarılan yönetmeliğe göre yapılmayan binaların
denetimi olduğunu dile getiren Özak, şunları kaydetti: "Bu konuda sorun yaşanıyor. İnşallah bunları dönüşüm
alanları yasasıyla beraber, özellikle depreme dayanıksız olan yapıları,
dönüşümle depreme dayanıklı hale getirmemiz gerekecek. Bu, İstanbul’a yeni bir
imar anlayışı, yeni bir çehre getirecek. Dönüşüm alanları yasasını çıkaracağız.
Hep beraber Marmara ve Türkiye’de bunu hayata geçirmeye çalışacağız. 19 ilde
yapı denetimini uygulayabiliyoruz. Bunun daha değişik illere yaygınlaştırılması
isteniyor. En azından 2. ve 3. derece deprem bölgelerine aktarmamız lazım. Ama
her ilde bunu sağlayacak altyapımız yok. Yapı denetim kuruluşlarının önemli
sorunları var. Bunların, denetimle ve fiyatlarla, belediyeyle ve vatandaşla
ilgili sorunları var."
-"Denetlenmediği" iddiaları-
"Yapı denetim firmalarının
denetlenmediğine dair iddialar olduğunun" hatırlatılması üzerine Özak, şunları
söyledi:
"Bilakis çok iyi denetliyoruz. Çok fazla da
ceza da yazıyoruz. Dört dörtlük yaptığımız anlamına gelmese de yapı denetim
firmaları özellikle depremden sonra çok önemli metrekarelere imza attılar. Çok
önemli işlevlerde etkili oldular. Eksikliklerini biliyoruz. Yeni yasada inşallah
bunları yapı denetim firmalarıyla görüşüyoruz. Onların sorunlarını dinliyoruz,
vatandaşları dinliyoruz. Belediye üçlüsünde daha iyi hale getirmeye
çalışacağız."
Bir gazetecinin, "Yapı denetimi bakanlıktaki 5
kişi tarafından mı denetleniyor?" sorusuna Özak, "Yapı İşleri Genel
Müdürlüğümüzde bir heyet tarafından inceleniyor. 5 kişi değil, illerde de
müdürlerimiz denetimi yapıyor. 5 kişiyle bu iş olmaz. Yapı denetim firmaları
dışında bakanlığın Yapı İşleri Genel Müdürlüğüyle özellikle malzeme denetimi de
yapıyor. Beton denetimi de yapıyoruz. Bu konuda Türkiye genelinde 400’den fazla
teknik elemanımız var. Satış yerlerinde denetlemeye de çalışıyoruz, bunu da
yaygınlaştırmaya çalışacağız" yanıtını verdi.
‘Panik yapmayın ama rahat da olmayın’
Faruk Nafiz Özak,
"İstanbul’daki yapıların güvensiz olduğu" yönündeki iddialar olduğu
hatırlatılarak, "Bu yönde bir senaryonuz var mı?" sorusu üzerine, şöyle konuştu:
"Bu konuda paniğe gerek yok ama çok da rahat
olmamamız gerekiyor. Şu saatte şu kadar büyüklükte deprem olacak demeye hiç
kimsenin hakkı yok. Bu konuda özellikle etik kurallara dikkat etmek lazım.
İstanbul’daki yapı stokunu söyledim. Tespit etmeye çalışıyoruz. Resmi envanter
yapıldı. Okullar, hastanelerle ilgili sorunlar asgariye indirildi. Biz ekonomik
olarak sorunu çözsek de bu zaman alacaktır. Her vatandaşımız güçlendirme
bilincine erişmeli. Kendi güçlendirmesini yapması için gayret içinde olmalı.
Valilikten, belediyeden beklersek gecikme olabilir. Yasal altyapı ve finansman
teminini hazırlamaya çalışıyoruz. Bu konuda acele etmemiz gerekiyor. Bizim öyle
bir senaryomuz yok."
"Vatandaşın maddi durumu
yerinde değilse evini güçlendirmek isterse kredi verilmesi söz konusu olabilir
mi?" sorusu üzerine Özak, "Şu anda onun üzerinde bir çalışma var. Ama biz orta
hasarlılarla ilgili deprem bölgesinde orta hasarlılara kredi verdik. Bu konuda
bir çalışma var. Bunu mutlaka sağlamamız gerekiyor" dedi.
|