Afetlerin 2016'daki Faturası...
'ASKİ'nin Su Kalitesi Analizi Yetersiz'
Uludağ Yeni Sezona Altyapı...
Üsküdar Meydanı'nda Altyapı Değişiyor
'Sanayi Altyapısına Daha Çok...
Kaçağın Nedeni Altyapı Eksikliği
İstanbul'da Sel Değil 'Altyapı' Felaketi
Bu Kez de Altyapı Çalışmaları...
Türkiye'nin İklimi Değişti,...
2 Bin Yıllık Altyapı Hala Ayakta!
"Türkiye'de Altyapı Sistemleri...
Altyapı Yatırımı Ne Kadar Önemli?
Boru Patlaması Afet Değildir
Yenimahalle’deki ana şebeke suyu hattının patlamasının ardından teknik incelemelerde bulunan İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi, kentte altyapının ihmal edildiğini öne sürdü.
Hürriyet'in haberine göre, Şehit Cem Ersever Caddesi’nde ASKİ’ye ait ana şebeke suyu hattı borusunun 28 Mart gecesi patlamasıyla ilgili İMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Şube Başkanı Selim Tulumtaş, “Patlamanın hemen ardından yetkililerce ‘Afete maruz kalan ailelere geçmiş olsun diyoruz. Mağdur olan ailelerin maddi zararları giderilecektir’ açıklaması yapılmıştır. Boru patlaması afet değildir. Afet kapsamına alınamaz. Görevi ihmal, işi tekniğine göre yapmamak ve usulüne uygun olarak işletmemekten kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla zararın kamu kaynaklarından karşılanması tüm Ankaralıların cebinden çıkacak anlamı taşımaktadır” dedi. Aynı yörede daha önce 2008 yılının 4 ve 6 Ağustos günleri de içmesuyu ana besleme hatlarında patlamalar yaşandığını belirten Tulumtaş şunları söyledi:
Hatta kırılmayı getirdi “Boru patlamalarının nedeni, üzerlerinden geçen yoldaki trafik yükü değildir. Söz konusu borular emniyetli sayılabilecek bir derinlikte döşenmiştir. Vanalar usulüne uygun açılmamış, söz konusu boru hattına hızla verilen su nedeniyle ‘Su Darbesi’ ya da ‘Su Koçu’ dediğimiz olay gerçekleşmiş ve boruyu patlatmıştı. Bu kez de, yaklaşık aynı yörede yine bir içmesuyu ana besleme hattında patlama yaşandı. Nedeni yetkililerce, ayrıntıları ile araştırılmasa da, söz konusu günün akşam saatlerindeki yoğun yağış olarak öne sürüldü. Bu aşamada patlamanın nedenleri arasında, büyük boruların döşenirken tekniğine uygun olarak zeminlerinin gereğince takviye edilmediği, dolayısıyla zeminde oluşan oturmaların söz konusu boru hattında kırılmayı ve ayrışmayı getirdiği ya da 2008 yılından bu yana aralıklarla da olsa Kızılırmak suyunun zaman zaman yüzde 50’ye varan oranlarda paçallanarak Ankara içmesuyu şebekesine verilmesi dolayısı ile suda bulunan ve beton boruları içten kemiren sülfatın sınır derişim (konsantrasyonun) değerlerinin üzerine çıkmış olması değerlendirilebilir. Teknik altyapı çöküyor Sorun sadece Ankara’daki içmesuyu kapsamında boru patlamalarına indirgenemez. Yıllardır ihmal edilen kentsel teknik altyapı artık çökmektedir. Ankara’nın temel sorunlarından biri ve gündelik yaşamı doğrudan etkileyen artık yetersiz kalan altyapısıdır. Bu kapsamda öncelikle ele alınması gereken özellikle kentsel drenaj, yağmursuyu, pissu ve üzerleri örtülen ve birer kanalizasyon mecrasına dönüştürülen Ankara’nın dereleridir. Odamız, Ankara’nın bu başat sorununu masaya yatıracağı “Ankara Kentsel Teknik Altyapı Kongresi” düzenleme çalışmalarına başlamış bulunmaktadır.Sadece borular patladığında, kenti su bastığında gündeme gelen ve sonra unutulan bu ve benzeri ‘patlamalar’ ardından değil, uzun dönemli, öncelikleri belirlenmiş bir plan ve program içinde soruna yaklaşılmasının gerekliliğini ilgililerine bir kez daha hatırlatırız.” |