BR>
Çelik: Hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyoruz
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, "Çocuklarımız bizim çok büyük
değerlerimizdir. Güvenli ortamda eğitim için hükümet hiçbir fedakarlıktan
kaçınmamaktadır" dedi. Çelik, İstanbul Valiliği Afet Yönetim Merkezinde düzenlenen
depreme hazırlık ve acil müdahale altyapısı konusunda bugüne kadar
gerçekleştirilen çalışmaların ele alındığı bilgilendirme toplantısında yaptığı
konuşmada, bir asırlık dönemde 182 deprem meydana geldiğini, 495 bin binanın
yıkıldığını veya hasar gördüğünü, 100 bine yakın insanın da hayatını
kaybettiğini söyledi.
Türkiye’nin deprem riski
altında olan ülkelerin başında geldiğini hatırlatan Çelik, hükümeti
devraldıkları 2002 yılında, ekonomik krizin bütün boyutlarıyla yaşandığını, 2003
yılında bütçede depremle ilgili para olmadığını, 2004 yılında Milli Eğitim
Bakanlığının 7 trilyon lirayı 56 vilayete gönderdiğini, bütün okulların sismik
risk çalışmasına tabi tutulduğunu anlattı.
İhalelerdeki yüksek kırımlara dikkati çeken Çelik,
konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yüzde 56 kırımla iş
alınıyor. Stopajı vesaire eklendiğinde yüzde 65 eder. Müteahhit devlete diyor ki
’ben birim fiyatı 100 lira olan bu binayı 35 liraya yaparım’. Bu yaptığı binanın
da yüzde 50 kar bırakmasını istiyorsa, 17 lirayı binaya harcıyor demektir. Geçen
yıl büyük çapta bir ihaleye çıktık. Muhalefet hakkımda gensoru önergesi verdi.
’Bakan en düşük tekliflere ihaleyi vermeyerek devleti riske sokmuştur’, iddia
buydu. Ben dedim ki, ’ben çocuklara okul yapıyorum, mezar yapmıyorum’. Bugün
olsa yine vermeyeceğim."
Aslında en düşük değil, en uygun fiyat prensibinden hareket
etmek gerektiğinin altını çizen Çelik, "Nitekim Meclis açıldığı zaman İhale
Yasası’nda yapılacak revizyonda da ümit ediyorum esas mantık bu olacak" diye
konuştu.
-Güçlendirme yatılı okullardan başladı-
Çelik, Van’ın bir ilçesinde Mimar
Sinan’ın yaptığı bir köprü bulunduğunu, 5 asır geçmesine rağmen köprüden taş
oynamadığını anlatarak, "Ama bir bakıyorsunuz, Köy Hizmetleri köprü yapmış,
Karayolları köprü yapmış, sular kabarınca köprünün yerinde yeller esiyor. Nedir
bunun esas sebebi? Mimar Sinan’ın yaptığı yapının temelinde, harcında dürüstlük
var" dedi.
Bingöl depreminin ardından kamuoyunda
okullara ilişkin bir hassasiyet oluştuğunu belirten Çelik, okullarda güçlendirme
programına yatılı okullardan başladıklarını bildirdi. Çelik, 600’ün üzerinde
yatılı okulda güçlendirme çalışmalarının 2006 Eylül ayında tamamlandığını, daha
sonra yatılı orta öğretim kurumlarında çalışmalara başladıklarını, buradaki
çalışmaların 2009 yılında tamamlanacağını kaydetti.
İstanbul özelinde deprem riski taşıyan 2 bin bina olduğunu,
874 okul tespit edildiğini ifade eden Çelik, bunun 507’sinin bugüne kadar
güçlendirildiğini, 176 okulun yıkılarak yeniden inşa edildiğini, böylece
okulları da büyüttüklerini anlattı. Çelik, 367 okulla ilgili çalışmaların ise
sürdüğünü söyledi.
-Medyanın desteği-
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik,
bu konuda medyanın desteğine ihtiyaç duyduklarını dile getirerek, sözlerine
şöyle devam etti:
"Medya demokrasilerde 4. güçtür ve
çok ciddi bir denetim mekanizmasıdır. Doğru bilgiyi, doğru yansıtmak çok
önemlidir. Üsküdar’da Reşat Nuri Güntekin İlköğretim Okulunu yıkıp, temelden
yapmak üzere programa aldık. Deprem riski taşıyan okullardan birisidir, ancak
birinci veya ikinci öncelikli okullar arasında değildir. Eğer bu açıdan
baktığınızda, bu okulu hemen yıkmanız gerekiyorsa, İstanbul’daki binaların yüzde
70’ini yıkmanız gerekir. Ebette kayıt yapılıyor. Yarın bunu yıktığımız zaman
öğrencileri taşıyacağız. Doğru bilgi vermeden yazılacak haber gazeteciyi ofsayta
düşürür. Medyanın görevi felaket tellallığı yapmak ve korku salmak değildir. Bu
sitemimi iletmek istiyorum. Yapılan bunca güzellikten sonra bunları görmezlikten
gelmek doğru mudur?"
Çelik, deprem konusunda önemli
adımlar atıldığını, bakanlık bünyesinde Deprem Güvenliği Teknik Komitesi
kurulduğunu ifade ederek, "Çocuklarımız bizim çok büyük değerlerimizdir. Güvenli
ortamda eğitim için Hükümet hiçbir fedakarlıktan kaçınmamaktadır" dedi.
|