BR> Faruk Nafiz Özak: Hasarı
önleyemeyebiliriz ama azaltabiliriz
Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nazif Özak, hükümetleri
döneminde afetlere ilişkin temel prensibin, "yara sarmak" yerine, "yara almamak"
üzerine kurulduğunu söyledi. Özak, İstanbul Valiliği İl Afet Yönetim Merkezinde
düzenlenen depreme hazırlık ve acil müdahale altyapısı konusunda bugüne kadar
gerçekleştirilen çalışmaların ele alındığı bilgilendirme toplantısında yaptığı
konuşmada, Marmara depreminin üzerinden 9 yıl geçtiğini, milletçe büyük acılar
yaşandığını anımsattı. Deprem ve diğer afetler
konusunda toplumu bilinçlendirme çalışmalarının hız kazandığına dikkati çeken
Özak, özellikle hükümetleri döneminde afet yönetiminin birinci öncelikli konular
arasında ele alındığını vurguladı.
Özak, geçmişin acı tecrübelerinin yaşanmaması için
yapılması gereken daha çok iş bulunduğunun bilincinde olduklarını, bunun için
çaba sarf ettiklerini belirterek, Türkiye’nin topraklarının büyük bir bölümünün
birinci derece deprem kuşağında yer aldığını, 10 büyük kentte deprem riski
bulunduğunu dile getirdi. Özak, "Bu, durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor.
Hasarı tamamen önleyemeyeceğimizi biliyoruz, ama azaltma şansına sahibiz" dedi.
-Afetlerdeki ekonomik kayıplar-
Bakan Özak, doğal afetlerin can kaybının yanı sıra büyük
ekonomik kayıplara da yol açtığını, dolaylı etkileri de dikkate alındığında
ekonomik kaybın ciddi boyutlara çıktığını kaydetti. Özak, afet sonrası
uygulamalar konusunda gelişmiş ülke örneklerinin göz önünde bulundurulduğunu
ifade ederek, "Hükümetimiz döneminde temel prensip, yara sarmak yerine yara
almamak üzerine kurulmuştur" diye konuştu.
Düzenlenen Deprem Şurasını hatırlatan Özak, burada bir eylem
planının ortaya konduğunu, bunun büyük ölçüde hayata geçirildiğini, imar
planlarında jeolojik ve jeoteknik etütlerin yapılmasının zorunlu hale geldiğin
söyledi.
-Yapı Denetim Kanunu'nun Kapsamı-
Faruk Nafiz Özak, Türkiye’deki yapı stokunun depreme dayanıklılığının
yetersiz olduğunun belirlendiğini, bu doğrultuda deprem bölgelerinde yapılacak
binalara ilişkin yönetmelik çıkarıldığını, Kat Mülkiyeti Kanununda da değişiklik
yapıldığını hatırlattı. Özak, "Tüm bu çalışmaların sonuçlarını ileride
göreceğimize inanıyorum" dedi. "Ulusal Sismik Ağ Sisteminin Geliştirilmesi
Projesi" sayesinde uzun dönemli deprem tahminlerinde bulunulmasının sağlandığını
belirten Özak, yerel yönetimler için örnek niteliğindeki "Bütünleşik Afet
Tehlike ve Risk Tespiti Çalışmalarının" yapılmaya başlandığını bildirdi.
Özak, İstanbul ve çevresinde 325 yapıyı güçlendirme çalışması kapsamına
aldıklarını, 310’unun projelendirilmelerinin tamamlandığını belirtti.
-4 yeni deprem araştırma projesi-
Afet İşleri Genel Müdürlüğü Deprem
Araştırma Dairesi, TÜBİTAK, Marmara Araştırma Grubu, ODTÜ ve Dokuz Eylül
Üniversitesinin 4 yeni deprem araştırma projesi başlattığını kaydeden Özak, "Bu
projeler, katılım, kapsam, çalışma sahası ve bütçesi göz önünde
bulundurulduğunda Cumhuriyet tarihinin en büyük projeleri arasındadır. Projeye
ayrılan kaynak 23 milyon YTL’dir" diye konuştu.
Avrupa Uzay Ajansına
deprem konusunda yapılan başvurunun kabul edildiğini ifade eden Özak, olası bir
deprem sonrası uydu görüntülerinin bedelsiz alınacağını bildirdi. Özak, kültürel varlıkların doğal afetlerden
korunmasına ilişkin proje başlatıldığını, ayrıca "Ulusal Afet Arşiv Sistemi"
kurulduğunu, bunun da bu yıl sonunda kullanıcıların hizmetine açılmasının
planlandığını söyledi.
Bakan Özak, "Afet zararlarının azaltılması ve
ülkemizdeki yerleşimlerin afetlere karşı güvenli hale getirilmesi, kararlı bir
şekilde sürdürülen geniş kapsamlı ve toplumsal olarak içselleştirilmiş bir
mücadele kültürüyle desteklenmesi gereken toplumsal hedefimizdir" dedi.
|