b>Mimarlar Odası Bodrum Temsilciliği Yönetim Kurulu adına Başkan Bülent Bardak, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca onaylanarak gönderilen ve Yarımada Belediyeleri’nce askıya çıkartılan ''Muğla Bodrum Yarımadası Kültür ve Turizm Koruma Gelişim Bölgesi 1/25.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı”na itiraz etti.
“Plan Araştırma ve Açıklama Raporları ve Plan Hükümleri’ni incelyen ve söz konusu “Çevre Düzeni Planı”nın çalışmalar gerçek anlamda olgunlaşmadan onandığı ve askı sürecinin başlatıldığı tespit edilmiştir” açıklamasını yapan Mimarlar Odası Bodrum Temsilciliği Yönetim Kurulu’nun itiraza ilişkin gerekçeleri şöyle:
1. Çevre ve Orman Bakanlığı’nın ülkenin dengeli kalkınması, planlı gelişmesi hedefiyle başlattığı çerçevede, Aydın-Muğla-Denizli illerini kapsayan 1/100.000 ölçekli havza planlama çalışmalarının tamamlanması ülke mekansal ve yönetsel planlama hiyerarşisinin sağlanması yönünden önemlidir.
Bu çalışmalar henüz sonuçlanmamış durumda iken Bodrum Yarımadası’nın Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişme Bölgesi ilanı ile başlayan, 1/25.000 Bodrum Yarımadası Çevre Düzeni Planı’nın onayı ve Muğla-Milas-Bodrum-Fesleğen Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi ilanı ile devam eden süreçte bahsettiğimiz planlama hiyerarşisi ortadan kaldırılmıştır.
Bodrum Yarımadası’nın yakın çevresi ile olan ekonomik, sosyal, kültürel ilişkilerden, ekolojik etkileşimlerden bağımsız gelişeceği ve de planlama sınırlarını çizerek böyle bir gelişme olanağı sağlanacağı düşünülemez.
Planlamanın temel kuralı olan planlama hiyerarşisi, yani üst ve alt ölçekli planlama açısından Bodrum Yarımadası 1/25.000 Çevre Düzeni Planı'nın 1/100.000 havza planı ile nasıl bir ilişki kurulduğu açıklanmamakta, adeta yok sayılmaktadır.
2. Plan Açıklama Raporu sayfa altıda Mekansal Gelişme Stratejisi başlığı altında, Yarımada Gelişme Stratejisi’ni yönlendiren en önemli faktörün taşıma kapasitesi olması gerektiği belirtilme-sine rağmen, özel olarak, konu “Turizm Taşıma Kapasitesine” indirgenmiştir.
Turizmin gelişmesi çevre, kültür ve tüm yaşam değerlerinin gözetildiği bir gelişmeden bağımsız olamaz, bu nedenle öncelikle Yarımada’nın nufus taşıma kapasitesinin, eşik değerleri aşmayacak planlama politikalarıyla, belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca taşıma kapasitesinin belirlen-mesinde en önemli girdi olan, su kaynaklarının işletilmesi ve paylaşılmasına bir sistematik içinde yer verilmelidir.
3. Yarımada’nın ihtiyaç duyduğu planlama anlayışının temel aksı:
a. Yapılaşması tamamlanmış kentsel ve kırsal yerleşim alanlarında yaşam standartlarını yükseltecek bir rehabilitasyon programı ve,
b. Yapılaşmamış tüm alanlarda da doğal - tarihi ve sosyal değerleri ortaya çıkartan, koruyan ve geliştiren yerel kalkınma programını oluşturmak olmalıdır.
4. Plan Araştırma Raporunun Toprak Arazi Kullanımı Paftasında (Pafta no 16) gösterilen tespitlerde yanlışlıklar olmasının yanında, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ve Uygulama Yönetmeliği doğrultusunda yapıldığı belirtilen düzenlemelerin adı geçen kanun ve uygulama yönetmeliğinde yer verilen, İl Toprak Koruma Kurulu’nun çalışmaları tamamlanmadan ya da göz ardı edilerek yapıldığı açıktır.
Ayrıca tarımsal niteliği korunacak alanların hem yasal mevzuat hem de yerel koşullar doğrultu-sunda, planlama alanı için tarifleri yapılmadan sadece Plan Hükümlerinde “Yapılaşma ve İfraz” kapsamında ele alınmış olmaları düşündürücüdür.
Planlamalara baz teşkil edecek detaylandırma çalışmaları, söz konusu tespit, tarif ve kullanım önerilerindeki yanlışlıkları giderebilir.
Ayrıca Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanun ve Yönetmeliği’nin “Tarımsal Arazi Parsel Büyüklüklerinin Belirlenmesi” maddesinde;
“... tarım makinelerinin arazi bozulmasına neden olmadan verimli çalışmasını mümkün kıla-cak, büyüklükte oluşturularak kullanılır ...”
denilerek, tarım işletmelerinin kullandığı tarım alanları ele alınmaktadır. Yarımada’daki tarım-sal faaliyetler bu ölçekte tarımsal işletme faaliyeti değil, yerel yaşamın kendisidir. Bu kapsamda korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması zorunludur.
