br />
Görkemli Pers cenaze alayı!
Münih’ten gelen “doğu” duvarının kalaslarında 17 erkek, 4 kadın, 16 at ve iki
arabanın yer aldığı bir cenaze alayı sahnesi görülüyor. Altındaki kalasta ise
Perslerle İskitler arasında bir savaş betimleniyor. Pers Kıralı Darius İÖ 519’da
ve 513’te İskitlerle savaşmıştı. Resimde belki Darius’un o zaferi anlatılıyor ya
da o savaşa katılıp Dinar yakınındaki Kelainai antik kentine “satrap (vali)”
olarak gönderilen ve o savaşa da katılmış bir Pers komutanının (!) yaşamöyküsü
anlatılıyor. Kral/komutan-satrap, her kim ise, düşmanı olan bir İskit’in karnına
kamasını saplarken yansıtılıyor.
Böyle resimlerde dönemin askeri konularının, giysilerinin, atlarının,
silahlarının ve öteki savaş araçlarının, cenaze alayının ayrıntılı olarak
çizildiği ve değişik renklerle gerçekçi bir biçimde boyandığı görülüyor.
Lidya Kralı Krezus (Karun), Pers Kralı Kirus’a İÖ 547’de yenilince, Anadolu
yaklaşık iki yüzyıl Pers egemenliğine geçti. Bandırma’dan Bodrum’a ve İç
Anadolu’ya kadar Pers “satraplar (valiler)” Anadolu’yu yönetir oldu.
Dinar’da Menderes Nehri’nin kaynağında “Kelainai (Apameia Kibitos)” kentinde
Perslerin Frigya’daki en büyük ve en zengin sarayı vardı. İki Pers kralının,
satrap (vali) Farnabazsos’un, Büyük İskender’in, Romalı Komutanların ayak
izlerini bıraktıkları bu antik kentte, Atinalı devlet adamı Alkibiades de
öldürüldükten sonra Dinar’da gömülmüştü.
Kılıç-kalkan geleneği
Tatarlı mezar odasının “Batı” duvarında kurban ya da bir kült sahnesinin
varlığı düşünülüyor. “Güney” duvarı ile bağlantılı, mezar odasına ulaşımı
sağlayan yörede yalnız “söve” kalasları kullanılmış olup ele geçirilen tek
parçanın üzerinde karşı karşıya duran iki yırtıcı hayvan görülüyor.
“Kuzey” duvarı ise aşağı yukarı tamamlanmış durumda. Yukarıdan aşağıya, karşı
karşıya durmuş aslan-kaplan-sfensk(?), kılıç kalkan oynayan (!) dört savaşçı, üç
savaş arabasından oluşan bir alay ve altı kanatlı boğanın yer aldığı bir av
sahnesi de yer alıyor.
Gordion’da Kral Midas’ın görkemli tümülüsündeki ahşap mezar odası, İÖ 5.
yy’ın ortası ile son çeyreğine tarihlenen Tatarlı tümülüsünden birkaç yüzyıl
daha eskidir. Ancak Tatarlı mezar odasını “eşsiz” kılan, onun “tek örnek” olarak
günümüze ulaşabilen renkli resimlerden oluşudur!
“İstanbul -2010 Kültür Başkenti” bağlamında, Alman Dışişleri Bakanlığı’nın da
desteğiyle onarılmış, korunmuş, eşsiz 25 yüzyıllık ahşap mezar odası haziranda
Yapı Kredi Vedat Nedim Tör Müzesi’nde yeniden yapılacak cenaze arabası ile
sergilenecek.
Sonra da bu kez çatı arasında tozlar içinde değil de Afyonkarahisar
Müzesi’nde gelecek kuşakların bilinçlenmesine ve aydınlanmasına sunulacak.
Kültür ve Turizm Bakanlığı da herhalde çalışmalara gereken olumlu destek ve
katkıyı sağlıyordur! l
|