|
b>Binaların bahçelerinde açılan kuyu suları, kontrolsüz kullanıldığında apartmanların çökmesine kadar varan risklere zemin hazırlarken, dezenfekte edilmemesi durumunda da kolera ve tifo gibi tehlikeli hastalıklara davetiye çıkarıyor.
Selçuk Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Adnan Özdemir kuyuların açılırken mutlaka zemin etüdünün yapılması ve kontrolsüz kuyu suyunun kesinlikle kullanılmaması gerektiğini söyledi.
Konya Su ve Kanalizasyon İdaresi (KOSKİ) Genel Müdürü Yafes Yüzügüldü, Konya’da yaklaşık 600 apartmanın kuyu suyu kullandığını söyledi. Bu suların kullanma suyu olarak tercih edildiğini ifade eden Yüzügüldü, “Binaların altında kontrolsüz olarak açılanlar da var. Bunların ne kadar olduğunu tespit etmek olanaksız. Zaten izinsiz açılsa da yaklaşık 800 milyon liralık bir cezadan sonra kullanımına devam edilebiliyor” dedi.
Çoğu kontrolsüz açılan kuyu sularının dezenfekte edilmediğini, bu nedenle mikrobiyal açıdan çok kirli olduğunu vurgulayan Yüzügüldü, süzülmeden kullanıldığı için de genelde su içinde ince kum tanelerinin fazlaca bulunduğunu söyledi.
“BİNA GÜVENLİĞİ İÇİN TEHLİKELİ”
Selçuk Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Adnan Özdemir de kuyu sularının binalar için her zaman büyük bir risk unsuru olduğunu kaydetti. Kuyuların kontrol edilmeden proje dışında açıldığı ve sonrasında denetlenmediği için binalarda ciddi deformasyonlara yol açabileceğini vurgulayan Özdemir, “Yeraltı seviyesi yüksek olursa ve kum çekiliyorsa, binada ortaya çıkacak deformasyonla apartmanın yıkılması bile söz konusu olabilir” dedi.
Özdemir, kuyuların açılırken mutlaka zemin etüdünün yapılması ve kontrolsüz kuyu suyunun kesinlikle kullanılmaması gerektiğini söyledi.
“MİKROP KAYNIYOR”
Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yusuf Durak ise herhangi bir dezenfekte işlemine maruz kalmayan kuyu sularının adeta “mikrop kaynadığını” söyledi.
Yeraltında özellikle kanalizasyon sularının karışma riski fazla olan kuyu suları temizlenmediği için bünyesinde çok sayıda mikrop barındırdığını vurgulayan Durak, şunları kaydetti: “Doğrudan içme suyu olarak kullanıldığında, her türlü hastalığa yakalanma riski çok yüksek olur. Ancak bu sular genelde kullanma suyu olarak kullanılıyor. Özellikle bulaşık ve çamaşırda kullanılıyor. Bu da aslında içilmesi kadar büyük tehdit oluşturuyor. Çünkü kuyu suyuyla yıkanan tabak ve bardaklarda kalan mikroplar, yemekte uygun ortamın bulunmasıyla hızla üreyebilir.”
Ciddi oranda hastalık riski taşıyan suların tifo, kolera, dizanteri gibi tehlikeli birçok hastalığa davetiye çıkardığını belirten Durak, mümkün olduğunca kuyu suyundan uzak durulması için vatandaşları uyardı.
BULAŞIK MAKİNESİNDE CAM EŞYALARI ÇİZİYOR
Arçelik-Beko Konya Yetkili Servisi’nde görevli Ramazan Çırpan da kuyu suyunun, çamaşır ve bulaşık makinelerinde arızalara yol açtığını ifade etti. Özellikle bulaşık makinelerinde kuyu suyunun aşırı kireçli ve sert olması nedeniyle cam eşyaların çizilmesine neden olduğunu belirten Çırpan, şunları kaydetti: “Bu nedenle cam eşyalar ne kadar kaliteli olursa olsun, zamanla kullanılmaz hale gelir. Sürekli ince kum taneleri geldiğinden, bulaşık ve çamaşır makinelerinde süzme işlevi gören filtreler sık aralıklarla tıkanır. Tıkanma meydana geldiğinde de suyun makineye giriş yaptığı bölümde arıza olur.”
|
