Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Bir ‘Kültür Başkenti’ne Layık Olmak…

‘Dünya Kültür Başkenti İstanbul 2010’ diye yola çıkmıştık. Şimdi 2010’u yarıladık. Bu demektir ki, genel bir döküm yapmanın zamanı artık yaklaşmakta. Bence o zaman gelip çattığında, bu bağlamda özellikle harcanmış bir geçmişten bundan böyle artık harcanmayacak bir geleceğe hangi köprülerin kurulması gerektiği, en birincil ve en yararlı soru

Cumhuriyet Gazetesi
Bir ‘Kültür Başkenti’ne Layık Olmak…

‘Dünya Kültür Başkenti İstanbul 2010’ diye yola çıkmıştık. Şimdi 2010’u yarıladık. Bu demektir ki, genel bir döküm yapmanın zamanı artık yaklaşmakta. Bence o zaman gelip çattığında, bu bağlamda özellikle harcanmış bir geçmişten bundan böyle artık harcanmayacak bir geleceğe hangi köprülerin kurulması gerektiği, en birincil ve en yararlı soru olmalıdır. Çünkü süslü sözleri ve yapılması gerektiği halde yapılmamış olanları yapılmış sayma alışkanlıklarını bir yana bıraktığımız takdirde, karşımızda İstanbul’a ilişkin tek bir manzara var: Tarihteki olağanüstü kültürel ağırlığı ve değeri onyıllardır acımasız bir rant ekonomisinin acımasız pençelerine terk edilmiş bir kentin manzarası. Bu tutum varlığını ne yazık ki bugün, yani şu ‘kültür başkenti 2010’un tam ortalık yerinde de varlığını tüm korkunçluğuyla sürdürmektedir ve bugün, deyiş yerinde ise eğer, İstanbul’un bir kent olarak sırtından ne kadar para kazanılabileceğine ilişkin projeler, bu kenti bir “kültür başkenti” niteliğiyle koruyup yarınlara aktarabilmeye yönelik çabalardan çok daha örgütlü ve ısrarlı bir biçimde yürütülmektedir.

Bir başka deyişle, dünyanın “kültür başkenti” diye anılmaya layık çok az sayıdaki kentlerinden biri olan İstanbul, bugünkü durumuyla bir ülkede “kapitalizm”, “liberalizm” ya da “serbest girişimcilik” gibi ciddi (!) kavramların koruyucu şemsiyesi altında sürdürülen eşi zor bulunur bir soygun ve yağmacılık zihniyetinin başarıya ulaşmasının en somut örneklerinden biridir ve bu yanıyla bile başlı başına “müzelik” denilebilecek bir değer taşımaktadır! Ben bu açıdan düşündüğümde, içinde bulunduğumuz yıl “Dünyanın Sayılı Kültür Başkentlerinden İstanbul, Bir Kültür Başkenti Olmaktan Nasıl Çıkarıldı?” başlıklı ve çok kapsamlı bir serginin düzenlenmemiş oluşunu, program açısından büyük bir eksiklik sayıyorum! Çünkü bu sergi, her ne kadar geçmişin yıkımlarının izini silmek artık olanaksız ise de, en azından gelecekte bu türden yıkımları önleme bağlamında belli bir bilinçlenmeye zemin hazırlayabilirdi.

Böyle bir sergide örneğin, bugüne kadar İstanbul’da “yol ve trafik düzenlemeleri” amacıyla Mimar Sinan’a ait kaç eserin resmi kararlarla yıktırılmış olduğu gösterilebilirdi. Aynı sergide, bugüne kadar tarih ve mimarlık açısından eşsiz önem taşıyan kaç yapının önünün büfelerle, lokantalarla, çarpık çurpuk dükkânlarla vb. kapatıldığı ve göze görünmez kılındığı görünür kılınabilirdi. Ayrıca serginin örneğin “yazılı belgeler” kısmında, İstanbul’da bugüne kadar tarihi mirası kurtarabilmek amacıyla kaç dava açılmış olduğu ve neden böyle bir yola gerek duyulduğu da yazılı ve görsel malzeme aracılığı ile gözler önüne serilebilirdi.

Söz konusu serginin önemli bir bölümü, kentin tarihinin bin yıllık bir bölümünü kapsayan Bizans geçmişinin, başka deyişle Doğu Roma İmparatorluğu döneminin ne ölçüde bu kentin tarihsel kimliğinden sayıldığı ve değerlendirildiği, örneklerle tartışma konusu yapılabilirdi. Böylece de fetih yıldönümlerini giysilerine domates salçasından kanlar sürülmüş, yüzlerine de yapıştırıcıları kimi zaman yetersiz kalan bıyıklar takılan yeniçerilerle(!) kutlamakla yetindiğimiz bir kentin, aslında nasıl bir tarihi mirasın veraseti olarak Osmanlılara geçtiği, Fatih Sultan Mehmet’in böyle bir veraseti neden onca önemsemiş olduğu da bugünün ve yarının kuşaklarına doğru anlatılabilirdi.

Bu yazıyı, yabancı bir şairin “Söyle bana, nedir aşk?” adlı şiirinin iki dizesini İstanbul’a uyarlayarak noktalıyorum: “Bütün bunlar yapılamamışsa eğer / söyle bana, nedir İstanbul?”

ETİKETLER: İstanbul 2010
http://www.yapi.com.tr/haberler/bir-kultur-baskentine-layik-olmak_79843.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!