b>Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sadık Yamaç, afetlerin ardından hasar tespit, hak sahipliği ve yer seçimi çalışmalarının eş zamanlı yürütülmesiyle vatandaşın mağduriyetinin önüne geçildiğini bildirdi. Yamaç, "bakıyorsunuz, afetzede hak sahibi olmuş, 30-40 yıl geçmiş ama evi yapılmamış, kendisi rahmetli olmuş, afet konutları, bazılarının çocuklarına bile yetişememiş. Bu tür mağduriyetler, bürokrasideki etkin yönetimle ortadan kaldırıldı" dedi.
Yamaç, Bala ilçesinde 20 ve 27 Aralıkta meydana gelen depremlerin ardından hak sahipliği ve yer seçimi çalışmalarının 1,5 ay içerisinde tamamlanma aşamasına geldiğini ifade ederek, "2003’ten önce bu süreç daha uzundu. Eş zamanlı çalışmalarla, mağduriyetlerin önüne geçiyoruz" diye konuştu.
Mevzuata göre, afetlerin ardından önce hasar tespit çalışmalarının bitirildiğini ve 30 günlük itiraz süresinin başladığını anlatan Yamaç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Daha sonra da hak sahipliği çalışması yapılır. Hak sahipliğine ilişkin ilandan sonra 15 günlük itiraz süresi işler. Bunları peş peşe koyduğunuzda 4-5 aylık süreç alır. Daha sonra yer seçimi başlar. Önce hak sahipliğini kesinleştireceksiniz ki yer seçimi yapabilesiniz. Hak sahibi olmayan için yer seçimi yapılması, lüzumsuzdur, kayıptır.
"Biz 2003’ten bu yana, hükümetin yeni politikasıyla, bu çalışmaların hepsini eş zamanlı yapmaya başladık. Yani hasar tespit, hak sahipliği ve yer seçimi çalışmaları, Bala depreminden sonra sonraki süreçte olduğu gibi eş zamanlı, aynı anda yapıldı. Böylece süreci hızlandırdık, afetzedelerin evlerini aynı yıl içinde yapma imkanını sağladık.
Bala depremleri aralık sonunda oldu. Bir buçuk ayda içerisinde çalışmaların tamamına yakınını tamamlama aşamasına geldik."
Rahmetli olmuş hala evi yok
Eş zamanlı çalışma yöntemiyle geçmiş yıllarda biriken afet konutlarını da bitirdiklerini anlatan Yamaç, şunları kaydetti: "2003’ten sonra mevzuatta değişen bir şey olmadı, sadece Hükümetin bakışı değişti, çalışmalar eş zamanlı yapılmaya başlandı. Bir anlamda bürokrasi etkin çalıştırıldı. Yoksa, öbür türlü vatandaş mağdur oluyor. Bakıyorsunuz; afetzede hak sahibi olmuş. Türkiye, sürekli afet yaşanan bir ülke. Bu süreçte başka bir afetin yaşanmasıyla o günkü afet plana çıkmış, bir önceki afetin yaralarını sarma konusunda ciddi gecikmeler yaşanmış. Bu gecikmeler o kadar ciddi boyutlarda ki 30-40 yılı bulmuş, hak sahipliğini elde ettiği halde, o vatandaşın evi yıllarca yapılmamış, kendisi rahmetli olmuş, afet konutları bazılarının çocuklarına bile yetişememiş. "
|