Ankaramız, yarım yüzyıldan uzun süre, Cumhuriyetin gözbebeğiydi, çağdaş
aydınlanmanın ilham pınarı... sonra yavaş yavaş gözden düştü, âdeta üvey evlat
oldu. Sevgili İstanbul, doğanın ve tarihin en güzel eserlerinden, küremizin
birkaç canevinden biri... Her hizmete ve her yeni güzelliğe lâyık.
12 hafta önce açılan İstanbul Kongre Merkezi, elbette hepimizi mutlu ediyor.
Türkiye’nin uluslararası önemini arttıracak, turistik câzibesini güçlendirecek
olan bir güzel mekân. 12 katlı bir devasa merkez (yedi katı yeraltında, beş katı
yerüstünde), 120 bin metrekare... Rekor hızla inşa edildi. Umarım, rekor hızla
İstanbul’u dünyanın en güçlü beş megalopolisinden biri yapar.
İstanbul Kongre Merkezi’nin yaratılmasına önayak olan muazzam uluslararası
etkinlik, 1996’daki Habitat II idi. Şimdi Habitat 2016’da yapacağı çok daha
büyük toplantısına hazırlanıyor. Nerede yer alacağı henüz belli değil.
Devletimiz, Dışişleri Bakanlığımızın gayretleriyle yeni Habitat’ı yirmi yıl
aradan sonra yeniden İstanbul’a çekmeye çalışmak üzere harekete geçmeli.
2016’da, sadece Kongre Merkezi’yle değil, o zamana kadar gerçekleşecek olan
üstün altyapısıyla, mükemmel yeni otelleriyle, düzeleceğini umduğumuz ulaşım
sistemi ve trafik düzeniyle, Habitat için ideal bir dünya kenti olacaktır.
Habitat gelse de, gelmese de, İstanbul’un kaderi Paris, Londra, New York,
Roma, Viyana, Tokyo ile birlikte bir görkemli yeryüzü metropolisi olmaktır.
Kongreler ve uluslararası toplantılar bakımından Viyana, Barselona, Roma, Paris
ve Hong Kong gibi belli başlı kentlerle boy ölçüşecek.
Peki, Ankara? Kırsal Türkiye’nin câzibe merkezi, Anadolu kalkınması ve
aydınlanması için bir örnek olarak yaratılmış olan başkentimiz? Kongre ve kültür
etkinliklerinde sönük kalmaya mahkûm mu? İstanbul ile aşık atmasına imkân yok.
Hele uluslararası âlem, İstanbul’u doğal güzellikler ve tarihî zenginlikler
odağı olarak öyle önemsiyor ve ilginç buluyor ki orada yapılan toplantılara ve
kongrelere akın ediyor.
On yıl kadar önce, Ankara’da bir üniversite bir kongre düzenleyecekti.
Yurtdışındaki davetlilerden haftalarca ret cevapları geldi. Organizatörler
baktılar ki pek az sayıda kabul yüzünden kongre yapılamayacak, yapılsa
yurtdışından üç-beş katılım olacak. Palas pandıras kongreyi İstanbul’a
aktardılar. Birkaç gün içinde iki yüze yakın kabul cevabı geldi. Ankara’ya
gelmeyi reddedenler İstanbul’a geldiler koşa koşa... Çok başarılı bir kongre
gerçekleşti.
Uluslararası toplantılar ve kongreler için ideal kentimiz İstanbul’dur. Bazı
etkinliklere Antalya, İzmir, Bursa, hatta Ankara elverişli olabilir ama,
İstanbul’a kıyasla onların şansı azdır, yok gibidir. Önümüzdeki birkaç yıl
içinde oteller, toplantı salonları, altyapı, yol ve trafik şartları bakımından
dünyanın en uygun kenti durumuna getirilebilirse ilk üçe girebilir, hatta
birinci sıraya geçebilir.
İstanbul için, bu uğurda yapılması gereken her şey hızla, azimle, azami
kaynak sağlanarak yapılmalıdır.
Ankaramızı ise ulusal kongreler için dört başı mamur bir merkez hâline
getirmek üzere devletin, büyükşehir belediyesinin ve öteki belediyelerin yeni
bir plan hazırlayıp ilk fırsatta uygulaması ve bu amaçla büyük mali kaynaklar
ayrılması şarttır. Başkentin aslî işlevlerinden biri olan “ulusal örnek ve odak”
statüsünün güçlendirilmesi, öneminin ve turistik gelirinin arttırılması, şehir
altyapısıyla bina ve hizmetlerinin genişletilmesi, yeni istihdam olanakları
yaratılması için, bu büyük değer taşıyacaktır.
Ankara’da birçok toplantı salonu bulunmakla birlikte çok büyük kongreler için
elverişli salon yoktur. Ankara Ticaret Odası’nın birkaç yıl önce inşaatı
başlayan Kongre Merkezi, 2010 ortalarında tamamlanacak ve 3200 kişilik oturma
kapasitesi olacak. Sevinilecek bir gelişmedir bu. Ankara’da ATO’nunki gibi iki
üç büyük ve tam teçhizatlı salon daha olsa başkent, tam bir “Ulusal Kongreler
Kenti” olur.
Artık Ankara Büyükşehir Belediyesi ile devletin güçlü bir ittifaka yönelmesi
vakti gelmiştir. Yaşamsal bir ihtiyaçtır bu. Çok değerli işler gerçekleştirmekte
olan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, göreve geldiği günlerde, başkentin
kültürel dokusunu şehircilik ve mimari haysiyet açısından ihya etmek niyetini
açıklamıştı. Bu uğurda ve Ankara’yı “Ulusal Kongreler Kenti” yapmak amacıyla
yeni büyük bir ittifak kurulmasını diliyorum.
|