BR> Sağlık Bakanı Recep Akdağ da, "Bu üç
şehirde de suyun kirliliği, mikropla bulaşmışlığı açısından hiçbir problem
görmedik. İzmir'in özellikle kuzey bölgelerinde ilçelerinde içme sularında
arsenik miktarı yüksektir. Bunu ve yapması gerekenleri belediyeye yazdık.
İzmir'in suyunda arsenik yüksekse, biz İzmirli vatandaşımızı uyarmak zorundayız.
Belediyemiz bu uyarısı bütün iletişim kanallarını kullanarak yapmak zorundadır.
Şu anda İzmir'in kuzey bölgelerindeki içme suları içilebilir düzeyde değildir"
dedi. Bakan Akdağ, "Biraz da toprağın altında aktığı için herhalde
ciddiye alınmıyor. Bunun faturası vatandaşımıza çıkıyor, ceremesini de Sağlık
Bakanlığı çekiyor. Belediyelerin bakanlığımızla işbirliği içinde çalışması
gerekiyor... Türkiye bugün gelmişlik seviyesi itibarıyla ishalleri konuşacağımız
bir ülke kesinlikle olmamalıdır" dedi. "İl ve ilçelerdeki
salgınları önlemek elimizdedir" diyen Bakan Akdağ, "İşin vatandaşa düşen
tarafında en önemli nokta ellerimizi yıkamaktır. Ellerin yıkanması sağlık
açısından kadar önemlidir ki, bu hususta gerekli hassasiyeti gösteren
fertlerde risk ciddi şekilde azalmaktadır. Bu el yıkama meselesi özellikle
norovirüsün oluşturduğu ishaller açısından çok önemli" dedi. 81
ilde yapılan ölçümler ve 12 ilde içme suyunda arsenik değerlerinin yüksek
çıktığı yönündeki soruya yanıt veren bakan Akdağ ise, "81 ille ilgili olarak
ağır metaller konusunda öteden beri yaptığımız çalışmaları daha geniş biçimde
Haziran'da tekrarladık. Burada asıl sorun şu: Bahsedilen 12 il, Kasım 2007'de
arsenik miktarları yüksek tespit edilmiş illerdir. Bu illerin 5 tanesinde
arsenik problemi hiç kalmadı. Mesela Manisa gerekli işbirliğine girdi ve arıtma
tesisini yaparak problemi çözdü. Diğer illerde de problemlerin bir kısmını
çözdü, bir kısmı da çözmek üzere" dedi.
|