|
aşbakan Erdoğan, İstanbul'da trafik sorununun çözümü için plaka sayısının dondurulmasını, hatta kentin ulaşım altyapısı yetmiyorsa azaltılmasını, 2.5 milyon arabanın 2 milyona indirilmesini öneriyor. Bu hedefe ulaşmak için de sivil toplum örgütleri ve medyadan destek bekliyor.
Doğma-büyüme İstanbullu bir gazeteci olarak Başbakan'a İstanbul'un trafiğinin rahatlatılması konusunda tam destek veriyorum.
İstanbul için plaka dondurmaya gerek otomotivcilerden, gerekse medyadan hemen eleştiri sesleri yükseldi. Eminim Erdoğan da diğer büyük metropollerde olduğu gibi öncelikle otomobillerin kent merkezine girmesini engelleyecek caydırıcı önlemleri deneyecektir. Hatta son dönemde iyice çığrından çıkan yolun 2 tarafına birden park etme cüretinin (ya da belediyelerin verdiği iznin) önüne geçilebilse, tek başına bu kazanımın bile trafikte müthiş bir rahatlama sağlayacağından kuşkum yok.
Otomobil lobisine...
Bu arada benim otomobil lobisinden dileğim ise, plaka dondurulmasına itiraz etmeden önce, İstanbul'da her geçen gün biraz daha kural tanımaz hale gelen araba kullanıcılarına ve seyir halindeki araca geçecek yer bırakmayacak şekilde sokakların 2 yanına birden park etme "modasına" karşı mücadele etmesi.
Otomobil lobisi her yerde güçlüdür; şu sıralar da Avrupa Birliği Komisyonu ile mücadele halinde! Komisyon, çevre kirliliği ve küresel ısınmayı önlemek için, AB üyesi 27 ülkede üretilen ve satılan otomobillerin emisyon oranlarının 5 yıl içinde düşürülmesini öngören bir yasa teklifi hazırladı.
AB Komisyonu'nun teklifi yasalaşırsa, 2012 yılında bir otomobil kilometre başına atmosfere en fazla 120 gram karbon gazı salabilecek. Bu demek oluyor ki ancak 1.4 motor hacmine sahip (km'de 116 gram) Pegueot dizel ile yine dizel ve 1.5 motor hacimli, atmosfere km'de 120 gram karbon gazı salan Renault Clio ve Hyundai Accent gibi araçlar, yeni sınırların içinde kalıyor. Benzinli otomobillerin tümünü geçiniz!
Dizel BMW 330 ve Volkswagen Passat bile km'de 173 gram karbon gazı salıyor. Gelelim son yıllarda dağdan indim şehre! misali araziden kente inerek lüks semtlerdeki kuaförlerin önlerini, alışveriş merkezlerinin otoparklarını dolduran görgüsüz ciplere! Benzinli Grand Cherokee km başına 366 gram, Land Cruiser 387, Range Rover 360 gram karbon gazı salıyor.
4x4'ler yeniden araziye!
AB Komisyonu'nun bu girişimi, otomobil üreticilerinin ya motorları küçültmesi ya da yeni, temiz bir motor üretmesi anlamına geliyor ki, otomobil lobisinin nasıl celallenmiş olabileceğini tahmin etmek zor değil.
Karbon gazı salınımının km başına 104 grama düşürüldüğü Toyota'nın Hibrid Prius'u gibi, küçük ve orta sınıf araçlarda emisyon oranının düşürülmesi belki mümkün olabilir; ancak son dönemde pek revaçta olan ve asıl parayı getiren arazi araçlarında km başına 120 gram sınırının yakalanması imkânsız. Tabii Ferrari ve Porsche gibi motor gücü yüksek, karbondioksit salınımı km başına 300 gibi spor arabalar için de aynı durum geçerli.
Özetle AB Komisyonu, güçlü otomobil lobisi karşısında diri durabilirse, 4x4'lerin 5 yıl sonra "arazi olacaklarını" umut edebiliriz.
|
