b>Bayındırlık ve İskan Bakanı Zeki Ergezen, duble yol yapımı gündeme geldiğinde kendi çevresinden bazı kişilerin projenin hayata geçirileceğine inanmadığını söyledi.
“Partimizin içindeki bazı arkadaşlarımız bile ‘para, pul yok, bunu nasıl başaracaklar?’ diye düşünüyordu.” şeklinde konuşan Ergezen, atıl durumdaki bin 750 adet makineyi kullanarak yıl sonunda bin 250 kilometrelik bölünmüş yolu ulaşıma açacaklarını söyledi. Türkiye genelinde halen 18 bin 950 işçi duble yol yapımında gece gündüz çalışıyor. Zaman’ın Ankara bürosunu ziyaret eden Bakan Zeki Ergezen, duble yol çalışmalarından önceki dönemlere ait ihale yolsuzluklarına kadar pek çok konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Acil Eylem Planı’nda yer alan 15 bin kilometrelik duble yol vaadine çeşitli kesimlerden imalı eleştiriler geldiğini hatırlatan Ergezen, “Boş vakitten, esnemekten başka işi olmayan ve devlete 2,7 trilyona mal olan yüz binlerce çalışanımızı ayağa kaldırdık. Böylece yapılamaz denileni başaracağımızı da her kesime gösterdik. Tek giderimiz mazot parası oldu.” dedi. Zeki Ergezen, önceki dönemlerde yapılan yolsuzluklar sebebiyle iktidarların dahi devrilmesine yol açan bakanlığı için, “Benim dönemimde avanta muslukları kapandı. İnsanın olduğu yerde rüşvet olayının yüzde yüz önüne geçildiği yer; ancak ‘cennet’ olur. En azından ben bakan olarak yemiyorum. Ekibim de yemiyor.” şeklinde konuştu. Ergezen, İller Bankası’nda da ciddi yolsuzluklar tespit ettiklerini ve bunu yakında kamuoyu ile paylaşacaklarını kaydetti.
Ergezen, AK Parti için büyük önem arz eden duble yol projesini maddi imkansızlıklara rağmen nasıl gerçekleştirdiklerini ise şöyle anlattı: “2002 yılında karayollarına yatırım için ayrılan kaynak 2,2 katrilyon. Bununla yapılan yolun tamamı ise 450 km’dir. Bize bu yıl verilen paranın toplamı ise 1,3 katrilyon. Ancak biz 1,3 katrilyon lira ile 2002 yılında yapılan yol uzunluğunun 4–5 katı fazlasını gerçekleştireceğiz. Yıl sonunda kesin rakam belli olacak. Geçmiş dönemlere oranla müteahhitlere de iki kat fazla iş yaptıracağız. ‘Bunu nasıl başardınız? diye sorarsanız; Milletin vergileriyle alınan ancak pek kullanılmayan kamu kurum ve kuruluşlarının elindeki bin 750 makine gücünü harekete geçirdik. İşçimizden ve mühendisimizden yararlandık. Gereksiz kesitleri de kestirip attık. Bir misal vereyim; biz geldiğimizde Gölcük’te yol ihalesi yapılmış. Suudi fonundan. 7 tane eski köprünün yıkılmasına karar vermişler. Hiçbirinin yıkılmaması gerekirken biz yetiştik ve bu lüzumsuz harcamanın önüne geçtik. Mesele yıkıp yeniden yaparak müteahhite para kazandırmak. Bakanlığımda bunlara izin vermem.” şeklinde konuştu. Zeki Ergezen, kendi dönemlerinde avanta musluklarının kapandığını, rüşvet aldığını tespit ettikleri; ancak ispatlayamadıkları bir şube müdürünü de Hakkari’de görevlendirdiğini söyledi. Ergezen, “Rüşvet muslukları bakanlığımda kapandı. ‘Tümüyle mi?’ bir kere insanın olduğu yerde yolsuzluk yapılmıyor ise orası cennettir. Öyle de değil. En azından ben bakan olarak yemiyorum. Arkadaşlarım da yemiyor. Ekibim de bu yönde mücadele ediyor. Mücadelelerini görüyorum.” dedi.
Bakanlığına bağlı “Yapı İşleri Genel Müdürlüğü’nde yapılan incelemeler neticesinde, Ankara’da 20 trilyon, İstanbul’da 7,2 trilyon lira fazla ödeme tespit ettiklerini dile getiren Ergezen, Yapı İşleri Genel Müdürlüğü’nün yatırım bakımından bazı bakanlıkların bile üzerinde olduğunu söyledi. Ergezen konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu müdürlüğümün şu anda elindeki inşaat sayısı üç – dört bin tanedir. Bir de bunlara özel idarelerden ihale edip kontrollüğünü verdiği işleri sayarsak bu çok daha fazla. Bu inşaatların her birini birer trilyon veya 500’er milyar lira olarak düşünün. Öncelikle Ankara’yı incelemeye aldık ve müfettiş raporlarıyla 20 trilyon fazla ödemeyi tespit ettik. Bir soruşturma da halen devam ediyor. İstanbul’daki incelemeyi bitirdik. Sadece bir inşaatımızda 7,2 trilyon fazla ödeme var. Tamamında ise 10 trilyona yakın.”
|