Çevre Düzeni Planı, kanun ve yönetmeliklere dayanarak, “tarımsal işletme” mantığı ile getirilen ve “mülkiyet değişimini, arazi rantına mahkum olmayı ve yerel yaşamı yok edici” düzenlemelerden arındırılarak, Yarımadanın mevcut değerlerini asırlardır var eden yerel yaşamın devamlılığını amaçlayan, sosyal organizasyonlar kurulmalıdır.
Hedeflendiği söylenen “Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim” amacına ulaşılması da bu sayede mümkün olacaktır.
* bu konuda bakınız, Ek 5; Muğla Koruma Kurulu 03.07.2004 tarih 3488 sayılı kararı madde 5.
5. Plan araştırma raporu ve açıklama raporunun mevcut nufus, projeksiyon nufus ve planlanan nufusu açıklayan tabloları, birbiri ile uyuşmayan çelişkili rakamlar içermektedir.
Araştırma raporu sayfa 92-94 mevcut nüfuslar ve nüfus projeksiyonları - tablo 25 ile açıklama raporu sayfa 14-25 arasında verilen “2025’te oluşması ön görülen nüfuslar ile yerleşim alanlarının dağılımları ve yoğunluklar” tabloları arasında büyük farklar bulunmaktadır.
Örn: Mumcular beldesi için, Araştırma Raporu tablo 25’te verilen, 2025 kentsel projeksiyon nüfus, 5733 iken, Açıklama Raporu sayfa 24’te verilen Mumcular Beldesi 2025’te oluşması öngö-rülen kentsel meskun alan nüfusu olarak 7008 verilmektedir.
Ayrıca Mumcular Beldesi toplam nüfus öngörüsü olarak 2025 için verilen 38 569 rakamı Bel-denin 2006 nüfusu olan 4130 (Araştırma Raporu sayfa 93 tablo 25) göz önüne alındığında böylesi bir artışın, bölge için amaçlandığı söylenen koruma - kullanma dengesi ile nasıl uyuşacağının açıklanmamış ya da alt ölçekli planlara bırakılmış olmasının, çevre düzeni planı tanımı ile çeliştiği açıktır.
6. Her tür Sit, Etkileme Geçiş ve Koruma Alanlarında mutlaka yapılması gereken rehabilitasyonun gerçekleştirilebilmesi için, Hazine arazilerinin takas amaçlı kullanımı sağlanmalıdır.
7. Plan ile Plan Açıklama Raporu Toprak Arazi Kullanımı Paftasında (Pafta No 16) gösterilen;
a. Yalıkavak Geriş Köyü Güneydoğusundaki mera alanının büyük bölümünün, temalı park kullanımına,
b. Göl-Türkbükü doğusunda bir kısmı orman ve çoğunluğu maki fundalık olan Çomça Burnu’nun golf alanı kullanımına,
c. Bodrum Belediyesi mücavir alanında kalan, Çamlık Köyü kuzeyindeki zeytinlik alanın büyük bölümünün, golf tesis alanı kullanımına dönüştürülmesinin;
konu ile ilgili
• Mera Kanunu ve Yönetmeliğine,
• Zeytinciliğin Korunması ve Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanun ve Yönetmeliklerine,
• Orman arazilerinin turizme tahsisini düzenleyen mevzuata dair Danıştay’ca verilen son kararlara uygun, rapor ve izinler doğrultusunda, tesis edilip edilmediği, plan araştırma ve açıklama raporlarında, açıklanmamaktadır.
Plan Hükümleri madde 4.16 ve Madde 5.4.2’de “ ... alt ölçekli imar planlarının yapımı aşamasında D.S.İ. genel müdürlüğü etüt raporları, 5578-5403 sayılı “ Toprak Koruma ve Arazi Kul-lanım Kanunu çerçevesinde gerekli kurum görüşleri ve izinlerinin alınması zorunludur, bu görüşler doğrultusunda hazırlanacak alt ölçekli imar planları ilgili idarelerce onaylanmadan, uygulamaya geçilemez...” hükümlerinin getirilmiş olması konu ile ilgili belirsizlik tespitimizin doğruluğunu göstermektedir.
Bu belirsizlik durumu Çevre düzeni planının yasal tanımı ile de çelişen büyük bir eksikliktir.
8. Hem fiziki coğrafyasının korunması hem de bu coğrafyaya uygun yapılaşmanın gerçekleştirilerek, Yarımadanın toplam değerinin artırılması hedefi netleştirilmelidir. Sadece konut alanlarında %20 arazi eğimi kıstas alınarak getirilmiş plan hükmü (madde 4.31) geliştirilerek, henüz yapılaşmamış tüm alanlar (özellikle kıyı bölgelerindeki burunlar, tepeler, küçük koylar ve antik dönem tarım teraslarını içeren alanlar) yapılaşmaya ve fiziki müdahaleye kapatılmalı, özellikle %20 eğimin üstünde olduğu araştırma raporu, eğim paftasında belirtilen bölgelerdeki, Turizm Alanı Kullanımları kaldırılmalı ve bu alanlar halkın kullanabileceği günübirlik alanlara dönüştü-rülmelidir.
9. Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, plan müellifi, Bodrum Belediyesi ve sivil toplum örgütlerinin, özellikle Temsilciliğimizin yoğun ve aktif katılımı ve her yönü ile olmasa bile katılımcılar tarafından büyük oranda kabul görmüş ‘Bodrum Koruma Amaçlı Re-vizyon İmar Planı’nda özenle üzerinde durulan konulardan biri de arkeolojik ve kültürel değerlerin korunması, kültür mirasının geri kazanılması olmuştur. Bu amaca yönelik olarak Bodrum ‘Koruma Amaçlı Revizyon İmar Planı’ (KARİP) küçük sanayi sitesinin ve otobüs ter-minalinin torba mahallesine taşınmasını öngörerek;
a. Hipodrom gibi önemli bir arkeolojik değeri kültür mirası olarak geriye kazanıp dünyaya tanı-tarak hem Bodrum merkeze hem Yarımadaya katkı yapmak istedi.
b. Mevcut otobüs terminali alanına kamu yönetim binalarının taşınmasını öngörerek,
- Şehrin çeşitli yerlerine özellikle sahil kesimine dağılmış olan yönetim binalarının bir araya toplanmasını sağlamak yanında, boşalan yapı ve alanların k.t.a.lar (kentsel tasarım alanları) ile kentin eksik sosyal donatı alanlarının telafisini,
- Merkeze inen taşıt trafiğini önemli ölçüde bu bölgede tutarak merkezin yayalaşmasını,
- Merkezin yayalaşması ile kale (müze), agora (tepecik), mozole, roma evi, antik tiyatro, mars mabedi, hipodrom, han, kentsel sit alanı yaya bağlantısını kurarak kültür turizminin önemli bir halkasını kurmayı amaçlıyordu.
Çevre Düzeni Planı ile küçük sanayi sitesinin Konacık Beldesi, otobüs terminalinin Yalı Beldesi hudutları içine alınması ‘KARİP’ uygulamasını (bu konuda çevre düzeni planı düzenleyici bir hüküm içermediği için) komşu beldelerin inisiyatifine bırakmış oluyor. Bodrum’un gerçek kimliği ile Ege – Akdeniz turizm olgusunun içinde yüksek rekabet gücünü kullanarak yer almasını engelliyen bu durum ortadan kaldırılmalıdır. Koruma imar planında geçmişiyle beraber yaşamak iradesini ortaya koyan Bodrumlu için bahse konu çevre düzeni planının bu tasarrufu, Bakanlığın turizm anlayışı konusunda da tam bir hayal kırıklığı olmuştur.
10. Planda katı atık bertaraf tesisi olarak belirlenen yer, Plan Araştırma Raporu - Erozyon Paftasında, “şiddetli erozyon” bölgesinde kalmaktadır. Tesis yerinin ilgili yönetmeliklere aykırı olarak ve ÇED yönetmeliği kapsamında değerlendirilmesini beklemeden, planda gösterilmesi hem bölge, hem de yatırım açısından acil çözüm bekleyen sorunu belirsiz bir sürece ve çözümsüzlüğe itmektedir.
Ayrıca bu bölge, doğal nitelikleri ve toplumsal önemi açısından yerel ve doğal yaşamın önemli bir öğesidir. Zedelenmemesi aksine özenle korunması ve tarımsal niteliğinin rehabilite edilmesi gerekir.
11. Planda öngörülen yeni açılacak yol güzergahlarında yapılaşmayı önleyecek mutlak tedbirler alınmalıdır. Yarımada’da iki adet otobüs terminali öngörülmesi Yarımadayı şehirler arası otobüs trafiğinden kurtaramayacaktır. Yarımada içinde toplu ulaşım sistemi geliştirilmeden problemin çözümü mümkün değildir. Plan araştırma ve açıklama raporlarında en azından bu konuya ilişkin bir öngörü yapılmalıdır.
12. Plan Hükümlerinin 4.12. maddesi 3. paragrafında değinilen Koruma Kurulu görüşü alınmadan iskan izni verilmemesi ile ilgili hükmün mevcut imar, koruma, belediye kanunları ve ilgili yönetmelikleri açısından; ayrıca yürürlükteki 1/1000 Koruma Amaçlı İmar Plan Hükümleri bakımından da, yetki kullanımı açısından karışıklığa neden olduğu düşüncesi ile, yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir.
|